

dosya
zorunluluk olduğunu, ancak hayat
standardımıza göre yaşayarak
mutlu ve sağlıklı olabileceğimizi
anlatmamız önemli. Ama
maalesef, tüketim toplumunda
reklamların çok fazla olan etkisi
çocukları da çok erken dönemden
itibaren zaptediyor ve çocuklar da
bu tüketim sarmalı içine hızlıca
giriyorlar. Özellikle de marka
konusu en büyük problemlerden
biri.
Çocuklar reklamlarda
gördükleri çikolata, şekerleme
ya da oyuncakları istediklerinde
ebeveynler nasıl bir davranış
sergilemeli?
Çocuklar için özellikle erken
dönemden itibaren reklamlarda
en ilgi çekenler yemeyi sevdikleri
şeylerdir. Bunlar içinde şekerli
gıdalar, çikolatalar, cips veya
içecekler var. Bu ürünlere
yönelik reklamlar da doğal
olarak çocukların ilgisini çekiyor.
Yaşla beraber bu ilgi daha farklı
tüketim maddelerine kaysa da
erken dönemlerden itibaren
çocuklar özellikle bazı yiyecekler
konusunda reklamcılar için hedef
kitle durumunda. Türkçede “canı
çekmek” diye bir tabir vardır.
Çocuğun reklamda gördüğü bir
ürünü canının çekmesi ve istemesi
çok normal, insani bir tepkidir. Bu
durum hepimiz için geçerlidir ve
reklamın amacı da bu zaten.
Ebeveynlerin çocuğun bu
tür taleplerini yerine getirme
noktasında öncelikle dikkat
etmesi gereken iki nokta var:
telkinlerine yatkınlarsa
ebeveynlerinin telkinlerine de
yatkınlardır. Biz ebeveynlerin
bu konuda biraz uğraşması
gerekiyor. Burada dikkat
edilmesi gereken temel nokta
şu: Çocukların özellikle küçük
dönemden itibaren televizyon
izlerken çok yalnız kalmalarını
doğru bulmuyoruz. Çünkü çocuk
kanallarında da reklam var ve bu
da büyük bir sıkıntı. Çocukların
anne babaları olmadan, kısa süreli
televizyon izledikleri durumlarda
tek başlarına reklamın etkisine
yakalanmaları doğru değil.
Reklamların hiçbir olumlu yanı
yok mudur çocuklar için?
Reklamların ürünü tanımak
ve anlamak anlamında olumlu
yanı da mutlaka vardır. Reklam
aslında tüketiciye ulaşma aracıdır.
Doğru bilgiler verilirse ürünü
tanırsınız ve o ürünle ilgili bilgiye
sahip olursunuz. Tabii bu çok
görece bir şey. Gerçekten bizle
alakalı faydası olup olmadığını
ancak erişkinler değerlendirebilir.
Çocukların böyle ayrım
yapmaları mümkün değil.
Bu konuda ancak yetişkinler
olarak bizler çocuklara destek
vermeliyiz.
Birincisi; ürün sağlıklı değilse ve
yemesi çocuğun sağlığına zarar
verecekse, burada kesin bir tavır
alınması gerekiyor. O ürünü
tüketmenin sağlık açısından
doğru olmadığı çocuğa rahatlıkla
söylenebilmeli. Bu noktada net
olmak şart.
İkincisi; bazı ürünler alternatifi
olan ürünlerdir. Ebeveynlerin
yiyecek, şekerleme gibi ürünlerin
alternatiflerinin daha sağlıklı
bazen de daha ekonomik
olduğunu anlatarak çocuğa
sunması gerekir. Burada; ailenin
maddi durumu, olaya bakışı, anne
ve babanın çocuğa gösterdiği
ilgi süresi de önemli. Basit bir
örnek vereyim; bir meyve suyu
reklamı var ve siz çocuğunuza
sadece ‘meyve suyu ya da gazlı
içecek içme’ diyemezsiniz. Bunun
yerine mutlaka bir alternatif
koymanız gerekir. Hazır değil,
evde, kendi yaptığınız meyve
suyu veya limonata gibi içecekleri
çocuğa sunabilirsiniz. Bunun yanı
sıra başka yiyecek, şekerleme,
çikolata gibi ürünler yerine
siz çocuğunuzu daha sağlıklı
olduğunu düşündüğünüz tarafa
yönlendirebilirsiniz.
Çocuklar aslında telkine çok
açıktır. Nasıl reklamların
Anneler genellikle
çocuklarını
oyalamak için
televizyonu
özellikle de reklamları kullanırlar.
Ama ne yazık ki bu durum çocuğun
ruhsal gelişimi açısından çok
sakıncalıdır.
"Ürün sağlıklı değilse ve
yemesi çocuğun sağlığına
zarar verecekse, burada
kesin bir tavır alınması
gerekiyor. O ürünü
tüketmenin sağlık
açısından doğru olmadığı
çocuğa rahatlıkla
söylenmeli. Bu noktada
net olmak şart."
Yeşilay
30
ÇOCUKLAR REKLAMLARDAN NE ANLIYOR?