

soyut bir alana geçmiştir. Yani siz
karşılıksız emek verme sürecini
o kadar büyütmüşsünüzdür ki;
sizin için karşılık başka bir noktaya
geçmiş, bilinenin dışına çıkmıştır.
Bu nedenle, sanat disiplinleriyle
ilgilenen insanların dingin olma
lüksü olduğunu düşünmüyorum.
Bunu istersin, arzularsın, kaçarsın
ama böyle bir fırsatın pek olmaz.
Resimyapmaya nasıl başladınız?
Doğu topraklarından çıkmış bir
sanatçı olarak o ilk tohumaklınıza
nereden düştü?
Ben bunu gerekçelendirebilecek
kadar psikolojik analize gidemem.
Söylediğimde muhtemelen bir
yanılgı olacaktır. Yani bir psikolog;
insan refleksleriyle ilgili, çocukluk
dönemleriyle ilgili çok ciddi
araştırmalar yapmış birisinin
çıkarımlarını bile kesin kabul
edemem. Bu nedenle, bu refleksin
nedenselliğini asla çözemiyorum.
Sadece bildiğim bir şey var; bu pek
de normal olabilecek, hayatın size
getirebileceği bir refleks değildir.
Muhtemelen konuşmaktan veya
yazmaktan çok çizmenin sizin
için bir iletişim aracı olabildiğini
fark ettiğiniz anlardır. Gerçekten
hali hazırda kendini motive etmiş
ve bir şeyler yapmaya başlarken
de o iltifatlar onun daha iyi şeyler
yapmasını sağlamış olabilir.
“SANATBİREYSEL BİR
UYGULAMADIR”
Yaşamınızda ebru sanatından önce
bir de hat sanatı yer alıyor. Hat
sanatıyla olan yolculuğunuz nasıl
başladı?
Aslında tamda ikinci soruda
bahsettiğiniz dinginlik sürecini
istemekle ilgili bir zamanımdı.
Bazen çok genç yaşta olmamıza
rağmen, 20’lerimizde, dünyanın
zor ve anlaşılmaz gördüğümüz
komplikasyonları, algılamakta
zorlandığımız karışıklıkları,
yaşlanmış bir adam gibi sizi
dinginliğe çağırabiliyor. Ben öyle
bir dönemimde çok renkle, çok
malzemeyle yapmak istediğim
MAYIS 2019 53
Tasarım dediğimiz şey Mehmet Akif ’ in dediğine
göre %10 ilham, %90 gayret ile ilgilidir.
Hatta Tesla veya Einstein bunun %99’a
%1 olduğunu söylüyor. Gayret dediğimiz şey
rahatlık kelimesinin tam tersi bir kavramdır ve
tasarımı, sanatı nasıl tanımlarsanız tanımlayın üretim dediğiniz
hiçbir kavram, rahatlığın sermayesi veya çıktısı değildir.