

dosya
Çocuklar hızlı büyüyor vebir bakıyorsunuz ki eski uysal çocuk gitmiş, yerine asi ve hiç tanımadığınız
biri gelmiş. Disiplin uygulamak, ceza vermek veya diğer yöntemleriniz eskisi gibi işe yaramıyorsa
belki dedavranış şeklinizi değiştirmelisiniz.
A
nne ve babanın çocuğa
yaklaşım tarzının, çocuğun
davranış gelişimini
doğrudan etkilediğini ve kişilik
yapısını da önemli derecede
şekillendirdiğini biliyor muydunuz?
Anne ve babanın tutarlı, yapıcı ve
sevgi eksenli yaklaşımı çocuğun
dengeli bir kişilik kazanmasını
sağlarken; aşırı otoriter, ilgisiz ve
empatiden uzak tavırları da çocuğun
duygusal ve sosyal gelişimini
olumsuz etkiliyor. Yeşilay uzmanları,
“Çocuklar ergenlik öncesi dönemde,
ebeveynlerinin yanlış tutumları
karşısında genellikle ‘çaresiz ve pasif’
kalırlar. Çocuklar bu dönemde
maruz kaldıkları yanlış tutumlar
karşısında bir takımdavranış
bozuklukları sergilese de çoğu kez bu
davranışlar ‘riskli davranış’ grubuna
girmez fakat bu durum bir bakıma
‘fırtına öncesi sessizlik’ gibidir.
Çünkü ergenlik dönemiyle birlikte
‘çaresiz ve pasif’ olan çocuğun yerini
sorgulayan, beğenmeyen ve agresif
davranışlar sergileyebilen bir genç
alır” diyorlar.
Yeşilay uzmanlarına göre çoğu
ebeveyn, çocuğundaki bu değişim
karşısında şaşkınlığa uğruyor ve
çocuğunun huysuzluklarına, öfke
patlamalarına anlam veremiyor. En
yumuşak ikazlara bile sert tepki veren
genç karşısında nasıl davranacağını
şaşırıyorlar. Gençlerin tepkiselliği
sorunlarının çözümüne ilişkin
ümitlerini kaybedince evden kaçma,
alkol ve uyuşturucuya sığınma,
çetelere katılma, şiddete yönelik
davranışlar sergileme, hatta intihara
teşebbüs etme gibi davranışlar
sergileyebildiğini söylüyor, “Gençler
bu tür davranışları sergilerken
çoğu kez bu yaptıklarının daha
da büyük sorunlara yol açacağını
hesaplamadıkları gibi, bilakis
bu riskli davranışların çözüm
olduğunu sanırlar. Bazı gençler de bu
davranışlarla kendilerini anlamayan
ailelerinden intikam aldıklarını da
düşünürler” diyorlar.
karşısında bazı ebeveynler empati
kurup çözüm odaklı davranmak
yerine, genci yargılamayı ve
suçlamayı tercih ediyor. Hatta bazen
sertlikle işin üstesinden gelmeye
çalışabiliyorlar. Halbuki bu durum
yangına körükle gitmeye benziyor
ve çatışmaları daha da körüklüyor.
Ebeveynle ergen arasındaki
çatışmaların, sürtüşmelerin süreklilik
kazanması ise ergenin bazı riskli
davranışlara yönelmesine sebep
olabiliyor.
Uzmanlar aileleriyle yaşadığı
sorunların giderek büyüdüğünü
düşünen bazı gençlerin, bu
ANNE VE BABANIN YANLIŞ TUTUMU
Mürsel ÇAVUŞ
GENÇLERİ RİSKLİ DAVRANIŞLARA
SÜRÜKLEYEBİLİR
Yeşilay
26
ERGENLİK DÖNEMİ SORUN DEĞİL