

Ülkemizdeki sosyal destek anlayışı batılı
ülkelere göre daha iyi seviyededir. Yani kültür
gereği aile büyüğüne sahip çıkmamak hem
toplum tarafından kötü karşılanır hem de içinde
büyüdüğümüz değerlere ters düşer.
yeni çatışmasının aşılması
ve yeniliklere açık olunması
gerektiğini vurguluyor. Bu
dönemde en sık karşılaşılan
sorunların kayıplar olduğuna
değinen Uz. Dr. Berber sözlerini
şöyle sürdürüyor: “Bu durumu
hayatın bir gerçeği olarak
görmeli, kayıplar kabullenilmeli
ve hatta her kayıp bir ders olarak
kabul edilmelidir. Dünü veya
yarını düşünerek değil bugünü
düşünerek yaşanmalıdır.”
göre daha iyi seviyededir. Yani
kültür gereği aile büyüğüne
sahip çıkmamak hem toplum
tarafından kötü karşılanır hem de
içinde büyüdüğümüz değerlere
ters düşer.” diyor.
“Her yaşın bir güzelliği olduğu
ve yaşanılan her yılın kişinin
kalan yaşamı için bir kazanım
olduğu unutulmamalıdır.”
diyen Uz. Dr. Berber, yaşlılık
döneminde yaşanan en büyük
sorunların altında yatan eski-
döneminde kişiler belli bir hayat
görüşüne ulaşmalı ve hayatta
yaşanabilecek olaylara karşı bir
yaşam felsefesi edinmelidir.”
İLERİ YAŞTAKİLERE ÖZGÜ
DAVRANIŞ BİÇİMLERİ
Uz. Dr. Berber, belli yetilerin
azaldığı, sorunlara çözüm üretmek
konusunda eski üretkenliğin
olmadığı, fiziksel sorunların ruhsal
çöküntüleri beraberinde getirdiği
yaşlılık döneminde, kişilerin
yaşadığı psikiyatrik gerilime “ileri
yaş depresyonu” adı verildiğini
belirtiyor. Uz. Dr. Berber, bu
durumun ortaya çıkmasında
çocuklardan ve arkadaşlardan
uzaklaşma, eşin ölmesi ve yaşanan
sağlık problemlerinin de etkili
olduğunu ifade ediyor. Yaşlılıkla
birlikte değişen ruhsal durumların
yaşlılara özgü bazı davranış
biçimlerini ortaya çıkardığını
belirten Uz. Dr. Berber, “Bu
etkinin en önemli sebebi ise eskiye
olan özlemin giderek artması bu
sebeple yeniliklere karşı mesafeli
olmalarıdır. Bu durum kişinin
çevresindeki genç nesille olan farkı
daha da belirgin hâle getirir. Yaşlı
bireyler öğrenme kapasitesinin
azalması sebebiyle yeni şeylere
karşı daha mesafeli olurlar.” Yaşlı
kişilerin eskiyi direttikleri ve sabit
fikirlerinden vazgeçmediklerini
belirten Uz. Dr. Berber, “Bu bireyler
eski ve yeni arasında açılan uçurum
karşısında sinirlenir. Vaziyetin
çok kötü olduğundan, yeni neslin
saygısız ve vurdumduymazlığından
yakınır. Huysuzluğu da çok
konuşması da eski-yeni çatışmasını
yaşamasıdır. Bir çeşit adaptasyon
sorunudur.” diyor.
“DÜNÜ VEYA YARINI
DÜŞÜNEREK DEĞİL
BUGÜNÜ DÜŞÜNEREK
YAŞANMALIDIR”
Ülkemizde ileri yaş intihar
vakalarının batı ülkelerine göre
daha az görülmesini kültürel
kodlarımıza bağlayan Uz. Dr.
Berber, “Ülkemizdeki sosyal
destek anlayışı batılı ülkelere
İsteksizlik
Eski heyecan ve hevesin kalmaması
Çabuk alınma ve üzülme
Olaylara karşı verilen aşırı
duygusal tepkiler
Huzursuzluk
Sebebi olmayan ağrılar
Dış görünüşüne özen
göstermekten vazgeçme
Sosyal ortamlardan uzaklaşma
İLERİ YAŞDEPRESYONUNUNBELİRTİLERİ:
yaşam
Yeşilay
40