

iPOIPIVHIR FE^ØPEVØ OIRHM ]ETXØVØQPEVØRØ
KIXMVIFMPM]SV 1IWIPE +RI] /SVI¸HI ]EĽ EPXØ
FMV pSGYOWERØ^ KIGI
WØVEWØRHE S]YR
ĽMVOIXM WM^MR S]YR S]REQERØ^E QWEEHI IXQM]SV
7EEX FEĽØ Y]EVØ ZIVIR WMWXIQPIV ZEV ·&MV WEEXXMV S]RY]SVWYR
LMp OEPOØT HSPEĽXØR QØ#¸ KMFM FMPHMVMQPIVM OYPPERER S]YRPEV ZEV
eSO JE^PE S]RERHØĴØRHE MRXIVRIX WIVZMW WEĴPE]ØGØPEV S]YRY
]EZEĽPEXEFMPM]SV &Y XEV^ ]ETXØVØQPEV ]E]KØRPEĽEFMPMV
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,
İçişleri Bakanlığı ve Ulaştırma
Bakanlığı çatısında bakmalıyız.
Çocuklar oyuna neden yöneliyor?
Çünkü oyun dışındaki alternatifleri
çok sınırlı. Şehirleşmeyle, yaşam
biçimlerimizin değişmesiyle birlikte,
çocuklarımızı sözde koruma
güdüsüyle oyuna, bilgisayara, sosyal
medyaya mahkûm ediyoruz. Erken
yaştan itibaren birbirine paralel
olarak yapılması gereken bazı
şeyler var. Şehirlerde, çocukların
oyun oynayabilecekleri alanlar
olmalı. Küçükçekmece’de bazı
sokaklar trafiğe kapatılıp “oyun
sokağı” yapılıyor mesela. Spor
alanları arttırılmalı. Psikiyatrist
arkadaşlarımız sanat ve sporu
tedavide kullanıyor, önleyicilikte de
etkili bunlar.
İnternetin belli bir yaşa kadar
kullanılmaması, bir yaştan sonra
da sınırlı kullanılması gerekiyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı e-spor
başlığı açtı. Elektronik sporumilli
olarak temsil edilen bir spor kabul
ediyorlar. Bu çocukları ve gençleri
özendiriyor, bu tür özendirici
uygulamaların yapılmaması
gerekiyor. MEB ilkokul dördüncü
ve beşinci sınıftan itibaren dijital
vatandaşlık dersi koymalı. Bu
dersler internet teknolojilerinin
doğru, güvenli ve verimli
kullanımını öğretmeli. Sadece
kullanmak değil gerekirse üretime
dönük, dijital medya okur-yazarlığı
gibi bilgiler verilmeli. Telefon
ve tableti çocuklarımızın eline
veriyoruz ama nasıl kullanılması
gerektiğine dair onları eğitmiyoruz.
Bu da bağımlılığa yatkın kişilerde
bağımlılık gelişmesine neden
oluyor. Fransa’da, Avusturalya’da
okullarda akıllı telefon kullanımı
yasaklandı. Akıllı telefonun erken
yaşta çocuklara verilmemesi
öneriliyor. Bu yüzden topyekûn
bir sistem olarak, ülke olarak
önlemini almamız lazım. Bireysel
müdahaleler önemli ama olaya
mahallî değil genel bakmalıyız.
Onun için de bakanlıklarımızın
koordineli şekilde sürece dahil
olmaları gerekiyor.”
ANNE BABALARDİKKAT!
Arıcak’ın velilere de bir çağırısı
var: “Danışmanlığını yaptığımız
bir okulda anne babalara ödev
verdik. Dedik ki sizin ödeviniz
çocuğunuzla sadece yarım saat
yaşına uygun oyun oynamak,
bire bir çocuğunuzla ilgilenmek.
Babaların büyük kısmı bunu
hiç yapmadı. Anne babalar
çocuklarıyla bu güven ilişkisini
geliştirmeyip onlara zaman
ayırmadıklarında çocuklar
bağımlılıklara daha kolay
meylediyor. Yeşilay olarak
yaptığımız araştırmaya göre anne-
babasıyla ilişkisinde sorun olan
çocuklar, ailesinde huzur olmayan
çocuklar daha fazla oyun bağımlısı
oluyor. Anne baba ve çocuk
arasındaki güven ilişkisi koruyucu
bir faktör. Bu yüzden ebeveynlere
her gün yarımşar saat çocuklarıyla
bire bir oyun oynamalarını
öneriyoruz. İlgilenmek onların
sadece maddi ihtiyaçlarını
karşılamak değil, onlara zaman
ayırmaktır.”
0ZVO àSFUJDJMFSJ FMCFUUF
CV HFMJĆNFMFSEFO
SBIBUT[ %àOZBEBLJ
PZVO àSFUJDJMFSJ
BSBTOEB PZVO PZOBNB
CP[VLMVĈV IBTUBMĈ
UBONMBNBTOB LBSĆ CJS
MPCJ PMVĆUV ÎàOLà CV
POMBS UBSBGOEBO CJS
UFIEJU PMBSBL
BMHMBOZPS
ICD (Uluslararası Hastalık Sınıflandırması) dünyada bütün
hastalıkların tanılanma sistemi. DSÖ’ye bağlı ülke doktorları
hastalarına tanı koyarken bu tanılama sistemini kullanıyorlar.
DSÖ’ye üye ülkelerin Sağlık Bakanlıkları bu kitapçığı kullanmak
ve hastalık tanısını buna bağlı olarak koymak zorunda. Bazı
hastalıkların tanılama sistemi değişiyor, bazı hastalıkların ölüm
oranları değişiyor. Bu yüzden kitapçık 10-15 yılda bir değişiyor.
ICD-11 ise 2022 yılında kullanılmaya başlanacak.
Peki, DSÖ’nün oyun oynama bozukluğunu ICD-11 kitapçığında
hastalık olarak tanımlaması ne anlama geliyor? Arıcak,
“Bağımlılık tanısı konmuş bir kişinin tedavi olması gerekir.
Bağımlı kişiye, “İstersen bırakabilirsin” diyemezsiniz. Tedavi için
hastaneye başvurduğuna bunun bir bedeli var. Hastalık olarak
tanımlanmasaydı sağlık sigortası veya sosyal güvenlik sisteminde
tedavi masrafları karşılanmazdı. Bu tanı ICD’de yer almazsa doktor
böyle bir teşhis koyamaz ve sizi tedavi edemezdi” diyor.
ICD-11NEYİ DEĞİŞTİRECEK?
AĞUSTOS 2019 19