iç içedir, bakidir
AV. NECATİ ÖZFATURA:
Topluma hizmet
1976-2010 yılları arasında Yeşilay YönetimKurulu Üyeliği ve Genel Başkanlık görevlerini
yürüten Emekli Hava Albayı Av. Mustafa Necati Özfatura’yı kaybetmenin derin üzüntüsünü
yaşıyoruz. Yeşilay’a çok kıymetli hizmetlerde bulunan Av. Özfatura ile 1000. sayımıza özel
gerçekleştirdiğimiz röportajı bu vesileyle tekrar yayınlıyor, merhuma Allah’tan rahmet, kederli
ailesine, sevenlerine ve tüm Yeşilay camiasına baş sağlığı diliyoruz.
H
ava albaylığından
emekli olduktan
sonra Yeşilay’da
görev alıyorsunuz ve uzun
yıllar Yeşilay’da bizatihi görev
yapıyorsunuz. Yeşilay’ı neden
seçtiniz?
1950’de Ankara Kara Harp
Okulu’ndan topçu subayı olarak
mezun oldum. 1952 yılının
Aralık ayında kuralarımız
çekildi. Erzincan’da 18.
Kolordu’nun Uçaksavar Tabur
Komutanlığı’ndaki 1. Uçaksavar
Batarya’ya takım komutanı olarak
tayinim çıktı. Batarya komutanımız
Selahattin Kaptanağası idi.
Dolayısıyla sonradan Yeşilay
Başkanı olan Selahattin
Kaptanağası’yla tanışıklığımız
teğmenlik devrinde başladı ve
uzun süre devam etti. 1974 yılında
emekli olduktan sonra, 13 Ağustos
1974’te Türkiye Gazetesi’nde
yazarlığa başladım. Elhamdülillah
bugüne kadar dergi ve gazetelerde
çıkan yazılarım 20 bini aştı. 1979
sonlarıydı. Yeşilay’ın Genel Kurulu
vardı. Selahattin Kaptanağası
Enver Ören referansıyla beni,
Rahim Er ve Mehmet Okyay’ı
Yönetim Kuruluna dahil etti.
Yönetim Kurulu’nda ben Genel
Sekreter Yardımcısı, Rahim Er
Yeşilay Dergisi Yazı İşleri Müdürü
oldu. 2004 yılına kadar Yeşilay’da
hemGenel Sekreterlik hem de
aynı zamanda Yeşilay Yazı İşleri
Dergiyle yaklaşık 35 yıl boyunca
Selahattin Kaptanağası ilgilendi.
Her ay dergi için bazı yerlerden
alıntılar ve yazılar temin ediyordu.
Kapaktan baskısına kadar rahmetli
Kaptanağası’nın takibindeydi.
Benimde bu süreçte Yeşilay
Dergisi’nde alkolden uyuşturucuya,
sigaradan kumara kadar çeşitli
ahlaki konular itibarıyla her ay
yazılarım çıktı. 2012’deki Genel
Kurul’da yaşlılığım sebebiyle
ayrılmak zorunda kaldım. Herhangi
bir şöhret, menfaat söz konusu
olmadan elimden geldiği kadar
sırf Allah rızası için hizmete gayret
ettim. Her hizmetin bir zahmeti
vardır. Zahmet olan yerde de rahmet
vardır. Tabii bu hizmetler içerisinde
zerre kadar bir payım olmuşsa bunu
ömrümün büyük bir bereketi olarak
kabul ederim.
Yeşilay Dergisi’nin 1000. sayısını
çıkarmış bulunuyoruz. Neler
söylemek istersiniz?
Hem Yeşilay Dergisi’nin hem
Yeşilay hizmetlerinin çığ gibi
artmasını dilerim. Başarıların
devamı için dua ediyorum.
Hizmetler iç içedir. Yani hizmetler
bakidir, şahıslar geçicidir. Bu bir
nöbet meselesidir. Dolayısıyla biz
nöbetimizi devrettik. İnşallah bu
hizmet bereketi içerisinde bizim de
toz zerresi kadar da olsa payımız
olursa Rabbimize şükredenlerden
oluruz.
Müdürü olarak görev yaptım.
Selahattin Kaptanağası rahatsızlığı
sebebiyle 2004’te başkanlığı bana
teklif etti. 2004’ten 2010’a kadar altı
sene Başkanlık görevini yürüttüm.
O dönemlerde neler
yapıyordunuz?
Selahattin Kaptanağası’nın
zamanında haftada iki gün
okullar geliyordu Yeşilay’a. Benim
Başkanlık zamanımda ise biz
okullara gidiyorduk. Tatil günleri
hariç haftada en az iki gün, hatta
bazen günde iki kere okullara
gittiğimiz oluyordu. Tatillerde ise
hapishanelere, hastanelere veya
şehirlere gittiğimiz oluyordu.
Ama ders ve müfredatın devam
ettiği aylarda en az haftada iki
gün okullara giderek Yeşilay
ile ilgili bilgiler vermeye gayret
ediyorduk. Başkanlık devrinde
belki de en çok sevindiğim husus,
üç defa Uluslararası Bağımlık
Sempozyumu yapmış olmamızdır.
İlk sempozyuma 33 ülkeden bilim
insanı katılmıştı. Türkiye’den de
katılım oldu.
“ZAHMET OLAN YERDE
RAHMET VARDIR”
31 yıl Yeşilay yönetiminde yer
alıyorsunuz. Bu kadar zaman
içerisinde de Yeşilay Dergisi’ne
hakim oldunuz, nasıl çıktığına
şahitsiniz. Dergi süreci nasıldı?
“Herhangi bir şöhret,
menfaat söz konusu
olmadan elimden geldiği
kadar sırf Allah rızası için
hizmete gayret ettim.”
yaşam
Yeşilay
60