Çatalhöyük, Neolitik; Erbaba ve Karahöyük Kalkolitik;
Alaeddin Tepesi, Eski Tunç Devri merkezleridir. Çatalhöyük;
ilk yerleşme, ilk ev mimarisi ve ilk kutsal yapılara ait
buluntularıyla insanlık tarihine ışık tutan en önemli
yerlerdendir. Burada yapılan kazılarda bulunan çok sayıda
eser, Konya Arkeoloji ve Ankara Anadolu Medeniyetleri
Müzesi’nde teşhir edilmektedir.
Konya’da ayrıca dünyadaki ilk yazılı tarımanıtı ve ilk yazılı
kabartma kaya anıtı olan İvriz Kaya Anıtı da görülmesi
gereken güzellikler arasındadır. Geç Hitit Dönemi eseri
olan anıtta; bölgenin kralı Varpalavas dua eder şekilde,
Tarhundas(fırtına tanrısı) ise elinde üzümve buğday
başaklarını tutarken tasvir edilmiştir. Her iki figürün arasında
bulunan, hiyeroglif yazıda: ” Ben hakimve kahraman Tuvana
Kralı Varpalavas; sarayda bir prens iken, bu asmaları diktim,
Tarhundas onlara bereket ve bolluk versin” yazılıdır.
Konya, Selçuklulara iki asırdan fazla başkentlik yapması
sebebiyle, Türk mimarisinin gözde eserleri sayılan abidelerle
süslenmiştir. Ayrıca, Selçuklu ve Beylikler dönemine ait
pek çok cami, hamam, çeşme, köprü, tekke, kervansaray,
hastane, suyolu ve diğer altyapı kuruluşlarına sahiptir.
Alaeddin Camisi, Sahip Ata Külliyesi, Karatay Medresesi,
İnce Minareli Medrese, Sırçalı Medrese Selçuklu dönemi
eserlerindendir.
Konya'da Osmanlı dönemine ait eserler de bulunmaktadır.
Bunların en tanınmışları ise Selimiye ve Aziziye Camileridir.
Bunlardan Selimiye Camii, Yavuz Sultan Selim’in şehzadeliği
zamanında inşası başlayan bir eserdir. Mevlana Dergâhının
batısında bulunur. Ahşap kapı kanatlarından sağdakinde
“Camideki mümin sudaki balık gibidir”; soldakinde ise
“Camideki münafık kafesteki kuş gibidir.” anlamına gelen
sözler yazmaktadır.
Mevlana Müzesi
BugünküMevlanaMüzesi’nin bulunduğu yer Selçuklu
Sarayı'nın Gül Bahçesi iken bahçe, Sultan Alâeddin Keykubad
tarafındanMevlâna'nın babası Sultânü'l-Ulemâ Bâhaeddin
Veled'e hediye edilmiştir. Hz Mevlana, vefatından sonra
gül bahçesine defnedilen babası için bir türbe yaptırmak
isteyenlere: “Gök kubbeden daha iyi türbemi olur?” diyerek
isteklerini reddetmiştir. Ancak kendisi vefat edince onun
için bir türbe yapılmış ve Kubbe-i Hadra (Yeşil Türbe) olarak
adlandırılmıştır. Mevlevî Dergâhı ve Türbe 1926 yılında
"Konya Âsâr-ı ÂtîkaMüzesi" adı altındamüze olarak hizmete
başlamıştır.1954 yılında iseMevlanaMüzesi ismini almıştır.
Müzenin avlusunda gül bahçesi; derviş hücreleri, semahane,
mescit, şadırvan, Şeb-i Aruz havuzu, tilavethane ile Hz.
Mevlana ve pek çok zatın türbeleri bulunmaktadır. Her dilden,
her dinden, her renkten insanı kucaklayan Hz. Mevlâna’nın
türbesini ziyarete dünyanın her yerinden ziyaretçiler
gelmektedir. MevlanaMüzesi Kültür Bakanlığı’na en fazla gelir
getiren ikinci müzesi konumundadır.
Konya sadece tarihi eserler açısından değil doğal güzellikler
açısından da zengin bir şehirdir. Birçokmağarayı ve gölü
barındıran şehirde en dikkat çeken göllerden biri MekeGölü’dür.
Meke gölü iki ayrı patlamayla oluşan bir krater gölüdür. Adayı
oluşturan volkanik kütleninmalzemesi sayesinde yüzyıllardır
bozulmamıştır. Ancak son yıllarda yer altı sularının bilinçsiz
tüketimi yüzünden yaz aylarında göl kurumaktadır.
yesilay.org.tr
68
YEŞiLAY
•
EYLÜL 2014
