Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  71 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 71 / 84 Next Page
Page Background

Ülkemizde 1850'li yıllarda ilk filizlerini veren yelken

sporu, dönemin Büyükada, Moda ve Yeşilköy

sahillerindeki kulüplere bağlı yat sahiplerinin

aralarında yaptığı yarışlarla başlar. 1914-1923

seneleri arasında, savaşlar nedeniyle durulan yelken

faaliyetleri 1923 senesinde yelken, kürek ve yüzme

dallarını kapsayan Su Sporları Federasyonu’nun

kurulması ile tekrar gündeme gelmiş. 1957 senesinde

yelken branşı Su Sporları Federasyonu’ndan ayrılarak

25Mayıs 1957’de Türkiye Yelken Federasyonu

resmen kurulmuş. Ancak Türkiye’nin 1907 senesinde

kurulmuş olan Uluslararası Yat Yarış Birliği’ne üyeliği

çok daha önce, 1932 yılında gerçekleşmiş.

Yelken sporunun icrasını düzenleyen kural ve

gelenekleri dünyada Uluslararası Yelken Federasyonu,

ülkemizde Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel

Müdürlüğü bünyesindeki Türkiye Yelken Federasyonu

yürütür. Federasyon yapısını Başkan, Yönetim

Kurulu, Merkez HakemKomitesi, Teknik Kurul, Sınıf

Sekreterlikleri, EğitimKurulu Organizasyon Komitesi,

Sağlık Kurulu ve Hukuk Kurulu ile illerde İl Yelken

Temsilcisi, İl Tertip Komitesi İl HakemKurulu ve Yelken

Kulüpleri ve Yönetim teşkil eder.

Ülkemizde Yelken Federasyonu tarafından tescil

edilmiş yelkenli tekne sınıfları vardır. Bunlar olimpik

kategoride Laser, 470, Finn, Europe, Mistral ve

olimpik olmayan kategoride Optimist, 420, Pirat,

Dragon, Yat ve Radyo Kontrollü Yat sınıflarıdır.

TÜRKİYE YELKEN FEDERASYONU

AMAÇ VE TARİHÇESİ

terimleşmiş iki halat, tekne boyutu ne olursa olsun tüm

yelkenli tekneler için geçerli. Bunlardan birincisi, yelkenleri

yukarı basmaya ve aşağıya indirmeye yarayan 'mandar',

diğeri ise yelken ile rüzgâr arasındaki açıyı ayarlamaya

yarayan 'iskota'. Ancak ileri yelkenciler için sadece bu

halatlar asla yeterli değil. Yelkendeki derinliği ayarlamak

hatta bu derinliği hareket ettirmek için ek halatlar veya

el inceleri kullanılıyor. Bu anlamda kullanılacak halatları

seçerken öncelikle kullanımyerlerini ve amaçlarını

belirlemek gerekiyor. Çünkü kullanımyerlerine göre

kalınlığı, esnekliği, hafifliği, yüzerliği, kopma kuvveti,

suya ve sürtünmeye dayanıklılığı ve bazı yerlerde elimizi

yormamasına bakılıyor.

SANCAK VE İSKELE YA DA SAĞ VE SOL

Sancak ve iskele kavramları, denizcilik ve yelkencilikte

vazgeçilmez temel bilgilerden ikisi. Denizcilikte sağ ve

sol terimleri kullanılmıyor, onların yerine sağ için 'sancak',

sol içinse 'iskele' terimleri kullanılagelmiş. Sancağın rengi

yeşil, iskelenin rengi ise kırmızı ve bu kurallar, boyutu ne

olursa olsun tümdeniz taşıtlarında aynı.

yesilay.org.tr

71

YEŞiLAY

AĞUSTOS 2015