

OCAK 2019 71
şehrin renkli adreslerinden.
Başçarşı’da yer alan tarihi mekanları
gezmeye devam ediyoruz. Sıradaki
durağımız tarihi 1551 yılına
uzananMoriça Han. Gazi Hüsrev
Bey Vakfı’nınmalı olanMoriça
Han’da çeşitli kafelerle birlikte
otantik eşyalar satan dükkanlar
yer alıyor. İki katlı Moriça Han,
Saraybosna ziyaretinizin en
dinlendirici duraklarından bir
tanesi olabilir. Burada yöreye özgü
Boşnak kahvesinden yudumlayarak
yorgunluk atabilirsiniz. Rüstem
Paşa tarafından 1551’de yaptırılan ve
Bosna Savaşı sırasında büyük hasar
görerek sonrasında restore edilen
Bursa Bezisteni ise günümüzde
Saraybosna Müzesi olarak da hizmet
veriyor.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN
BAŞLADIĞI YER; LATİN
KÖPRÜSÜ
Saraybosna’ya gelip de dünya
tarihine adını yazdırmış olan Latin
Köprüsü’nü görmeden gitmek
olmaz. Başçarşı’ya yakınMiljacka
Nehri üstünde bulunan ve Osmanlı
İmparatorluğu zamanında yapılan
Latin Köprüsü, ismini o dönem
bölgede yaşayan Latin nüfusundan
almış. Birinci Dünya Savaşı’nı
başlatan köprü olarak bilinen
Latin Köprüsü, dünya tarihi için
çok büyük bir önem taşıyor. 1914
yılında Avusturya-Macaristan
veliahtı Ferdinand’ın Saraybosna
ziyareti sırasında bir Sırp tarafından
bu köprüde suikaste uğramasıyla
Birinci Dünya Savaşı’nın fitili
ateşlendi. Tarih yazan bu köprü, her
yıl birçok yabancı turist tarafından
ziyaret ediliyor.
“UMUTTÜNELİ” VE “İNAT
EVİ”
Şehrin gezi rotaları arasındaki
bir diğer görülmesi gereken yer
ise Umut Tüneli. Saraybosna
Tüneli olarak da bilinen bu tünel,
Saraybosna Kuşatması sırasında
yapılan bir yer altı tüneli olarak
ziyaret edenlerde iz bırakıyor. Gıda,
insani yardım ve cephanenin şehre
ulaşması ve insanların şehirden
tanesi olduğunu söyleyebiliriz.
Sebzelerin ve etin harmanlandığı
zengin çorbalar, etli sulu yemekler,
börekler, hamur işleri ve tatlılarla
Bosna mutfağı, tanıdık lezzetler
sunuyor. Özel bir köfte çeşidi olan
cevapi, trileçe, baklava şehrin bildik
tatları, tabii bir de yeni tanışacağınız
lezzetler var ki, bunların da Türk
damak tadına çok uygun olduğunu
söyleyebiliriz.
Miljacka Nehri’nin etrafında
büyüyen ve güzel bir panoramik
manzara sunan bu şehri adımlarken
kendinizi çok tanıdık bir yerde
hissediyorsunuz. Benzer kültürleri
ve tanıdık tatlarıyla bizden bir şehir
olan Saraybosna’da Türkiye’den
gelen turistlere özel bir yakınlık
gösteriliyor. Yaklaşık 400 yıl boyunca
Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında
bir arada olduğumuz bu topraklar,
Türkleri tüm sıcaklığı ve güler
yüzüyle ağırlamaya devam ediyor.
kaçması için kullanılan bu tünel,
yakın tarihin acı olaylarını ve
savaşın gerçek yüzünü ortaya
koyuyor. Şehirde ziyaret edilecek
yerler arasında bir diğer durak ise
ilginç bir tarihi mekan olan İnat
Evi. 20. yüzyılda Avusturyalıların
nehir kenarındaki evleri yıkmak
istemesine karşın inatla evinin
yıkılmasına karşı çıkan ve evi
aynı şekilde karşıya bugünkü
yerine taşınan Benderija isimli
Saraybosnalı kişinin inadı nedeniyle
bu eve “İnat Evi” ismi verilmiş.
TANIDIK LEZZETLER
Saraybosna lezzetlerinden konu
açılmışken, şehrin kültürümüze
yakın gelen dokusu yemeklerde de
karşımıza çıkıyor. Boşnak yemekleri
Türk mutfağıyla yakınlık gösteriyor;
bu anlamda Saraybosna’nın
yemek konusunda Avrupa’nın
en güzel destinasyonlarından bir
Osmanlı kültür ve
medeniyetinden izler
taşıyan Saraybosna,
farklı din ve
mezhepleri buluşturan
çehresi, tarihi, mimari
dokusu ve kendine
özgülüğüyle
Balkanlarda görülmesi
gereken yerlerin
başında geliyor.