

kültür
Yeşilay
58
M
armara Üniversitesi
İletişim Fakültesi’nden
sevgili hocam Kayıhan
Güven, biz öğrencilerine
haberciliği, haber fotoğrafçılığını,
röportaj geleneğini anlatırken
İstanbul’u asla pas geçmezdi.
Bu şehri, tarihiyle, kültürüyle,
coğrafyasıyla, edebiyatıyla
olduğu kadar günlük hayatta
hep bir alışkanlıkla içinden
geçip gittiğimiz sokakları ve
çoğu zaman ne kadar güzel
olduklarını fark edemediğimiz
ağaçları, kuşları, çiçekleriyle
de tanımamız için bulduğu her
fırsatı değerlendirirdi. Takvimler
Mart’ı gösterdi mi Adalar’da sarı
bir senfoni sunan mimozalardan,
Nisan ortasından Mayıs’ın ilk
günlerine dek özellikle Boğaz
semtlerini pembeli morlu
bir bahar sevincine boyayan
erguvanlardan hep onun
sayesinde haberdar olmuştuk.
Bundan 20 yıl kadar önce sosyal
medya yoktu; bahsi geçen
bu güzellikler de sokaklarda
karşımıza çıkmadan önce telefon
ekranımıza düşmüyordu tabii.
Haliyle iş başa düşüyordu.
Hocamızın peşine takılıp
mimozalar için üşenmeden Ada
vapuruna atlıyor, erguvanlar
içinse Boğaz sırtlarını mesken
Güler EMEKTAR
emeği büyüktür. Bu yüzden
İstanbul ve erguvan temalı bir
yazının ilk satırlarında hocamızın
ismini anmak, benim için bir
borçtur.
Aradan geçen 20 yılda İstanbul
çok değişti elbette; Ama mevsimi
gelince patlayan mimozaların,
tutuyorduk. Sokak sokak
gezerek; ağaçlarını, çiçeklerini
selamlayarak; kuşlarıyla,
kedileriyle, köpekleriyle
konuşarak; şairlerinden,
yazarlarından, fotoğrafçılarından
ilham alarak İstanbul’u tanıma
şansımız olduysa, üzerimizde
İSTANBUL’DA
ERGUVANMEVSİMİ
İstanbul’un mis kokulu leylakları, sümbülleri, mor salkımları, akasyaları, ıhlamurları var. Açınca
hepimizin yüzüne mutlu gülücükler konduran mimozaları ve laleleri de var. Bunların hepsi şehrin
sadece görüntüsünü değil ruhunu da zenginleştiren güzellikleri kuşkusuz. Fakat erguvanın yeri
onlarınkinden biraz ayrı; çünkü asıl onlar işe karışınca şehrin rengi değişiyor. İstanbul’da erguvanın
izini sürdük, yolunuz sık sık erguvan ağaçlarıyla buluşsun diye konum bildirmeyi de ihmal etmedik.
Erguvan, Bizans’a asil rengini veren
simgesel bir öneme sahiptir. Erguvan moru,
imparatorluğun gücünün simgesidir. Çünkü
kaynaklara göre Bizans, erguvan ağaçlarının
çiçeklendiği Mayıs ayında kurulmuştur.