

koyduğumuz profiller üzerinden
bir izlenim yaratmak istiyoruz,
Whatsapp gruplarında kendimizi,
arkadaş gruplarımıza çok farklı
şekillerde takdim ediyoruz. Orada
edindiğimiz, edindirdiğimiz izlenim
üzerinden kendimize bir kimlik inşa
ediyoruz."
Sayar, sanal ilişkilerin doğurduğu
farklı ilişki biçimlerinden
bahsederken "Sanal aşk"
kavramına da değiniyor: "Siber
alemde hiç tanımadıkları insanlara
aşık olan, hiç tanımadıkları
insanlarla kendilerince aşk
yaşayan, sevildiğini zanneden
fakat gerçek ortaya çıkınca yani
o kişiyle bir türlü buluşamayınca
veya bu aşk bir şekilde bir sukutu
hayale uğradığında ağır depresyon
veya psikoz nöbetlerine giren
insanlar görmüştüm. Sanal aşk,
kalbin heyecanlarını bize çok
hissettirmiyor. Bir tuşa basmakla
var, bir tuşa basmakla yok.
Romantik aşkın yerini tutmasını
bekleyemiyoruz. Çünkü 'bolluk'
ve 'değiştirebilirlik' ruhuna sahip,
'vazgeçilmezlik' ruhuna değil."
Sayar'ın da dediği gibi sanal ilişkiler
bize bir alternatif bolluğu ve
vazgeçme kolaylığı sağladığı için
cazip geliyor. Bir tuşa basmakla bir
ilişkiden diğerine sıçrayabiliyoruz.
Fakat gerçekliğe dokunamadığımız
için hislerimiz de bir o kadar sığ ve
güdük kalabiliyor.
yaşıyoruz?" Ardından sorusuna
şu şekilde cevap vererek devam
etti: "Her şeyin elimizin altında
hızla kaçıp gitmekte olduğu,
hiçbir şeyi tammanasıyla kontrol
edemediğimiz, dünün dünyasının
yarının dünyasından farklılaştığı
bir dünyada yaşıyoruz. Dünün
bilim kurgusu bugünün gerçeği
haline geliyor. Dolayısıyla çok
daha hızlı bir şekilde dünya
dönüşüyor, farklılaşıyor. Bugün
artık yapay zekadan bahsediyoruz.
Yapay zekanın tıpta ve eğitimde
kullanılmasından bahsediyoruz.
Adeta gelecek bugüne gelmiş gibi
ve bilim kurgu olarak saydığımız
her şey hızla gerçekleşiyor gibi.
İçinde yaşadığımız çağ kimi
düşünürler tarafından "akışkan
modernlik" ya da "sıvı modernlik"
çağı olarak isimlendiriliyor.
Hızlı bir kapitalizm, dijital bir
devrim ve hiper bireycilik var.
Küreselleşme, herkesi etkiliyor.
İnsanların adeta sadece kendileri
için yaşadığı, kendi çıkarlarını
gözettiği bir dünya ile karşı
karşıyayız. Duygusal kapitalizm,
duyguların alınır satılır metalara
dönüştüğü, duyguların metalaştığı,
duygu mesleklerinin ortaya çıktığı
bir dünyada medya ve kültür
endüstrisisin adeta tasallutu ve
saldırısı altında yaşıyoruz."
"AKIŞKANMODERNİTE" VE
DİJİTAL DÜNYA
"Akışkan ve sıvı modernite"
bağlamında, günümüz dijital
dünyanın insanının davranışlarını
ve bu insanın davranış
kalıplarını şekillendiren dijital
kimliklerimizin hızlı yenilenebilir,
değiştirilebilir ve terk edilebilir
olduğunu söyleyebiliriz. Prof.
Sayar bu durumu şu şekilde
ifade ediyor: "Hepimiz dijital
kimlikler oluşturuyoruz. Bu dijital
kimliklerimiz yenilenebilir, atılabilir,
değiştirilebilir, bir elbise gibi
soyunulabilinir; gerektiği zaman
bir başkası giyinilebilir kimlikler
oluyor. Kırılgan, suiistimale yatkın,
taklit edilmeye açık kimlikler
yapıyoruz. Facebook' da ortaya
ŞUBAT 2018 23