

2-
Ne yapacağımızı bilemedik.
Yalan söylüyordu. Gittiği yerlerden
emin olamıyordum. Evdeyim
diyorsa çocuğunun sesini duymayı,
dışarıdaysa bana bir şekilde
nerede olduğunu ispat etmesini
istiyordum. Bu durumu eşinden
sakladık. Eğer saklamasaydık
ailesi dağılacaktı. Her şey daha da
kötü olacaktı. O her şeyin beyinde
bittiğini söylüyor, bırakmak
istediğini söylüyor ancak hiçbir
şey yapmıyor. Sözler veriyor, ama
kendine, bize değil.
3-
O kadar çaresiz kaldık ki… Kız
kardeşi ile sürekli ilaç desteği için
hastane araştırdık. Kabul etmedi.
Bu durum bana ölümden bile
acı geldi. Dünya başıma yıkıldı.
Defalarca konuştuk. Babası ona
dükkan açmıştı, destek olmaya
çalıştık. İş saatinde sürekli madde
etkisindeydi. Biz işinin başında
durmaya, çalışanları idare etmeye
çalışıyorduk. Krize girdiğini kabul
etmiyordu. “İstersem bırakırım.”
diyordu. Sonra kızım internetten
YEDAM’ı buldu ve randevu aldık.
Yaş: 47-Esenyurt
“Bilseydim YEDAM’a çok daha
önceden gelirdim”
1-
Oğlum askerden geldi, bir kız
arkadaşı vardı. Birlikte gezmeye,
tatile gitmeye başladılar. Oğlumun
o zaman iyi bir işi vardı. Kız
arkadaşının hareketleri beni
rahatsız etti. Oğlumun cebinde
madde buldum. Oğluma sordum
askerde alıştığını söyledi. Gidip
tedavi ol dediğimde kabul etmedi.
2-
Bana çok bağlıydı, hiç yalan
söylemezdi. Fakat sonraları
takılarımı almaya başladı. Eve
gelmemeye ve üstüme yürümeye
başladı. Kimseye söyleyemedim.
Ben de ona “Bıktım, bunaldım,
git evimden!” dedim. Artık o eve
girmek bile istemiyorum, onu o
halde görmek istemiyorum.
3-
YEDAM’ı televizyondan
gördüm. Ekranda telefon
numarası yazıyordu, aradım.
Davet ettiler, geldim. Başta oğlum
gelmek istemedi. Sonra onu da
ikna ettim, getirdim.
Eşimle onun yüzünden
tartışıyorduk. Bana çok düşkün
olduğu için onu kıramıyordum.
3-
Ben çok yere başvurdum,
kimse destek vermedi. Kimse
ilgilenmedi. Önce gittim muhtar
adayımıza başvurdum. O bizi
Başakşehir Belediyesi’ne ve
kaymakamlığa yönlendirdi.
En son bir hemşehrimiz bizi
YEDAM’a getirdi. Şimdi de hâlâ
ilgileniyor, arayıp soruyor.
4-
Söylemek istediğim şey; bütün
bağımlılar kurtulsun. Gözümün
önünde içiyorlar, içince baygın
yatıyorlar, yollara düşüyorlar. Ben
çok acıyorum. Onların ailelerine
de acıyorum. Anneler de aynı
benim yaptığım gibi başvursunlar,
tedavisini yaptırsınlar, çocuklarını
kurtarsınlar. Bu çok zor bir yaşam.
Ben yaşadım başkaları yaşamasın.
Ben çocuğumu kurtarmak için
sokaklarda kağıt topladım. Hâlâ
da mücadele ediyorum, edeceğim
de. Öyle evde oturmayla çocuk
kurtarılmıyor.
4-
Diğer annelere “Birlik olalım
çocuklarımızı kurtaralım.”
derim. Etrafımda gördüğüm
bağımlı yakınlarına burayı
anlatıyorum. Komşumun kızı
bağımlı, gece eve gelmiyor.
Ona böyle bir yer olduğunu
söyledim, “Gel beraber gidelim
çözüm bulalım.” dedim.
Ama kabul etmedi. Aileler
saklamasınlar, gizlemesinler,
çözüm yolu arasınlar. Böyle bir
yer olduğunu bilmiyordum.
Bilseydim çok daha önceden
gelirdim.
Yaş: 51-Şahintepe
“Oğlum beni bırakmadı, ben
de onu bırakmıyorum”
1-
Evde uyuşuk bir hâli vardı,
sürekli uyuyordu. Bir de cebinde
madde buldum. Uyuşturucu
maddeleri tanıyordum. Ne tür
maddeler olduğunu biliyorum.
2-
Biz her zaman birbirimizi
tuttuk. Oğlum beni bırakmadı,
ben de onu bırakmıyorum.
Bana çok bağlıydı, hiç yalan söylemezdi.
Fakat sonraları takılarımı almaya başladı.
Eve gelmemeye ve üstüme yürümeye başladı.
Kimseye söyleyemedim.
MAYIS 2019 49