Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  35 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 35 / 84 Next Page
Page Background

EYLÜL 2018 35

yapımında ısıya dayanıklı cam

kaplar ve paslanmaz kapaklar

kullanılmalı. Cam kavanozlar,

kullanılmadan önce mutlaka

15-20 dakika kaynatılarak sterilize

edilmeli; kapaklar ise her konserve

yapımında yenilenmeli. Türkiye’de

2015-2017 yılları arasında saptanan

446 botulinum zehirlenmesi ve buna

bağlı görülen 36 ölüm vakası geriye

dönük incelendiğinde, vakaların

birçoğunda kapağı bozuk, çizik ya

da şişmiş konserve tüketimhikayesi

saptanmış olması, konunun önemini

gösteriyor. Konservenin açıldıktan

sonra yüksek ısıda pişirilmesinin,

içinde bulunan olası bakteri ve

toksinlerin hastalık yapmasını

engellediğini belirten Diyetisyen

Yamanel, “Mutfak kültürümüzde

diğer konserveler genelde pişirilerek

tüketilirken et, balık ve baklagillerin

konserveleri çiğ olarak tüketilir. Çiğ

tüketilen konservelerde hastalık

riski, pişirilenlere oranla daha

yüksektir. Konserveye alternatif

olarak kullanılan bir diğer besin

saklama yöntemi ise kurutma

metodudur. Dolmalık biber, domates

ve kayısı gibi ürünler ülkemizde

de kurutularak saklanabilir. Ancak

kurutulmuş besinlerin de birtakım

avantajları ve dezavantajları vardır.

Kurutma sırasında güneşten

faydalanarak besinde bulunan

su oranı azaltılır. Besinlerin

bozulmaması için bu işlemin

doğru şartlarda yapılması gerekir.

Kurutma işlemi esnasında sebze

ve meyvelerde bulunan C vitamini

büyük oranda, A vitamini ise yüzde

30 oranında kaybolur. Ancak

mineral içerikleri artar. Böbrek

hastalarının ve diyabet hastalarının

özellikle kurutulmuş meyveleri

dikkatli tüketmesi gerekir.” diyor.

MUTLAKA HASTANEYE

GİDİLMELİ

Kimi bakteriler, direkt etkileriyle

doku hasarı sonucunda hastalık

yaparken; kimileri de bunu

ürettikleri zararlı toksinlerle

yapıyor. İç Hastalıkları Uzmanı

Dr. Ferhat Çetin, botulinum

zehirlenmesinin mikrobun

vücuda alınması ve üremesi

sonucu değil, bakterinin ürettiği

bir toksinin dolaşıma karışması

sonucu ortaya çıktığını söylüyor.

“Burada adı geçen toksin, halk

arasında ‘Botoks’ olarak da

bilinen ve kas sinir kavşağında

etki göstererek kas felcine yol

açan toksinin ta kendisidir”

diyen Dr. Çetin, sözlerine

şöyle devam ediyor: “Estetik

uygulamalar gibi tıbbi amaçlı

kullanımında da toksinin bu

geçici felç etkisinden faydalanılır.

Botulinum zehirlenmesi ise

bakterinin konserve kavanozu

içinde üretmiş olduğu toksinin

ağız yoluyla alınmasının

ardından hızlı ve ani şekilde

nörolojik şikayetlerle ortaya

çıkar. Etkilenen kişide bulanık

görme, ışığa hassasiyet, ilerleyici

kas gücü kaybı kısa süre içinde

ilerleyerek komaya neden olabilir.

Zamanında şüphelenilerek

müdahale edilmeyen olgularda

ise bu tablo sinir sisteminde kalıcı

hasar ve ölümle sonuçlanabilir.”

BU BELİRTİLER VARSA…

Botulinum zehirlenmesini

önlemek için yapılması

gereken ilk şey, uygun olmayan

şartlarda üretilmiş ya da

saklanma koşullarına bağlı

bozulmasından şüphe edilen

konserve ürünlerden uzak

durmak. Dr. Çetin, konserve

ürünlerin tüketiminden sonraki

12-72 saatte başlayan bulantı,

kusma, karın ağrısı, ishal,

bulanık görme, çift görme, kas

zafiyeti ve solunum sıkıntısı

gibi durumlarda mutlaka

en yakın sağlık merkezine

başvurulması ve hekime

şikayetler anlatılırken konserve

tüketildiğinin söylenmesi

gerektiğini vurguluyor. Dr.

Çetin, “Her tür zehirlenmede

olduğu gibi, özellikle nörolojik

bulgusu olan hastalar acilen

hastaneye nakledilmeli, hekim

değerlendirmesi olmadan

ağızdan beslenmemeli ve

hasta kusturulmamalıdır.

Zehirlenmenin ölümcül

sonuçları ise tedavi edilmeyen

hastanın genelde solunum

kaslarının felcine bağlı

olmaktadır” diyor.

Botulinum

zehirlenmesini

önlemek için

yapılması

gereken ilkşey,

uygunolmayan

şartlarda

üretilmişya

dasaklanma

koşullarınabağlı

bozulmasından

şüpheedilen

konserve

ürünlerdenuzak

durmak.