Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  44 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 44 / 84 Next Page
Page Background

oturtmalı ve çocuklarına gücünün

üzerinde hedefler ve görevler

yüklememelidirler. Öte yandan

da hedefleri gücünün altında

da tutmamak gerekir. Aileler,

çocuklarının zekâlarını sınavla

ölçme yanlışlığına düşmemelidir.

“Zekiysen bu sınavı kazanırsın.

Kazanamazsan zekândan şüphe

ederiz” gibi yaklaşımlardan uzak

durulmalıdır. Sınav, kazanılması

gereken bir savaş veya hayatın tek

amacı değildir. Aileler gençlere

sınavın sadece üniversiteyi

kazanmak için geçilecek bir

basamak olduğunu hissettirirse

çocuk daha güvenli bir şekilde

sınava girecek ve kaygı düzeyi de

düşecektir. Aileler sınava hazırlanan

gence “Çalış!” demek yerine, “Ne

yaptın, nasıl gidiyor, bir isteğin var

mı?” şeklinde yaklaşmalıdır. Aile,

özellikle başkalarının yanında kendi

çocuklarını karşılaştırmamalı ve

eleştirmemelidir. Ebeveynlerin

çocuklarını motive etmek amacıyla

başkalarını örnek göstermesi,

motive etmediği gibi kaygı düzeyini

de arttırmaktadır.

veya olumsuz stres yaşadıklarını

motivasyon seviyelerine bakarak

değerlendirebiliriz. Bunun için

ilk olarak öğrencinin yaşadığı

stres olumlu mu yoksa olumsuz

mu, bunun farkına varmak

gerekiyor. Burada en önemli nokta

da, öğrencide stres yüzünden

çalışmaya yönelik motivasyon

eksikliği var mı, yoksa öğrenci

çalışmaya ve sınava daha mı motive

oluyor diye incelemek gerekiyor.

Eğer öğrenci stres yüzünden

çalışamıyorsa olumsuz, yani aşrı

stres durumu olduğu söylenebilir.

Sınav stresini tetikleyen dış

etkenler nelerdir?

Geçirilen hastalık veya sevdiği

bir kişinin vefat etmesi sonucu

oluşan yas süreci, ebeveynlerin

sınava hazırlık sürecinde şiddetli

geçimsizlik ve ayrılık sorunları,

başkalarının özellikle de aile

üyelerinin olumsuz yargıları sınav

stresini tetikleyen önemli dış

etkenlerdendir.

Gençler sınav stresiyle nasıl

mücadele etmeli? Sınav stresi

nasıl aşılır?

Öncelikle sınava planlı

hazırlanmalılar. Ders çalışma son

güne bırakılmamalı ve sınavlara

hazırlanırken beslenme düzenine

önem verilmeli. Sınavdan önce

tekrar yapmak oldukça faydalıdır.

Bunun dışında kaygı unsurunu

tetikleyecek kişi veya ortamlardan

uzak durulmalıdır. Uyku düzeni

her zaman önemlidir ancak

özellikle sınav öncesi uykuya dikkat

edilmelidir. Sınav gününde yağlı ve

ağır besinlerden kaçınmak gerekir.

Sınava başlarken en az on defa

burundan derin nefes alıp ağızdan

yavaşça vermek kaygıyı azaltmada

yardımcı olacaktır. Sınav boyunca

diğer insanların neler yaptıklarıyla

ilgilenmek, onların başarılı olup

olamayacaklarını sorgulamak kişiyi

daha çok kaygılandıracaktır. Sınav

esnasında dikkati soruya odaklama

konusunda zorluk yaşanırsa

8-10 saniye gözleri kapatıp derin

nefes almak faydalı olabilir. Sınav

esnasında çarpıntı, terleme veya

idrara çıkma isteği gibi fiziksel

belirtiler hissedildiğinde, “Yine aynı

şey oluyor, yakınmalarım artacak

ve bildiklerimi de yapamayacağım!”

gibi yanlış düşünceleri zihinden

hemen uzaklaştırmak gerekir.

Sınavdan sonra başarısız olunan

konuları çıkartıp eksiklikleri

gidermek ve ileriki sınavlar

için neler yapılması gerektiğini

planlamak sınav kaygısını yenmede

yardımcı olacaktır.

Ailelerin özellikle üniversite

sınavına hazırlanan çocuklarıyla

iletişimi nasıl olmalıdır?

Ebeveynler çocuklarıyla konuşmalı

ve sınava dair alternatifleri

birlikte tartışmalı, sonuçlar ne

olursa olsun onu sevdiklerini

ve sevmeye devam edeceklerini

belirtmeliler, bunu yaparken de

samimi olmalılar. Sınavın bir eleme

olduğunu hatırlayarak, “başarı”

ya da “başarısızlık” kavramının

değişebilir bir şey olduğunu

kabul etmeliler. Ebeveynler

beklentilerini gerçekçi bir zemine

Ebeveynler çocuklarıyla konuşmalı ve sınava

dair alternatifleri birlikte tartışmalı, sonuçlar ne

olursa olsun onu sevdiklerini ve sevmeye devam

edeceklerini belirtmeliler, bunu yaparken de

samimi olmalılar.

yaşam

Yeşilay

44