

Gökçe ÇİÇEK
B
ir çocuk için evdeki
kurabiye kokusu
neyse, biz yetişkinler
için de hayatımızdaki
tarçın kokusu o. Bu kokuyla
buluştuğumuz tek bir an
yoktur ki gülümsemeyelim,
keyiflenmeyelim.
Sadece kokusuyla bile bize
iyi gelen bir baharat tarçın.
Bir çeşit terapi gibi. Kendi
tadının güzelliği bir yana,
vazgeçemediğimiz pek çok
lezzettin de tadını onunla
birlikteyken
daha çok seviyoruz. Mesela
tarçın olmasaydı salebin, bozanın
boynu bükük kalmaz mıydı? Peki
ya havuçlu kek, tavuk göğsü ve
kazandibi? Tarçınsız damağımızda
bu kadar özel bir yer
edinebilirler miydi? Elmalı
turtayı hiç söylemiyoruz bile.
Ha Leyla ile Mecnun, ha elma
ile tarçın… 7’den 70’e herkesin
sevdiği bu Asyalı güzel,
barındırdığı besin değerleriyle
de puanları topluyor. Son
yıllarda “iyi beslenme” trendiyle
bir adım daha ön plana çıksa
da aslında değeri uzun yıllar
öncesinde keşfedilmiş. Bugünlere
kadar aynı değeri korumayı
başaran tarçınla ilgili biraz
hafıza tazelemeye ne dersiniz?
Başlıyoruz…
Osmanlı mutfağının
tadını ve kalitesini
gösteren baharatlardan
biri de tarçındı.
Şerbetlerden sütlü
tatlılara, salepten
bozaya pek çok lezzete
eşlik etmesi tesadüf
değil.
TARÇININ KEŞFİ…
Elimizdeki kaynaklara göre ilk
kez Kristof Kolomb, 1492’de
Küba’da bir tür tarçına rastlar.
Portekizliler ise1505’te Seylan’da
(Sri Lanka) tarçını “keşfeder.”
Daha sonra adayı ele geçiren
Hollandalılar (1636) ilk tarçın
tekelini kurar. İngilizlerin
adayı fethetmesinin ardından
(1796) kurulan Doğu Hindistan
Kumpanyası, tarçın ticaretini
1833’e kadar serbest bırakır.
Gerçek tarçın için Seyşel
Adaları’nın ikinci bir kaynak
olarak keşfedilmesi, ticarette
önemli bir dönüm noktası
oluşturur ve Fransızlar devreye
girer. Ama zamanla burası
da İngilizlerin eline geçer.
Gördüğünüz gibi tanıdık aktörlerle
tarçının macerası başlamış olur.
Tarçın ticareti geliştikçe dünya
üzerindeki dolaşımı hızlanır. Arap
tüccarlar da bu süreçte sahnede
yerini alır. Ve derken tarçın dünya
mutfaklarının gözde baharatı
olmuştur artık.
O mutfaklardan biri de kuşkusuz
ki Osmanlıdır. Osmanlı
başkentinde ve Doğu’nun diğer
zengin kentlerinde olduğu kadar
Batı’da da aranan bir ürün olan
baharat, yüzyıllar boyunca
Akdeniz ticaretini canlı tuttu. Bu
ticaretin en önemli ürünlerinden
biri olan tarçın; karabiber, kişniş
ve kimyonla birlikte Osmanlı
yemeklerinin tatlarını belirleyen
baharatlardandı.
Hoş kokusuve lezzetiyledamakhafızamızdaözel bir yeri olan tarçın; değeri çokeski çağlardakeşfedilen,
hembedenimizehemde ruhumuzahayat veren sihirli bir baharat. Bozada, salepte, tavukgöğsü, kazandibi
gibi sütlü tatlılarda, kurabiyelerde, şerbetlerdevedahapek çok yiyecekte, içecekte tatlandırıcı gibi dursa
daaslındaçoğunluklaonların lezzetini ortayaçıkaranmütemmimcüz’üyani ayrılmazparçasıdır. Tarçınsız
bütünbu lezzetlerinboynubirazbükük kalır!
yaşam
TARÇIN: KOKUSUNDA
HAYAT VAR
Yeşilay
54