

KAÇ ÇEŞİT TARÇIN VARDIR?
Bugün başlıca iki cins tarçın
kabuğu tat dünyamızı süslüyor.
İlki, Çin tarçını kabuğu (Cortex
cinnamomi cassiae). Bu tür,
10 - 12 m. boyunda ve kışın
yapraklarını dökmeyen bir
ağaç; Doğu Çin ve Doğu Hint
Adaları’nda yetiştiriliyor.
Kokusu güçlü ve özel, tadı
tatlımsı ve batıcıdır. Diğer tür,
Seylan tarçını kabuğu (Cortex
cinnamomi zeylanici), özellikle
Hindistan, Doğu Hint Adaları
ve Sri Lanka’da yetişen, kışın
yapraklarını dökmeyen küçük
bir ağaçtan elde ediliyor. Özel
kokulu ve tatlımsı tattadır.
Tarçının iyisi ve bugün dünyanın
hemen her yerinde yaygın olarak
kullanılanı Seylan tarçınıdır.
Tatları birbirinden farklı bu iki
cins tarçın kabuğunu, dikkatli
olunmadığı takdirde karıştırmak
çok kolay.
NEDEN DAHA FAZLA
TARÇIN TÜKETMELİYİZ?
Bu sorunun pek çok yanıtı var
aslında. Tarçınla ilgili en çok
bilinen fayda, kan şekerini
dengelemesi. Sağlık üzerindeki
olumlu etkileri kanıtlanmış,
biyoaktif baharatlardan
biri olan tarçın, hepimizin
bildiği üzere insülin direnci,
metabolik sendrom, diyabet
gibi hastalıkların tedavi ve
kontrolünde önemli bir rol
oynuyor. Bu özelliği onu diyet
listelerinin de vazgeçilmezi
yapıyor. Sürekli bir şeyler yeme
isteğimizi baskılayan tarçın,
kan şekeri seviyesini kontrol
ettiği için ani yeme ve tatlı
krizlerimizi önlüyor. Ama
mucizeleri bununla sınırlı
değil. Tarçınla ilgili az bilinen
faydalardan biri güçlü bir
antioksidan olmasının yanı sıra
iyi bir anti-inflamatuar olarak
iltihaplara karşı savaşması. Bu
hepimizin ciddiye alması gereken
çok önemli bir fayda. Bir diğer
az bilinen özellik: Kalsiyumun
vücutta kullanılmasına yardımcı
Tarçın hem bedenimizi
hem de ruhumuzu
iyileştiren sihirli
baharatlardan biri.
Tabii ölçüyü
kaçırmamak, doğru
yerlerden satın almak
ve sağlıklı bir
ortamda muhafaza
etmek şartıyla.
olan manganezi içeren tarçın,
kemik oluşumunu destekliyor
ve bağ dokusunu iyileştiriyor.
Kemik ağrılarına iyi gelen tarçını
günde bir bardak çay şeklinde
tüketebilir ya da
ağrıyan bölgelerinize tarçın
yağıyla masaj yapabilirsiniz.
Cineol, cinnamaldehyde ve
cuminaldehyde gibi etkin
maddelerini aynı anda zengin
olarak içermesi sebebiyle
sinüzit, faranjit ve ses telleri
şikayetlerimiz için de rahatlıkla
tarçın tüketebiliriz. Bu üçlü
maddenin bir arada aynı bitkide
bu zenginlikte bulunması
tarçına önemli bir ayrıcalık
kazandırıyor.
Hatırlarsanız yazının en başında
kokusuyla bile bize iyi gelen
demiştim; bu aslında sadece
romantik bir yorum değil, aynı
zamanda bilimsel bir gerçek.
Araştırmalar, tarçın kokusunun
ya da sadece içerisinde tarçın
bulunan yemekler tüketmenin
beyin fonksiyonlarını
geliştirdiğini gösteriyor.
Dikkatimizi toplayıp konsantre
olmamızı kolaylaştıran tarçın,
özellikle bilgisayar başında
çalışanlarda kısa süreli hafızayı
da destekliyor. Strese bağlı
baş ağrıları, gerginlik, kas
ağrısı, mide krampları…
Bir çubuk tarçın bunların
hepsini sakinleştiriyor. Yani
anlayacağınız tarçın hem
hücrelerimize hem de bize nefes
aldıran sihirli baharatlardan
biri. Ölçüyü kaçırmamak,
doğru yerlerden satın almak ve
sağlıklı bir ortamda muhafaza
etmek şartıyla tabii Şimdi
bütün bu okuduklarımızdan
sonra mutfağımıza gidelim ve
kendimizi tarçınlı bir lezzetle
ödüllendirelim. Evimiz ne kadar
tarçın kokarsa o kadar iyi!
TARÇINI GÜNLÜKHAYATIMIZINBİRPARÇASI
HALİNEGETİRMEK İÇİN;
MART 2018 55
Suyumuza
ekleyebiliriz
Her demliğe
bir parça tarçın
ekleyerek
çayımızı
tatlandırabiliriz
Bal ve tarçın ve
zencefil üçlüsüyle
koruma kalkanı
oluşturabiliriz
Çok üşeniyorsak
elmanın üstünü
tarçınlayıp afiyetle
yiyebiliriz
Bitki çayları
demleyebiliriz