

ANNE-BABANIN HANGİ
TAVIRLARI GENÇLERİ
OLUMSUZ ETKİLİYOR?
Yeşilay uzmanları gençleri riskli
davranışlara sürükleyen anne
baba tutum ve davranışlarını altı
başlık altında topluyor;
1. Gencin sürekli rencide
edilmesi:
Anne-babanın gençle
iyi iletişim kuramaması, genci
sürekli eleştirip basit gerekçelerle
rencide etmesi gencin onlardan
soğumasına sebep olabilir.
Rencide edici davranışların
toplum içinde -özellikle
arkadaşlarının önünde- yapılması
daha yıkıcı sonuçlar doğurur.
Çünkü ergenlikle birlikte kendi
kişisel dünyasını oluşturmaya
çalışan genç için toplum önünde
‘rezil olmak’, katlanılabilir bir
durum değildir. Her seferinde
onurun kırıldığını, rezil olduğunu
düşünen genç, ailesine karşı
öfke duyacak, çözümü riskli
davranışlarda arayacaktır.
2. Anne-babanın otoriter ve
baskıcı tavır içinde olması:
Hemen her şeyin katı kurallarla
sınırlandığı, cezanın önde
tutulduğu yaklaşım tarzı, gencin
kişiliğini hiçe saydığı gibi
kendisine olan güven duygusunu
da zedeler. Katı disiplin uygulayan
ailelerde gençler, attığı her adımda
yanlış yapma korkusu yaşar.
Neticede ya silik ve çekingen
ya da isyankâr bir kişiliğe
bürünürler. İçinde bulundukları
baskıcı ortamı ‘kâbus’ olarak
niteler ve yaşadıkları baskıların
tahammül sınırlarını aştığını
düşündüklerinde evden
uzaklaşmayı tercih ederler.
3. Gencin ciddiye alınmaması ve
yeterince değer görmemesi:
Aile
içi iletişimde belirgin bir problem
olmadığı müddetçe çocukların
ilk çocukluk dönemi çalkantısız
ve sükûnetli geçebiliyor. Bu
dönemde çocuklar ebeveynlerinin
ulaşılmaz ve yanılmaz insanlar
olduğunu düşündüğünden, onların
kıskacına girebiliyorlar. Terör
örgütleri ve benzeri tehlikeli
gruplar gençlerin ilgi ve sevgi
eksikliğinden faydalanıp onlara
ilgi gösteriyormuş gibi görünerek
örgüt içine çekip daha sonra gerçek
yüzlerini ortaya çıkarıyor. Gençler
yanlış olduğunu bildikleri halde
sırf kendilerini “daha değerli” ve
“işe yarar” hissettiklerinden bu
hataya düşebiliyorlar.
çizgisinden pek dışarı çıkmıyorlar.
Ergenlik dönemiyle birlikte genç,
yetişkin bir birey olduğunu,
ciddiye alınması gerektiğini
düşünmeye başlıyor. Ailesinden
yeterince değer görmeyen gençler,
bu boşluğu doldurmak için değişik
arayışlara girebiliyor. Gencin
ilk tercihi de ‘kafa dengi’
arkadaşları oluyor. Bazen de
çetelerin hatta terör örgütlerinin
Annevebabanın
tutarlı,yapıcı
vesevgieksenli
yaklaşımı
çocuğundengeli
birkişilik
kazanmasını
sağlarken;aşırı
otoriter,ilgisiz
veempatiden
uzaktavırları
daçocuğun
duygusalve
sosyalgelişimini
olumsuzetkiliyor.
»
Çocuğunuzu ciddiye almalı ve ona sevginizi hissettirmelisiniz.
»
Ergenlik dönemine girişiyle birlikte ailedeki kuralları bir miktar
esnetmeniz yararlı olur.
»
Çocuğunuzun yaptığı hatalar karşısında hemen suçlayıcı, rencide
edici tartışmalara girmeyin.
»
Aşırı baskıyla çocuğunuzun davranışlarını kontrol altına
almamalı, onunhatalarını bir dedektif edasıyla araştırmamalısınız.
Bu durum çocuğunuzla aranızdaki güven köprüsünü zedeleyeceği
gibi, “gizli şeyler” yapmasını teşvik edecektir.
»
Yetişkin insan muamelesi görmek, ergenler için psikolojik
ihtiyaçtır. Ergenin bu ihtiyacı karşısında duyarlı olmalı ve ona
çocuk muamelesi yapmamalısınız.
»
Ergenin kendi adına karar verebilmesinemüsaade etmelisiniz. Bu
yaklaşımınız ergenin özgüven gelişimine katkıda bulunacağı gibi,
size olan sevgisinin derinleşmesini de sağlar.
»
Kuşak çatışması yaşamamanız için, çocuğunuzdaki değişim
sancılarını anlayışla karşılamalı ve onun kimlik kazanma
sürecinde yaptığı bazı hatalar karşısında soğukkanlılığınızı
korumalısınız.
»
Çocuğunuzun kendisini ifade etmesine fırsat vermelisiniz.
Çocuğunuzu dinlemeden kendi doğrularınızı ona dikte etmeniz,
çocuğunuzdaanlaşılmadığıduygusunuoluştururvesizetepkiduyar.
»
Ders başarısı uğruna çocuğunuzla aranızdaki köprüleri
yıkmamalısınız.
»
Ergenlikle birlikte ceza etkili bir yöntem olmaktan çıkar. Bunun
yerine çocuğunuza verdiğiniz imtiyazları kısmanız daha etkili olur.
ÇOCUĞUNRİSKLİ DAVRANIŞLARSERGİLEMEMESİ İÇİN
ANNE-BABALARINDİKKATETMESİ GEREKENLER;
NİSAN 2018 27