Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  31 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 31 / 84 Next Page
Page Background

yaş arasındaki bebek ve çocuklarla

ailelerine kimin eğitim desteği

sağlayacağı açık değil. Kısacası

erken müdahale çalışmaları

konusunda ülkemizin alması

gereken çok yol var. Mutlaka bir

sistem kurulmalı ve bu sistem

hem ev hem de kurum merkezli

uygulamaları içermeli.

Engelli bireyleri topluma dahil

etme çalışmalarında toplumun

rolü nedir? Başarılı olabilmek

için toplumdan beklentileriniz

nelerdir?

Okuduğum bir yazıda görme

engelli bir hanıma bir gazetecinin

sorduğu, “Engelli bir birey olarak

toplumdan beklentiniz nedir?”

sorusuna, hanım şöyle bir yanıt

vermişti. “Eşit olma hakkı ve farklı

olma şansı”. Bu yanıt sanırım

oldukça açıklayıcı. Tüm bireyler

toplumun bir parçasıdır ve sebebi

ne olursa olsun ayrıştırıcı bir

muameleye tabi tutulamazlar. Bu

inanç bizim kültürümüze çok da

yabancı değil üstelik. Mevlana

Celaleddini Rumi’nin ‘Kim

olursan ol, gel’ anlayışı, bunun

yüzyıllar önce ortaya konduğunun

bir göstergesi. Eğer daha çok

bilirsek, bizi bu bireylerden uzak

durmaya ya da onlarla ilgili düşük

beklentiler içerisine girmemize

iten sebeplerden de daha çabuk

kurtuluruz. Aileleri mümkün olan

en erken zamanda desteklersek,

hem özel gereksinimli çocuğun

gelişimini, hem de ailenin

bir arada güçlü durmasını

desteklemiş oluruz.

Özel gereksinimli bireylerin

ailelerinin eğitimi ne derece

önemlidir? Bu bireylerin

eğitimine katkı sağlar mı?

Aile bir çocuğun yaşamında

ilk durağı, onu birey yapan, her

anlamda destekleyen, ileride

yaşadığı her türlü zorlukta dönüp

kayıtsız şartsız yardım alacağı,

koşulsuzca sevildiği tek yerdir.

Bu anlamda ailelerin bilinçli

olmasının çocukları üzerindeki

olumlu etkilerini sanırım kimse

inkâr edemez. Özel gereksinimli

bireylerin aileleri biz eğitimcilerin

en önemli çalışma ve yol

arkadaşları aslında. Onlarla olması

gereken anlayışı geliştirebildiğimiz

ve işbirliği yapabildiğimiz anda

bunun çocuk üzerindeki etkisi

inanılmaz oluyor. Ancak elbette

özel gereksinimli bir çocuğa

sahip olmak ve onun yaşadığı

zorlukların birinci muhatabı

olmak aileler açısından çok

yıpratıcı. Bu da zaman zaman

aileleri sürece katmakta ve onları

harekete geçirmekte bize zorluk

çıkarıyor. Kabullenme sürecini

yaşamak çok doğal olsa da, ailenin

yaşadıklarını dışarıdan bakarak

anlamak mümkün değil. Böylece

ailelerle eğitimciler ve uzmanlar

arasında çatışmalar olabiliyor. Özel

gereksinimli çocuk sahibi ailelerin

mümkün olan en erken zamanda

erken müdahale çalışmalarına

katılmaları sağlandığında ise,

bu durum tersine kolaylıkla

çevrilebiliyor. Zaman geçtikçe

ve çocuğun gereksinimleri

farklılaştıkça, gerekli eğitsel

ve belki de psikolojik desteğin

sağlanması da önemli. Aile güçlü

ve bilinçli olunca işler inanılmaz

değişiyor ve yolunda gidiyor.

Dünyada özel eğitimin kaderini

değiştiren de ailelerin talepleri

olmuş. Bu nedenle eğitimci ile aile,

çocuğun iyiliği için etkin ve verimli

bir çalışma birlikteliği oluşturmalı

ve karşılıklı anlayış ve paylaşımla

süreci yönetmelidir.

Okuduğum bir yazıda

görme engelli bir

hanıma bir gazetecinin

sorduğu, “Engelli bir

birey olarak toplumdan

beklentiniz nedir?”

sorusuna, hanım şöyle

bir yanıt vermişti. “Eşit

olma hakkı ve farklı

olma şansı”.

kesinleşir kesinleşmez ve hatta

risk olduğu düşünülen (erken

doğum, gelişimsel gecikmeler

gibi) durumlarda hiç vakit

kaybetmeden çocuk ve ailesi için

planlanan tüm çalışmaları içerir

erken müdahale çalışmaları.

Özellikle 0-6 yaşın insan

gelişimindeki dramatik önemi

nedeniyle bu dönemde yapılacak

müdahalelerin çocuğun ilerideki

gelişimine etkisi tartışılmazdır.

Bazı ülkelerde bu çalışmalara

sayesinde daha önce tanı

almış bazı çocukların tanı

dışına çıkması bile söz konusu

olmuştur. Okullarımız, özellikle

devlete bağlı okullar en erken

dört yaşından itibaren hizmet

vermeye başladıklarından, 0-3

yaş arasındaki bebek, çocuk ve

aileleri birkaç yıldır uygulamaya

konmuş olan Erken Çocukluk

EğitimMerkezleri’nden destek

alabilirler. Bu merkezler münferit

şekilde açılabileceği gibi, özel

eğitim okullarının bünyesinde

de açılabilir. Ancak sayıları şu

an için büyük şehirlerimizde

bile yeterli değildir. Ayrıca

dünyadaki birçok ülkede yetişen

‘erken müdahale uzmanları’

ülkemizde yetişmediğinden 0-3

Toplumu özel

gereksinimli bireylerle

ilgili yanlış inanç

ve önyargılarından

kurtarmamız

gerekiyor.

MART 2018 31