Yeşilay Dergisi-Nisan-2013-Yeme-İçme Bağımlılığı - page 19

diğimiz tatlı veya meyvenin yenmesi
de bizim için ayrı bir tehlike. Kişi si-
roz olup vefat ediyor. Bakıyorsunuz;
hayatında hiç alkol almamış. Nasıl si-
roz oluyor? Yemekten sonra sürekli
meyve yediği için vücut onu alkol ih-
tiva ediyor ve sonrasında siroz oluyor.
Onun da aralığı en az iki saat olmalı.
Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in sün-
netilerini de aslında terk ediyoruz. Efendi-
miz doymadan kalkın buyuruyor.
Biz Tıbbi Nebeviyi uyguladığımız
anda mevzu çözülecektir. Kendi kül-
türümüzü, Efendimizin (sav) sün-
netlerini uyguladığımızda mesele bi-
tecektir. Bunu anlatmamız ve yay-
mamız gerekiyor.
Türkmutfağı genelde et yemeklerinden
oluşuyor. Ama diyetisyenlerin de sağlıklı
beslenme noktasında vurguladıkları; seb-
ze ağırlıklı beslenme…
Ben buna kaç defa meydan okudum;
bana kırmızı etin zararını kanıtlasın-
lar diye. Böyle bir şey yok. İnsanlar
da inanıyor. Çok aşırı derecede yer-
sen, her şeyde olduğu gibi bunun da
fazlası zarar. Kararında yediğinde ne
zararı dokunacak ki? Doğal beslen-
me önemli. Et yemeği yenirken ya-
nında sebzenin de olması gerekiyor
muhakkak. Her şey ölçüsünde ya-
pılacak. Efendimiz (sav) döneminde
Kisra’dan bir doktor geliyor. Bir sene
boyunca kalıyor. Çok ünlü bir doktor.
Hiç kimse doktora gitmiyor, hasta-
lanmıyor. Diyor ki ‘Ben memleketim-
de çok iyi ve meşhur bir doktorum.
Ve herkes de bana gelir. Burada hiç
kimse hastalanmıyor, kimse gelmi-
yor.’ Sahabeler de; ‘Biz niye hastala-
nalım ki? Acıkmadan yemeyiz, doy-
madan kalkarız.’ Diyorlar. Özeti bu.
Uzun, sağlıklı vemutlu bir yaşambeklen-
tisi için sağlıklı beslenmede devlet ve bire-
ye önemli görevler düşüyor. Devlet, halk
sağlığı yaklaşımıyla bu konularda birçok
önlem çalışmaları içerisinde. Burada bi-
reylere düşen görevler nelerdir?
Devlet Türk mutfağının sağlığını an-
latmalı. Önce halkın bilinçlendirilme-
si gerekiyor. Sağlıksız üretilen gıda-
ların önüne geçilmesi gerekiyor. An-
nelere bilhassa Türk mutfağı hakkın-
da seminerlerin, eğitimlerin verilme-
si gerekiyor. Deprem gibi bir kargaşa
var sağlıklı beslenme tartışmalarında.
En ufak sallantıda elli kişi çıkıp bir
şeyler söylüyor. Türk mutfağı ve sağ-
lıklı beslenmeyle ilgili bu işten anla-
yanlardan bir komisyon oluşturulup
Türk mutfağının sağlıklı ve nasıl ol-
ması gerektiği hakkında insanları bi-
linçlendirmesi lazım. Osmanlı’dan ör-
nek alınması lazım. Bakın, elimde-
ki kitap 15. Yy. Osmanlı Mutfağı ki-
tabı. İçinde yemek tarifleri var. Ama
bunun yanında hangi yemeğin hangi
hastalığa iyi geldiği de var. Örneğin;
Zirvaç aşı. Balgamı söker, safrayı ke-
ser, ciğerlerin bütün rahatsızlıkları-
na fayda eder. İşte sağlıklı ve lezzet
dolu yaşamamın sırrı burada.
DEĞERLERIMIZI YITIRDIĞIMIZ
IÇIN KENDI MUTFAĞIMIZDAKI
ÖZ DEĞERLERIMIZI DE YITIRDIK.
YABANCI MUTFAKLARA YÖNELDIK. BIZIM
MUTFAĞIMIZLA BESLENDIĞIMIZDE OBEZITE-
NIN DE OLMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
17
1...,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18 20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,...76
Powered by FlippingBook