

bunlar ailenin imkanı dahilinde
süreklilik içermelidir. Anne
babanın çocuğa model olması
da çok önemlidir. Olumsuz bir
davranışı eleştirmek, dillendirmek,
yüksünmek hiç bir işe yaramaz.
Örneğin çocuğunun sigara
içmesinden yakınırken bir sigara
yakan babanın verdiği mesaj,
“Evladım güçlükler karşısında
bir sigara da sen yak.” olur. Bazen
anne babalar çocuğunu kötü
alışkanlıklardan korumak adına
farkında olmadan onu bizzat o
alışkanlığa da yönlendirebiliyor.
Mesela, "Çocuğumdışarıda merak
ederek ya da arkadaşlarına uyarak
içki içeceğine benim yanımda içsin"
diye düşünen babanın ergen kızı ile
aynı masada alkol alması, “İçmek
önemli bir sosyalleşme aracıdır, sen
de benim gibi içebilirsin” mesajı
içerir.
Bir başka önemli nokta da
çocukların anne babaları tarafından
konulan sınırlara ihtiyaçları
olduğudur. Çocuk doğru ve
yanlışı ilk olarak aile içerisinde
öğrenir, “Hayır” mesajı dolaylı
değil net verilmelidir. Gelişimin
her aşamasında onlara karşı
dürüst olunmalıdır. Kurallar anne
babanın keyfiyetine ve duruma göre
değişmemelidir. Çocuk kendisine
çizilen “Sınır” içerisinde oraya
buraya yayılmadan büyüyüp ayağa
kalkmalıdır. Sonrasında her türlü
zorlu yolda yürümeyi becerebilir.
Okuldaki yetkililere, öğretmenlere
düşen görevler nelerdir?
Çekirdek aileden topluma karışan
çocuğun gerçek anlamda ilk sosyal
ortamı okuldur. Ailesinden getirdiği
birçok öğreti ile arkadaşlarının
arasına katıldığında buradaki
modeli öğretmenleridir. Hele de ilk
öğretmeni, onun için çok önemli bir
rehberdir. Çocuklar öğretmenlerinin
her türlü davranışını model alırlar.
Anne babasından sonra öğretmeni
tarafından kabul edilmek de
çocuk için önemli bir yapı taşıdır.
Hakaret görmemesi, kendini değerli
hissetmesi gerekir.
Çocuğun girdiği bu yeni sosyal
anne babalarından uzaklaşır
ve yalnızlığı tercih ederler.
Bu dönemde bile çocuktaki
huy değişimi dikkatli aileler
tarafından anlaşılır. Çocuklar
kabul görmeyecek, kendilerine
zarar verecek alışkanlıklar
edindiğinde öncelikli olarak
huyları değişir. Sakinken huysuz
ve asi olabilirler. Sosyal bir
çocukken içe kapanırlar. Mutsuz
görünürler, konuşmaktan
kaçınabilirler. Ders başarıları
düşer. Bakışları değişebilir.
Çocuklar derslerine nasıl
yönlendirilmeli?
İnsanlar yaradılışı gereği
bir şeyi öğrenmeye ihtiyaç
hissederler. Eğer bir çocuk
ders çalışmıyorsa nedeni
mutlaka bulunmalıdır, çünkü
‘Başarı’ en temel ihtiyaçtır.
Başarmak için çocuğa,
uygun ortamın sağlanması,
eğitim fırsatının verilmesi
yanı sıra çocuğun yeterli
zekaya, dikkate ve öğrenme
becerisine ihtiyacı vardır. Bir
çocuk başarısızsa önce ortamı
değerlendirmek, uygun
koşullar sağlandıktan sonra
çocuğun öğrenme ve dikkat
becerilerini değerlendirmek
gerekir. Yoksa çocuklar “Hadi
ders çalış artık” demekle ders
çalışmazlar.
ortam olan okulda oluşan yeni
sınırlara da ihtiyacı vardır. Sınır
demek; kuralların net konulduğu,
sebep sonucun net belli olduğu bir
yapılanmanın içerisinde, çocuğa
nerede durması gerektiğinin alanını
çizmektir. Duramadığında anlayışla
ve nazikçe sınırı göstermektir.
Bağırmadan, eleştirmeden ve
zedelenmeden öğretmektir. Yoksa
“Ceza vermek” değildir.
Öğretmenin çocuklara
bilmediklerini öğretmenin yanı sıra
çocuğu tanımak, güçlükleri varsa
fark etmek ve gerekli tedbirleri
almak adına aile ile iş birliği yapması
da görevleri arasındadır. Çocuğu
tanıyan bir öğretmen, varsa ondaki
değişiklikleri de çok kolay fark eder.
Davranış problemi oluştuğunda,
ders başarısı düştüğünde, içe
kapandığında, teneffüse çıkıp
arkadaşlarına katılmadığında,
mutsuz veya asi olduğunda,
arkadaşları tarafından dışlandığında
öğretmenlerin bunları önemsemesi
ve nedenini bulmak adına çaba
harcaması önemlidir.
Aileler çocuklarının kötü bir
alışkanlık edindiğini hangi
belirtilerle anlayabilirler?
Çocuğu ile erken dönemden itibaren
vakit geçiren, ona zaman ayıran ve
onu tanıyan bir ebeveyn, ondaki
en küçük değişimi hemen fark
eder. Ergenlik döneminde çocuklar
“Çekirdekaileden
toplumakarışan
çocuğungerçek
anlamdailk
sosyalortamı
okuldur.
Ailesinden
getirdiği
birçoköğretiile
arkadaşlarının
arasına
katıldığında
buradakimodeli
öğretmenleridir.”
Sınır demek; kuralların net konulduğu,
sebep sonucun net belli olduğu bir
yapılanmanın içerisinde, çocuğa nerede
durması gerektiğinin alanını çizmektir.
EYLÜL 2018 27