yesilay.org.tr
18
YEŞiLAY
•
MART 2015
DOSYA
RÖPORTAJ
Sağlıklı yaşam kültürünün her bireye mal edebilmesi
yönünde göstereceğimiz her gayret, ruhen veya fiziken
bağımlılık sorunu olan insan sayısını azaltacaktır.
Ruhen ve fiziken sağlıklı bireyler yetiştirmek için sağlık
okuryazarlığını merkeze alan, toplumun her bire-
yini sağlıklı bir yaşam kültürüne kazandıran
bir yol haritasını inşallah 2015-2016’da
yürürlüğe koyacağız. İlkokuldaki birinci
dört yıllık eğitimlerinde çocukları-
mız sağlıklı beslenme ve sağlıklı
yaşamla ilgili bilgileri kitap halinde
sıralarında bulacaklar. İkinci dört
yıllık grubundaki çocuklarımız ruh
ve beden sağlığı ile ilgili bilmesi
gerekenleri yine hem kitapçık hem
flash disk şeklinde alacaklar. Aynı
şekilde üçüncü dört yıllık eğitim gru-
bundakiler görselleriyle birlikte sağlıklı bir
birey olmasıyla ilgili kültürü alacaklar.
UYUŞTURUCUDA İKİ ÖNEMLİ BAŞLIK
BELİRLEDİK: KORUMA VE ÖNLEME
Bağımlılık yalnızca devlet ya da emniyet güçleri
tarafından çözülecek bir sorun değil. Yediden yetmişe
kişi, kurum herkesin elini taşın altına koyması şart.
Yani, topyekûn mücadele! Bu mücadelede sivil toplum
kuruluşlarının ve özelde Yeşilay’ın yer almasının
önemini nasıl açıklarsınız? Toplum sivil bir eğitici, yol
göstericiye ihtiyaç duyuyor mu?
Evet, bu yüzden de bu alana çok paydaşlı diyoruz.
Biz örneğin uyuşturucuda iki önemli başlık belirledik.
Birincisi, koruma; ikincisi, önleme.
Korumada başta Sağlık Bakanlığı,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
ve yerel yönetimler bizi ilgilendiri-
yor. Önlemede ise İçişleri Bakan-
lığı, emniyet ve güvenlik güçleri
rol alıyor. Ama biz önce evladımızı,
torunumuzu, riskli alanda bulunan
bireyimizi o risklerden korumalıyız.
Tabi riskli alana gireni de oradan
çekip almasını bilmeliyiz. Alo 188
hattı olacak inşallah. Anne, baba,
mahalleli, arkadaş “Alo” dediği
zaman hem bilgi alacak, hem
destek alacak, hem de kendisini
güvende hissedecek. İnsanlar
‘aradığımda acaba emniyet beni
sorgular mı’ demeyecekler. Aile
hekimleri ve Sağlık Bakanlığı’nın
tüm dinamikleri bu noktada devrede olacak. Evet, top-
lum sivil eğiticiye ihtiyaç duyuyor. Sağlık yalnız Sağlık
Bakanlığı’nın hizmetleriyle başarılacak bir alan değil.
Burada anne babalara ve öğretmenlere çok iş düşüyor.
Biz sağlığı artık çok paydaşlı diye tarif ediyoruz.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik
ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı
ana aktörler olarak giriyor işin içine.
Yerel yönetimler, belediyeler ve
sivil toplum örgütleri ve özellikle
de Yeşilay Cemiyeti işin içinde yer
alıyor. Yeşilay Cemiyeti, Yeşilay
Vakfı ile ilgili kanunlar çıkarıyo-
ruz. Buralara Sağlık Bakanlığı’nın
bütçesinden çalışmalar için para
aktarıyoruz. Gençler ve çocuklar
bizim geleceğimiz. Onlar bizim için
anlamlı ve değerli. Onların bu topluma
ruhen ve fiziken sağlıklı olarak kazandırıl-
ması gerekiyor. O nedenle hükümet olarak biz
sağlıklı yaşam kültürü diye bir başlık altında bu kültürü
teşvik edeceğiz. Bu teşvikte Yeşilay’a ve benzeri
STK’lara destek olmak da var. 1970’li yıllardaki Yeşilay’ı
benim çocuklarım tanımadı. Üzüntü duyuyorum. Ama
şimdi torunlarım inşallah çok iyi tanıyacaklar.
Bağımlılık endüstrisi sizlerin de bildiği üzere bilhassa
çocuk ve gençlerimizi hedef almakta. Tüm önleyici
tedbirleri ve çıkarılan yasaları göz önüne alarak
endüstrinin hedeflerini yavaş yavaş kırdığımızı
söyleyebilir miyiz? Eskisi gibi bu sektör korkutuyor
mu bizleri?
Materyalist
yapı, ruh
sağlığını bozan
unsurların reklamını
yaparak kamuoyu
algısını yönlendiriyor. Bir
bakıyorsunuz alkol almayı
bir marifet, bir ayrıcalık gibi
sunuyor.