

Afife Jale kısacık
yaşamında şu cümlelerle
hatırlanmayı istiyor:
“Beni acıyarak değil,
düşünerek, severek,
kucaklayarak hatırlayın.
Tiyatro varsa ben varım!”
Günümüz sanatçılarından Afife Jale'ye Saygı Fotoğraf Sergisi...
ÖNÜNE GEÇİLEMEZ
TİYATRO TUTKUSU,
ÖNGÖRÜLEMEZ HAYAL
KIRIKLIKLARI
Afife hayatının en mutlu
gününden sonra kadrolu olarak
sahneye çıkmaya başlar. Eşsiz
yeteneğiyle izleyenleri etkisine alır
ve kendine hayran bırakır. Fakat
Cumhuriyet öncesi dönemin
karmaşık düzeni Müslüman bir
kadının sahneye çıkmasına katiyen
müsaade etmez. Afife “Tatlı Sır”,
“Odalık” oyunlarını oynarken
tiyatro defalarca polis tarafından
basılır. Arkadaşları Afife’yi makine
odasına kaçırarak polisin elinden
kurtarır. Bu kaçışlar sonrasında
bakanlık Müslüman kadınların
sahnede rol almasını yasaklar.
Ve son baskında yakalanarak
işkenceye maruz bırakılır.
Devletine, vatanına ve dinine karşı
çıktığı iddiasıyla hırpalanır. Bu
baskılar yetmezmiş gibi babası da
ailelerine yakışmayan davranışlar
sergilediği düşüncesiyle Afife’yi
evlatlıktan reddeder. Zor günler
bir türlü yakasını bırakmaz.
Şiddetli baş ağrılarının yanında
hemmaddi hem de manevi
sıkıntılar yaşamaya başlar.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte
Mustafa Kemal Atatürk tiyatro
yasağını kaldırır ve Afife Jale
sahnelere geri döner. Ancak
geçmişte o kadar yıpranmıştır
ki, bir türlü eski gücünü
toparlayamaz. Bir eczacının
tavsiyesi üzerine baş ağrılarını
dindirmek için morfin kullanmaya
başlar. Bir süre sonra morfine
bağımlı hale gelir.
BİR BAHAR AKŞAMI…
Dönemin en iyi bestecilerinden
Selahattin Pınar, henüz 25
yaşındayken bir bahar akşamı
parkta Afife Jale ile karşılaşır.
Birbirlerinden kısa sürede
etkilenen çift bir süre sonra
evlenir. Ancak mutlu başlayan
bu evlilik Afife’nin bağımlılığı
nedeniyle hüsranla sonuçlanır.
Eşinin morfin aldığını gören Pınar,
ne yaptıysa Afife’yi bağımlılıktan
kurtaramaz. Birlikteliklerini
sürdürebilmek için kendi de
morfin almaya başlar. Afife eşini
de bu bağımlılığa sürüklediğini
fark edince ondan kendisini
terk etmesini, yoksa onun da
bu çıkmaza sürükleneceğini
söyler. Selahattin Pınar 6 ay sonra
çok sevdiği karısından ayrılır.
Afife bağımlılığı nedeniyle eşini
kaybetmenin verdiği ıstırap
sonrası, henüz 39 yaşındayken
hayatını kaybeder. Geriye
Selahattin Pınar’ın onun için
yazdığı özlem dolu satırları kalır.
“Nereden SevdimO Zalim Kadını”,
“Anladım Sevmeyeceksin Beni
Sen Nazlı Çiçek”, “Huysuz ve Tatlı
Kadın”, “Bir Bahar Akşamı” onun
için yapılan bestelerdir.
Türk tiyatrosunda adını cesaret
ve tutkuyla yazdırmış, cesur bir
kadın Afife Jale…Biz ondan
kararlılığı ve bir kadının ne kadar
güçlü olabileceğini öğrendik.
Anısını yaşatmak için, 1997
yılından beri düzenlenen “Afife
Tiyatro Ödülleri”, Selahattin Pınar
ile yaşadıkları aşkı anlatan “Yüz
Yılın Aşkları: Afife ve Selahattin”
belgeseli yer alıyor. Son olarak 2016
yılında gerçekleştirilen 20. Afife
Tiyatro Ödülleri’nde ödül almış 20
oyuncu Afife Jale gibi poz vererek
Afife Jale’ye Saygı fotoğraf sergisini
oluşturmuşlardır. O ise her şeyi
kenara bırakıp kısacık yaşamında
sadece şu cümlelerle hatırlanmayı
istiyor: “Beni acıyarak değil,
düşünerek, severek, kucaklayarak
hatırlayın. Tiyatro varsa ben
varım!”
TEMMUZ 2018 73