Yeşilay Dergisi - Ocak 2014 - 960.Sayı - Bağımlılıkların İnsan Sağlığına Etkileri - page 59

En ön cephede biz vardık. Hatta hiçbir kamera
yoktu. Yemek arabasına saklanarak gitmiştik.
Gazetecilerin ön cepheye gitmesi yasaktı. Ve bir
anda pusuya düştü oradaki muhalifler. ‘Er Ryan’ı
Kurtarmak’ filmi vardır. Aynı onun gibiydi. Etra-
fınızda insanlar açılan ateşlerden ölüyor. Bunun
görüntüleri de var, ödül de aldı. Biz de bir araba-
nın önüne yattık. Hayatımızı o şekilde kurtar-
dık. Sonra o arabaya bindik kaçmak için, kaçan
araçlar da cesetlerin üzerinden gidiyordu. Bizim
bu meslekteki muhabirlik biraz rock’n roll gibidir.
Herkes özenir ama ciddi riskleri almak zorunda-
sınız. Suriye’ye son iki sene içerisinden altı kez
gittim. Birçok kez ölümle burun buruna geldim.
Yukarıdan bombanın düştüğünü görüyorsunuz.
Bunun nereye geleceği tamamen belirsiz. Ya da
Gazze’desiniz. O sesi duyuyorsunuz. O düşecek,
on beş saniye sonra bir patlama sesi duyacaksınız
ama bu hemen sizin yanınızda da olabilir. Bunu
gittikten sonra kabulleniyorsunuz. Bunun acısı
sadece döndükten sonra çıkıyor. O görüntüleri
tekrar izledikten sonra ‘Ben manyak mıyım, ne
işim var, bir daha gitmeyeceğim’ diyorsunuz ama
bu bir tutku haline de gelmiş olabiliyor. Mesela
yarın hemen Suriye’ye gidebilirim.
Suriye’deki iç savaş, Mısır darbesi ve Arakan katliamı
ve işgaller…Bunların hepsi bir savaş. Peki, en kötü
barış en iyi savaştan daha mı iyidir?
Kesinlikle daha iyidir. O tür coğrafyaya gittiğim-
de en çok söylediğim şey şudur: Allah’ım benim
ülkeme böyle bir şey verme. Çünkü herkesin
kaçtığı bir noktaya biz girmek için mücadele
ediyoruz. Ve bunun için birçok yola başvuruyo-
ruz. Girdikten sonra insanların neden kaçtığını
net bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Libya’da yolda
şişmiş, inanılmaz derecede kokan bir ceset gör-
müştüm. 3 tane çocuk da ellerindeki ince sopa-
ları cesede batırıp, birbirlerinin üzerine cesedin
içinden çıkan sıvıyı fışkırtmaya çalışıyordu. Bu
çocuklar Libya’nın geleceği. Düşünsenize bizim
çocuklarımızın da böyle oynadığını, Türkiye’nin
geleceğinin tamamen böyle bir psikolojiyle bü-
yüdüğünü. Her zaman için en kötü barış bile bir
savaştan daha iyidir.
Savaşta sadece siviller değil askerler de
ölüyor ve bu askerlerin muhakkak bir bekley-
eni var…
Tabi kesinlikle. Libya’da gördüğüm o cesedin
üzerinde askeri üniforma vardı. O askerin mut-
laka Libya’nın bir köşesinde bekleyen bir ailesi
var ve o aile hiçbir zaman babalarından veya
oğullarından haber alamayacak. Birileri orada
kokuyor diye herhangi bir yere o cesedi göme-
cek. Ve onun çocukları ömür boyu belki babam
bir yerdedir ve çıkıp gelecektir diye bekleyecek.
57
1...,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58 60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,...76
Powered by FlippingBook