

M
odern yaşamın getirdiği
tahammülsüzlük her şeye
olduğu gibi ikili ilişki ve
evliliklere de yansırken günümüzde
çiftler, bir evliliği yürütmek için
eskilerin sabır, azim ve dirayetini
gösterememeye başladı. Bugünün
dünyasında kişinin kendisi ve
kendi mutluluğu daha önce geliyor.
Eskiden evlilikle ilgili yaşanılan
problemleri çözme veya bunlarla
birlikte yaşamaya alışma yolunda bir
eğilim varken bugün çözülemeyen
problemler neticesinde evliliği
bitirme kararı daha kolay ve hızlı
alınabiliyor. Bu da modern yaşamın,
aile ve evlilik kurumu üzerindeki
etkisini gösteriyor.
TOPLUMSAL DEĞİŞİMLER
EVLİLİKLERE DE YANSIYOR
Son yıllarda ailelerin çözüldüğünü
ve mutlu başlayan evliliklerin
bir nisan yağmuru kadar kısa
sürdüğünü görüyoruz. Modern
şehir yaşamının getirdiği
problemler insanları her soruna
karşı sabırsız ve tahammülsüz hale
getirirken bu durum en çok da
evliliklere yansıyor. Hızlı teknolojik
gelişime ve değişen yaşam
koşullara bağlı olarak bireysel ve
toplumsal tercihler, ihtiyaçlar ve
yaşam biçimleri de değişiyor. Bu
durum da toplumun en küçük
birimi olan aileye ve evliliklere
yansıyor. Evlilikle bağlantılı olarak
aile, aşk, sevgi, bağlılık, sadakat
gibi kavramlar da değişime
uğruyor. Toplumun gelişimi ve
sağlıklı nesiller yetişmesi için
en temel yapı taşı olan evlilik
kurumunun günümüzde geldiği
noktada evliliklerin eskiye oranla
daha kısa sürdüğünü hatta bazı
gençlerin evlenmekten kaçındığını
görüyoruz. Peki bu durumun
ardından yatan maddi ve manevi
sebepler neler? Evliliklerin uzun
sürmesi ve mutlu bir evlilik için
çiftlere nasıl görevler düşüyor?
BİREYSELLİKÖN PLANDA
Anneannelerimiz, babaannelerimiz
zamanında evlilik ve ailenin
devamı bireylerin mutluluk ve
beklentilerinden daha önemliydi,
ancak bugün baktığımızda
bireylerin mutluluğu ikili
ilişkilerin devamından çok daha
büyük önem taşıyor. Bireyselliğin
hayatın her alanında öne çıktığı
bugünün toplumunda bireyler
bir ilişkinin kendilerini mutsuz
ettiği veya tatmin etmediğini
hissettiklerinde direnmek ya
da sorunlarla mücadele etmek
yerine sonlandırmayı tercih
ediyor. Neslin devamını, kuşaktan
kuşağa kültürlerin aktarılmasını
ve sürekliliğini sağlayan aile ikinci
plana itilirken bireylerin mutluluğu
ön planda tutuluyor. Elbette
burada ideal olan ailenin devamını
yaşam
Belit ŞENOL
Yeşilay
42
Bir yastıkta
mümkün mü?
kocamak
Boşanmaların arttığı günümüzdebirçok
kişi evliliklerin kısa sürmesinden ve evlilik
kurumunun eski değerini yitirmesinden
şikayet ediyor. Eskilerin evlenirken söylediği
“bir yastıkta kocamak”, günümüzde adeta
yalnızca hoş bir temenni olarak kaldı. Oysa
evliliklerinömür boyuncamutlubir şekilde
devamını sağlamakmümkün…