giriyor. İştebunlardankorunmakvearınmak içinmutlakabir sanatla
uğraşmaları lazım.
Derinliğine inenbir sanatla…
Evet, derinliğine inen, alt yapısı vekökleri sağlamolanbir sanat. Kovanın
içineboyaları dök, duvaraat, bensanat yaptım! Yok, yemezler bunu!
Buradasenneemekharcadın, nekadar zamanayırdınki! İki aykursa
gidiyor, ebrusanatçısı diyekart bastırıyor! Sanatçı olmakçokciddi bir
iddiadır. Bunlardankurtulmamız lazım. Bakınbizebruda razı olmayı da
öğreniyoruz. Sizdiyelimki bir ebruyaptınız. Elinizebirmavi geldi, sonra
bir gri geldi. Hiçgri düşünmemiştimdedinizamagri yaptınız. Berbat bir
şeyçıkacakdiyedüşünüyorsunuz. Amabir bakıyorsunuz, anegüzel
olmuşdiyorsunuz. Demekki planlamadığımız, istemediğimiz şeyler
degüzel olabilir. Teslimiyet ve rızagöstermekburadavar. Hayatınbize
getireceklerinden razı olmayı daöğreniyoruz.
Ebristan’dabelli aralıklarlaeğitimler deveriyorsunuz. Dersler nasıl
geçiyor?
Bizimderslerimizdeüç tanekatı kural vardır. Bunlardanbir tanesi soru
sormamaktır. Hani öylebir sorusorayımki odabenimnekadar entelek-
tüel biri olduğumuanlasın,mat edeyimdeaklı başınagelsin. Hiçbunlara
gerekyok. Onun içinyasak. İkincisi; olumsuzdüşüncevebunu ifade
etmekdeyasak. Çünküdüşüncelerinsuüstündeetkileri var. Doktor
MasaruEmotosuyunkristal yapısı ile ilgili Türkçeyede tercümeedilen
SuyunGizliMesajı kitabındabunuaraştırıyor. Eğer ters, negatif bir ruh
hali içindeysenizbusuyayansıyor, subir şekildebunun intikamını alıyor.
Dahaevvel çökmeyenboyalar dibeçöküyor, sıyrılıyor. Üçüncüsüde
derslerekonsantreolupdevametmek, devamlılıktır.
Biz negatif düşüncelerle önce kendi yaşam kalitemizi
bozuyoruz.
Aslındabizimhedefimiz, buboyalı kâğıt, ebrudeğil. Vücudumuzunüçte
ikisi su. Biznegatif düşüncelerimizle, sarf ettiğimizkelimelerleöncekendi
yaşamkalitemizi bozuyoruz farkındaolmadan. OndansonradaHazreti
Mevlana’nındediği gibi insanolmahaysiyetinegidenyoldadikenlere,
çakıla, duvarlara takılıpdüşüyoruz. Yani hedef insanolmaktır. Olumsuz
düşüncegünümüzdeokadar içimize işlemişki, bunusıkkullandığımız
ibarelerimizedahi yansıtmışoluyoruz. Örneğinhastane. Dahaevvelki
adı şifahaneydi. Biri şifaevi, sağlıkevi, diğeri hastaevi. Bubileolumsuzluk
değilmi?Meselaeskiden ruhvesinir hastalıklarının tedavi edildiği yerlere
bimarhanederlermiş. Bimar hali, öksüzveyetimbir çocuğunsırtını sı-
vazladığınızdaaldığı haz, bimar onunevi demek. Biz iseoraya tımarhane
dedik. Tımar tedavi demekamaÖmerSeyfettin’inhikâyesindeki tımar
geliyor akla. NeyseonudeğiştirdikTürkçeleştirdik, ruhvesinir hastalıkları
hastanesi dedik. Ruh, sinir, hasta, hastaneadını duyunca insanhasta
oluyor zaten. Bimarhanenegüzel isimmiş. Öksüzveyetimbir çocuğun
sırtını sıvazladığındaaldığı haz! Farkındaolarakyadaolmayarakbugibi
kelimelerlebizzatennegatif, olumsuzenerji üretiyoruz. İşteolumsuzluk-
lardan, bunlarabağlı olarakoluşanuyuşturucu, alkol gibi bağımlılıklardan
kurtulmanınyolusanattır.
yesilay.org.tr
61
YEŞiLAY
•
KASIM 2014
