Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  57 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 57 / 84 Next Page
Page Background

kan tuzları ve minerallerdeki

azalmalar yorgunluğun ortaya

çıkmasına neden olabilir.”

diyen Kavaklı, bu hastalık ve

durumların erken dönemde

tedavisinin çok önemli

olduğunun altını çiziyor.

UYKU SÜRESİ VE

KALİTESİNİN ÖNEMİ

Yeterli süre ve kaliteli uyku

uyuyamamak da yorgunluğa

neden olan faktörler arasında

ilk sıralarda yer alıyor. Yaşam

kalitesini bozan en önemli

sorunlardan olan uyku

apnesinin yorgunluğun önemli

sebeplerinden birisi olduğunu

vurgulayan Kavaklı, “Yeterli

sürede, kaliteli bir uyku

uyuyamayan kişi ertesi gün

kendini aşırı yorgun hissedecektir

ve bu durum gün içerisindeki

tüm faaliyetlere yansıyacaktır.”

diyor. Yorgunluğun fiziksel güç

ve kondisyonla da çok ilgili

olduğunu sözlerine ekleyen

Kavaklı, “Kondisyonlu ve güçlü

bir kişi daha geç yorulur. Yaşa

göre sağlıklı beslenerek ve

düzenli fiziksel aktivite ile kas

kuvvetini arttırmak ve korumak

yorgunluğun önüne geçebilir.”

diyor.

gereksinimleri de çok fazladır.

Kişinin aleyhine alıp bunları

harcadıkları için de kişi kendini

yorgun hissedebilir.” diyor.

KALP HASTALIKLARININ EN

ÖNEMLİ BELİRTİSİ

Kavaklı, kalp yetmezliklerinin en

önemli belirtilerinden birisinin

yorgunluk olduğunu vurguluyor:

“Yorgunluk, kalp hastalıklarının

en erken bulgularından birisidir.

İster kapak lezyonu olsun, ister

kalp-damar hastalıkları olsun,

bunlar kalbin oksijen ihtiyacını

karşılamasına engel oldukları için

yorgunluk ortaya çıkarırlar. Kişi

bir kat merdiven bile çıksa yorulur,

bacakları kesilir, nefessiz kalır.”

ENFEKSİYONHASTALIKLARI

“Vücutta çeşitli sebeplerle ortaya

çıkan enfeksiyon hastalıkları

da yorgunluğun sık görülen

nedenlerini oluşturur.” diyen

Kavaklı, bu hastalıkları ise

şöyle sıralıyor: hepatit, kalbin

iç yüzünün iltihabı, kalp zarı

iltihapları, verem (tüberküloz),

parazit hastalıkları ve AIDS.

“Böbrek yetmezliği, karaciğer

yetersizliği, kalsiyum yüksekliği

ve potasyum düşüklüğü gibi

durumlarda da vücuttaki

TİROİT VE ŞEKER

HASTALIKLARINA DİKKAT!

Hipotiroidi başta olmak üzere

endokrin hastalıklarının da

kişinin kendisini çok yorgun

hissetmesine neden olabileceğini

vurgulayan Kavaklı, “Hatta

hipotiroidi hastalarının

etraflarında ‘tembel’ olarak

tanımlanan kişiler olduğu

söylenir. Bunlar genellikle iş

yapmak istemeyen, yerinden

kalkmakta zorlanan, iş yapma

gücünü kendinde hissetmeyen

insanlardır.” diyor. Kavaklı,

endokrin hastalıkları arasında

bulunan şeker hastalığının

da yorgunluk yapabildiğini

belirtiyor ve ekliyor: “Bu

insanlar kendilerini yorgun,

bezgin ve güçsüz hissederler.

Şeker seviyeleri yüksek olduğu

zaman günlük yaşamları

kesintiye uğrayabilir.”

KANSER HÜCRELERİ

YORGUNLUK NEDENİ

OLABİLİR

Kanser hücrelerinin hastanın

tüm vücut sistemlerini bozarak

yorgunluğa neden olabileceğini

vurgulayan İç Hastalıkları

Uzmanı Prof. Dr. Birsel Kavaklı,

“Yorgunluk, bir takım erken

onkolojik hastalıkların

belirtisi de olabilir.” diyor.

Tümörlerin insan

organizmasına oranla çok

daha hızlı metabolik

aktiviteye sahip

olduğunu ve hızla

büyüyen dokular

olduğunun altını çizen

Kavaklı, “Tümörler

hızlı büyüyen

dokulardır. Yani şekeri

daha hızlı tüketir,

kişinin kan şekerini

düşürür ve oksijeni

daha çok harcarlar;

Kondisyonlu ve güçlü bir kişi daha geç yorulur.

Yaşa göre sağlıklı beslenerek ve düzenli fiziksel

aktivite ile kas kuvvetini arttırmak ve korumak

yorgunluğun önüne geçebilir.

MART 2018 57