Bu tür zararlı alışkanlıklardan uzak durmak ve sağlıklı
yaşamak için fiziksel ve zihinsel ne tür aktiviteler yapıl-
malıdır? Bu noktada sizin doğrularınız nelerdir?
Küçük yaştan itibaren ebeveynlerin çocuklarıyla
güçlü bir iletişim kurarak onları bilinçlendirmeleri
gerekiyor. Bunun yanı sıra okul ve aile dışında uğ-
raşları olmalı. Sosyal olmalı çocuklar. İlgi alanına göre
faaliyetlere katılmalı, spor yapmalı… Böylece kendine
güveni de gelişecek, kendisi, çevresi, hayatı hakkın-
da farkındalığı da artacaktır ve her zaman sağlıklı
yaşamaya özen gösterecektir.
Bir çocuğun belki aile içinde hissettiği bir boşluk dışa-
rıda bir uyuşturucu madde aramasına yol açacaktır.
Bu sadece belli tip ailelerde de yok, tüm kesimlerde
olabiliyor. Sizce aile ve ebeveynler bu boşluğu nasıl
doldurmalı?
Çocuğu dinlemek çok önemli, onun özel olduğunu ve
bu dünya için önemli olduğu hissini vermek gerek-
li. Çocuklarımıza öz değer ve öz saygı kavramlarını
öğretmeliyiz. Önce kendilerine saygı, sonra başkalarına
ve tüm doğaya saygı ile büyümeliler. Doğa ve hayvan
sevgisi önemli. İnsanlara her zaman iyi gözle bakma-
larını sağlamak dünyanın güvenilir ve sevgi dolu bir yer
olduğunu anlatmak önemli.
Zamanın değişmesi ve teknolojinin gelişmesi çocukla-
rımızın yaşam ve oyun biçimini de değiştirdi. Seksenler
dizisinde yer aldınız ve bu durumu belki daha iyi kıyas
edebiliyorsunuz. Şu anda ki durumla eski dönemleri
karşılaştırabilir miyiz?
80’li yıllar ile günümüzü karşılaştırdığımızda en önemli
fark sanırım yaşanan iletişim kopuklukları. İletişim
teknolojilerinin gelişmesine rağmen bunun olması çok
acı. İlişkilerin zayıflamasına paralel olarak aile üye-
leri arasında bağlar da kopmaya ve aileler dağılmaya
başladı. Doğallık vardı seksenlerde, insan ilişkilerinde
samimiyet vardı, gerçeklik vardı. Çocuklar da sokakta,
parkta oynardı. Arkadaşlık ilişkileri hayat boyu sürerdi.
Şimdi hayatımıza hâkim olan sanal ortam gerçekliği
alıp götürdü… Çocuklar da bilgisayar başında büyüyor.
Neredeyse doğdukları andan itibaren cep telefonu ve
tablet kullanıcısı oluyorlar. Bu da onların sosyalliklerini
elinden alıyor. Teknolojiyi inkâr edemeyiz evet, nimet-
lerinden de yararlanmalıyız ama çocuklarımızın onun
esiri olmasını da engellemeliyiz.
Çocuklarımıza öz değer ve öz saygı kavramlarını
öğretmeliyiz.
yesilay.org.tr
61
YEŞiLAY
•
EYLÜL 2014
