

VAZGEÇİLMEZ BİR TUTKU: AYAKKABI
/>À LÞÕV> }ØVØ >Þ>œh `Õ>Àhh ÃiÀ}iÀViÃi >Þ>>À`> i` }ÃÌiÀi >Þ>>Lh>À]
X>œ>À`> Óä° ÞØâÞh> Õâ>hV>Þ> >`>À i` `iÛÀ }iÀXiiŮÌÀiÞ L>Ů>À`h° iÀi
}Ài Ã>`iVi ÌÞ>X] iÀi }Ài Ůhhœh Ì>>>Þ> LÀ >ÃiÃÕ>À > >Þ>>Lhh] >`h>À
X LÀ ÌÕÌÕ Lià `ÕœÕ ÃhÀ `iœ° Õ i`ii iÀ >`hh >Þ>>LhÃh] ÀÕ Õ> >Xh> LÀiÀ
>«h`hÀ `iÃi Þ>hŮ >âo
Ö
nce kadın okurlarımıza
bir soru: Yeteri kadar
ayakkabınız var mı?
Yanıt vermeden önce iyice
düşünün ve seçeneklere bir göz
atın. Size biraz yardımcı olmak
adına bazılarını sıralayalım: Spor
ayakkabılar, babetler, çizmeler,
botlar, stiletto’lar, yuvarlar
burunlular, sivri burunlular,
sandaletler, kapalılar, açıklar…
İş sadece modelle sınırlı kalsa
iyi, bir de malzeme farkları var:
Deriler, süetler, kumaşlar, kürkler,
doreler, metalik görünümlüler,
şeffaflar, fermuarlılar, bağcıklılar,
zımbalılar, boncuklular, taşlılar,
işlemeliler…Ayakkabı denince liste
aşağı yukarı böyle uzar gider. Pek
çoğumuz için sahip olduklarımızın
da bu listeden geri kalır yanı yok,
sahip olmak istediklerimizinse
sonu yok... Çünkü bu konuda
sınırları belirleyen, ihtiyacımız
ya da mantığımız değil ayakkabı
tutkumuz. Onu sadece bir ihtiyaç
olarak tanımlamak herhalde sadece
ilk çağlarda kaldı. Sonrasında karşı
konulması güç bir tutkuya dönüştü
ayakkabı.
YAPRAKTAN, PAPİRÜSTEN
PABUÇLAR…
Başlarken sorumuzu neden
kadınlara yönelttiğimizi merak
eden yoktur sanırız, zira kadınlar ve
ayakkabıları arasındaki bu tutkulu
bağ, tarih kadar eski. Son yıllarda
Gökçe ÇİÇEK
ZBĆBN
Yeşilay
50