

oturtmalı ve çocuklarına gücünün
üzerinde hedefler ve görevler
yüklememelidirler. Öte yandan
da hedefleri gücünün altında
da tutmamak gerekir. Aileler,
çocuklarının zekâlarını sınavla
ölçme yanlışlığına düşmemelidir.
“Zekiysen bu sınavı kazanırsın.
Kazanamazsan zekândan şüphe
ederiz” gibi yaklaşımlardan uzak
durulmalıdır. Sınav, kazanılması
gereken bir savaş veya hayatın tek
amacı değildir. Aileler gençlere
sınavın sadece üniversiteyi
kazanmak için geçilecek bir
basamak olduğunu hissettirirse
çocuk daha güvenli bir şekilde
sınava girecek ve kaygı düzeyi de
düşecektir. Aileler sınava hazırlanan
gence “Çalış!” demek yerine, “Ne
yaptın, nasıl gidiyor, bir isteğin var
mı?” şeklinde yaklaşmalıdır. Aile,
özellikle başkalarının yanında kendi
çocuklarını karşılaştırmamalı ve
eleştirmemelidir. Ebeveynlerin
çocuklarını motive etmek amacıyla
başkalarını örnek göstermesi,
motive etmediği gibi kaygı düzeyini
de arttırmaktadır.
veya olumsuz stres yaşadıklarını
motivasyon seviyelerine bakarak
değerlendirebiliriz. Bunun için
ilk olarak öğrencinin yaşadığı
stres olumlu mu yoksa olumsuz
mu, bunun farkına varmak
gerekiyor. Burada en önemli nokta
da, öğrencide stres yüzünden
çalışmaya yönelik motivasyon
eksikliği var mı, yoksa öğrenci
çalışmaya ve sınava daha mı motive
oluyor diye incelemek gerekiyor.
Eğer öğrenci stres yüzünden
çalışamıyorsa olumsuz, yani aşrı
stres durumu olduğu söylenebilir.
Sınav stresini tetikleyen dış
etkenler nelerdir?
Geçirilen hastalık veya sevdiği
bir kişinin vefat etmesi sonucu
oluşan yas süreci, ebeveynlerin
sınava hazırlık sürecinde şiddetli
geçimsizlik ve ayrılık sorunları,
başkalarının özellikle de aile
üyelerinin olumsuz yargıları sınav
stresini tetikleyen önemli dış
etkenlerdendir.
Gençler sınav stresiyle nasıl
mücadele etmeli? Sınav stresi
nasıl aşılır?
Öncelikle sınava planlı
hazırlanmalılar. Ders çalışma son
güne bırakılmamalı ve sınavlara
hazırlanırken beslenme düzenine
önem verilmeli. Sınavdan önce
tekrar yapmak oldukça faydalıdır.
Bunun dışında kaygı unsurunu
tetikleyecek kişi veya ortamlardan
uzak durulmalıdır. Uyku düzeni
her zaman önemlidir ancak
özellikle sınav öncesi uykuya dikkat
edilmelidir. Sınav gününde yağlı ve
ağır besinlerden kaçınmak gerekir.
Sınava başlarken en az on defa
burundan derin nefes alıp ağızdan
yavaşça vermek kaygıyı azaltmada
yardımcı olacaktır. Sınav boyunca
diğer insanların neler yaptıklarıyla
ilgilenmek, onların başarılı olup
olamayacaklarını sorgulamak kişiyi
daha çok kaygılandıracaktır. Sınav
esnasında dikkati soruya odaklama
konusunda zorluk yaşanırsa
8-10 saniye gözleri kapatıp derin
nefes almak faydalı olabilir. Sınav
esnasında çarpıntı, terleme veya
idrara çıkma isteği gibi fiziksel
belirtiler hissedildiğinde, “Yine aynı
şey oluyor, yakınmalarım artacak
ve bildiklerimi de yapamayacağım!”
gibi yanlış düşünceleri zihinden
hemen uzaklaştırmak gerekir.
Sınavdan sonra başarısız olunan
konuları çıkartıp eksiklikleri
gidermek ve ileriki sınavlar
için neler yapılması gerektiğini
planlamak sınav kaygısını yenmede
yardımcı olacaktır.
Ailelerin özellikle üniversite
sınavına hazırlanan çocuklarıyla
iletişimi nasıl olmalıdır?
Ebeveynler çocuklarıyla konuşmalı
ve sınava dair alternatifleri
birlikte tartışmalı, sonuçlar ne
olursa olsun onu sevdiklerini
ve sevmeye devam edeceklerini
belirtmeliler, bunu yaparken de
samimi olmalılar. Sınavın bir eleme
olduğunu hatırlayarak, “başarı”
ya da “başarısızlık” kavramının
değişebilir bir şey olduğunu
kabul etmeliler. Ebeveynler
beklentilerini gerçekçi bir zemine
Ebeveynler çocuklarıyla konuşmalı ve sınava
dair alternatifleri birlikte tartışmalı, sonuçlar ne
olursa olsun onu sevdiklerini ve sevmeye devam
edeceklerini belirtmeliler, bunu yaparken de
samimi olmalılar.
yaşam
Yeşilay
44