Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  48 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 48 / 84 Next Page
Page Background

birinci sırada yer alıyor. Üretilen

üzümün yaklaşık % 63’ü

çekirdekli, % 37’si ise çekirdeksiz

üzümlerden oluşuyor.

ÜZÜM SAĞLIĞIMIZA

NASIL İYİ GELİR?

Üzüm tam anlamıyla bir süper

meyve, bir şifa kaynağı, bir hastalık

düşmanı, bir yaşam dostu! Yani

anlayacağınız bol bol tüketmemiz

gereken meyvelerin başında

geliyor. Bol miktarda C, K, A, E

ve B6 vitaminleri ile potasyum,

bakır, manganez, demir, kalsiyum

ve selenyum mineralleri içeriyor.

Ama üzümün sahip olduğu en

değerli besin ögesi, son yıllarda

antioksidanlar üzerine yapılan

araştırmaların artmasıyla ön plana

çıkan resveratrol ve flavonoid

maddeleri. Özellikle kırmızı ve

koyu renk üzümlerde bulunan bu

maddeler, iltihap önleme, hücreleri

yenileme ve kanda bulunan zararlı

kimyasal maddeleri yok etme gibi

üstün özellikleriyle dikkat çekiyor.

Resveratrol ve flavonoidlerin

kanseri önleyici ve kalp sağlığını

koruyucu olduğunu gösteren

birçok bulgu var.

Tam mevsiminde taze meyve

olarak, diğer aylarda ise pekmez,

pestil, şıra, sirke ve kuru üzüm

olarak tüketmek kendimize

yapabileceğimiz en büyük

güzelliklerden biri. Bazı bölgelerde

reçel ve turşu olarak tüketilen

üzüm, tıpkı ahududu ve böğürtlen

gibi, tatlı yapımında da oldukça sık

tercih ediliyor. Sağlıklı bir besin

olması nedeniyle son zamanlarda

üzüm çekirdeği yağının

yemeklerde kullanımı da giderek

artıyor.

Tam mevsiminde taze

meyve olarak, diğer

aylarda ise pekmez,

pestil, şıra, sirke ve kuru

üzüm olarak tüketmek

kendimize

yapabileceğimiz en büyük

güzelliklerden biri.

Serbest radikallere karşı savaşmasının yanı sıra sigara, alkol gibi

maddelerin vücudumuzda yapmış olduğu kötü etkiyi azaltıyor.

Kan yaparak kansızlığı önlüyor, kanı temizliyor.

Cildin yaşlanmasını geciktiriyor. Bugün piyasadaki birçok kremin

içeriğinde üzümbulunuyor.

Beyin hücrelerini besliyor.

Böbrek ve bağırsakların çalışmasını kolaylaştırıyor.

Kötü kolesterolle mücadele ederek kalp damarlarını tıkanmasını

önlüyor, kalp krizi riskini azaltıyor.

İçerdiğiyüksekorandakipotasyum,ödemazaltıcıözelliğindendolayı

yüksek tansiyonun düşürülmesinde yardımcı oluyor.

Kurusunu, şırasını, pekmezini, pestil ve sucuğunu ve yerel kültürler

içinde daha farklı tüketim biçimlerini ve sofralarımızda taze taze yer

alışını, hepsini, evet hepsini yan yana getirip topladığımızda ortaya

çıkan sonuç, üzüm bize doğanın en büyük hediyelerinden biridir! Ve

dişlerimizinarasında ezerek tadına varacağımız her bir tanesiyle üzüm,

içinde saklı haz ve lezzeti bizden esirgemeyecektir.

Bu da soru mu demeyin! Çoğu

kişi üzümün, çeşitlerine göre, önce

kabuğundan, sonra çekirdeklerinden

rahatsızlık duyar. Çoğunluğun ideal

üzümü, minik taneli çekirdeksiz

(Sultaniye) üzümdür. Bu tercih,

kalın kabuğu sayesinde, kendi haline

bırakıldığındabilekışakadardayanacak

kalınkabukluMüşküle’yi,çekirdeğininiriliğinerağmendamaktabıraktığı

rayihasını başkahiçbirindebulamayacağımızÇavuş’u, yaz sonunda şöyle

bir görünüp kaybolan Ketengöynek’i (Yapıncak), kara üzümün en âlâsı

Öküzgözü’nü, pembecik derisiyle Horoztaşağı’nı yok saymak demektir.

Talebe göre pazara sunulan bu çeşitlerin her birinin kendine özgü tadı,

ancak yerken ortaya çıkar. Üzümü, derisinin kalınlığına, çekirdeğinin

iriliğine rağmen yemek gerekir. Her bir taneyi, yavaş yavaş, dişlerimizin

arasındaiyiceezipçiğneyerek,üzümünderisindeveçekirdeğindesakladığı

kokuyu damağımızda hissederek yemek gerekir. Siz siz olun, üzümün

çekirdeğini bütün bütüne yutmayın. Hele ağzınızdan çıkartıp bir kenara

atmayı hiç düşünmeyin. Dünyanın en büyük kozmetik markalarının

önemlihammaddelerindenbirininüzümçekirdeğiolduğunuunutmayın.

BELLİ BAŞLI FAYDALARINI

KISACAŞÖYLESIRALAYABİLİRİZ:

ÜZÜMÜNASILYEMELİ?

yaşam

Yeşilay

48