Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  73 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 73 / 84 Next Page
Page Background

MART 2019 73

Dünya Mirası Listesi’ne dahil

edilen Ani, geçmiş dönemde Pagan

ve Hristiyan kültürlerinin, son

dönemde de Müslümanlığın izlerini

taşıyan çok değerli bir miras alanı.

Tarih öncesi dönemlerden itibaren

çeşitli kültürlere ev sahipliği yapan

ve Orta Çağ’da önemli bir ticaret

güzergâhı olan İpek Yolu’nun

Kafkaslardan Anadolu’ya ilk giriş

noktasında kurulmuş olan Ani,

bu dönemde büyük bir gelişme

göstererek bölgenin politik, kültürel

ve ekonomik merkezi konumuna

yükselmiş. Büyük oranda ayakta

kalmış olan etkileyici surları hem

dinî ve sivil mimarlık örnekleri

hemde şehir planlaması ile Orta

Çağ kentinin bir özeti niteliğindeki

Ani’de, tarih boyunca süren çok

kültürlülük buradaki dinî ve sivil

mimarinin biçimlenmesinde etkili

olmuş. 78 hektar büyüklüğündeki

bir alan üzerine kurulan Ani şehri,

4,5 kilometre uzunluğundaki dış

surları, sur içerisindeki kentte

bulunan cami, kilise, hamam, saray,

kervansaray, köprü ve benzeri

yapılardan oluşmuş 21 adet tescilli

taşınmaz ile birlikte arkeolojik sit

alanı ilan edilmiş çok önemli bir eski

yerleşim. Çeşitli Pagan, Hristiyan

ve Müslüman kültürlere ait mimari

kalıntıların büyük bir çoğunluğunun

sağlamdurumda günümüze ulaştığı

tarihi kentte, dinî, sivil ve askerî yapı

çeşitlerinden eserler bulunuyor. Ani,

ayrıca plan ve mimari özellikleri

bakımından nadirlik sınıfına dahil

edilebilecek eserlerin yanı sıra; ilk

olma, gelenekleri aktarma, kültürel

etkileşimleri yansıtma bakımından

önem taşıyan yapıları barındırıyor.

İşte Ani Arkeolojik Alanı’nda

görebileceğiniz eserlerden bazıları:

Anadolu’nun ilk Türk camisi olan

Menuçehr Camii, Büyük Katedral

(Fethiye Camii), Tigran Honents

(Resimli) Kilisesi, Genç Kızlar

Kilisesi (Bakireler Manastırı),

Rahibeler Manastırı (Kız Kalesi),

Abughamrents (Poladoğlu) Kilisesi,

Selçuklu Sarayı ve Kervansarayı,

İpek Yolu Köprüsü, İç Kale, Kuş

Evleri, Bostanlar Deresi Mağaraları,

Ateşgede Tapınağı...

BUZDANHAYALLER

Ardahan sınırları içerisinde

kalan Çıldır Gölü, 123

kilometrekarelik büyüklüğü

ile Doğu Anadolu’nun en

büyük tatlı su rezervi. Deniz

seviyesinden tam 1959

metre yükseklikte bulunan

gölün en derin noktası, 42

metreye ulaşıyor. Tektonik

oluşumlu gölümüz, birçok

dere ve pınarlarla beslenmekte.

Üzerindeki minik adacıkların en

büyüğü, Akçakale harabelerinin

yakınında yer alıyor. Kış

aylarında balıkçıların buz

tutan göldeki yüzey tabakasını

kırarak avlanmaları, fotoğraf

tutkunlarının yoğun ilgisini

çekiyor. Gölde yakalanan

en önemli balık türü, aynalı

sazan… Bu doğa harikası göle

ve güler yüzlü insanlarına

veda edip Kars'taki otelimize

dönüyoruz. Dinlendirici bir

uykunun ardından ertesi

sabah saat 07.30’da otelimizin

lobisinde buluşuyor ve Kars

Garı’na gidiyoruz. Buradan

hareket eden Doğu Ekspresi ile

Kars Çayı’na paralel ilerleyerek,

Sarıkamış üzerinden önce

Ankara'ya, oradan aktarma

yaparak İstanbul'a uzanıyoruz.

Gözlerimizin pasını silen

birbirinden harika görüntüler

geride kalırken anlıyoruz ki Kars

her mevsim güzel, ama kışın

başka güzel...

Eski bir katedralden

dönüştürülen Fethiye

Camii. Meşhur Kars

gravyeri (sağda).

»

Doğu Ekspresi yolculuğunda kış manzaralarını fotoğraflayın,

»

Kars şehir merkezinde Baltıkmimarisinin izini sürün,

»

Kanlı Tabya Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’nde Kazım

Karabekir'inmeşhur beyaz vagonunu görün,

»

Vatan Şairi Namık Kemal’in Kars’taki evini ziyarete gidin,

»

Dillere destan kaz yemeklerinin tadına bakın,

»

Kars’ta bir gece Kafkas Halk danslarını izleyin,

»

Sevdiklerinize götürmek için Kars gravyeri ve balı alın,

»

UNESCODünya Kültür Mirası Ani Tarihi Kenti’ni gezin,

»

Çıldır Gölü’nde koşullar uygunsa atlı kızak yapın.

YAPMADANDÖNME…