

hepsinin yapmadığını biliyorum.
Ben o bakımdan gençlerle aramın
iyi olduğunu düşünüyorum.
Yeşilay'ın çalışmaları hakkında
neler düşünüyorsunuz?
Ben kendimi bildim bileli Yeşilay’ı
biliyorum. Aklımıza gelen ilk şey
içki, sigara, madde bağımlılığı
üzerine çalışıyor olması.
Madde kullanımı başta olmak
üzere gençlere kötü alışkanlıklara
karşı neler söylemek istersiniz?
Onlara diyorum ki mutlaka bir
hobiyle uğraşsınlar! En güzel şey!
Paralı hobiler var, parasız hobiler
var. Fotoğraf dünyası maalesef
pahalı hobilerden. Ama başlangıçta
kullanılmış makine alabilirler
çünkü 6 ayda yeni bir modeli
çıkıyor makinelerin artık. Eskiden
on sene kullanabiliyordun şimdi 6
ay da demode oluyor. Dolayısıyla
bin dolar olan bir makine bir sene
sonra 300 dolara düşebiliyor. Bir
derneğe de üye olabiliriler çünkü
grupla yapılabilecek güzel ve çok
keyifli bir hobidir fotoğrafçılık.
Çünkü geziyorlar, yemek yiyorlar,
eğleniyorlar birlikte. Ben bir
fotoğrafçı olarak bu tavsiyeyi
veriyorum ama eminim ki diğer
sanatlarda da keyifle yapabilecekleri
hobiler edinebilirler.
Röportaj teklifimizi de çok
nazik bir şekilde ve çok sıcak bir
şekilde kabul ettiniz ve bir araya
gelinceye kadarki iletişimimiz
de aynı nezaketle ve samimiyetle
devametti. Sizin neden çok
sevilen biri olduğunuzu
ben de bizzat tecrübe etmiş
oldum. Başka bir anınız var mı
anlatabileceğiniz?
Aslında çok kısa bir süre önce
başıma gelen bir hadiseyi
anlatayım. İnstagrama giriyorum
biliyorsunuz. Listemde olmayan
birinden bir mesaj aldım. İsmi de
zor ve erkek, kadın anlaşılmıyor.
Üniversite 1’inci sınıf fotoğraf
öğrencisiymiş ve ödev olarak da
beni vermişler, İzzet Keribar’a
çalış diye. O da yeni ödül aldığım
için de çok heyecanlanmış ve
bana “Acaba sizinle bir araya
gelebilir miyiz?” diye yazmış. Belli
sormaktan korkuyor, çekiniyor,
çok heyecanlı. Telefon numaramı
verdim ara diye. İnanamadı!
Aradı Malatya’dan genç bir
hanımefendi. Nasıl heyecanlı,
sesinden belli. Dedim ki istediğin
zaman beni arayabilirsin. Ben
gençlere yardım eden biriyim.
İstanbul’a geldiğinde de gel beni
gör, dedim. O kadar sevindi ki.
Daha dün oldu bu olay! Bunu
benimle yaşıt meslektaşlarımın
100 kişi vardı. Bugün 10 bin rakamı
telafuz ediliyor ki o bile yetmez.
Mutlaka ki bunların içinde çok
başarılı işler çıkaran insanlar da
olacak. 10 bin içinden 20 dünyaca
ünlü fotoğrafçı çıkması başka, 20’den
20 çıkamaz ki zaten! Çıksa çıksa Ara
Güler gibi bir iki kişi çıkar! İstatiksel
olarak benden sonra gelecek olan
kişiler arasında -her ne kadar
rekabetten dolayı daha zor olacaksa
da- başarılı olanların oranı çok daha
fazla olacak. Benim onlara bir tavsiye
vermem gerekmez çünkü ben kendi
başarımın sadece iyi fotoğraflar
çekmek olmadığını biliyorum,
iyi fotoğraf çekmek işin bir yönü.
İnsanlarla iyi geçinmek, fotoğraf
hayatınızı birileri ile paylaşmak,
dediğim gibi eşinizi, ekibinizin,
yanınızda çalışanların yardımları,
destekleri ve süreklilik ki 50’li
yıllardan bahsediyoruz! Dile kolay
bir ömür…Demek ki bir ömrü siz
böyle bir işe ayırabilir ve hala fotoğraf
çekerken heyecan duyabiliyorsanız
ne mutlu. Ben yatarkenmutlu
yatıyorum çünkü sabah uyanıp
fotoğraf çekmeye çıkacağım. İşte o
heyecanınızı fotoğraflara, çekimlere
aktarabiliyorsanız ne mutlu size!
Fotoğraflarınızla Türkiye'yi en iyi
yönlerinizle tanıttınız dünyaya...
Peki yaptığı çalışmalarla, farklı
bakış açılarıyla mesleğini
icra eden, dikkatinizi çeken
fotoğrafçılar var mı?
Bizler Ara Güler’in ekolünden
gelen kişileriz. Benim yaşıtlarım
arasında çok kişi var tabii ki;
İbrahim Zaman, Yusuf Tuvi,
Gültekin Çizgen, Nusret Nurdan
Eren, Ankara’dan Ozan Sağdıç,
var. Tabii ki rahmetli olanlar da
var; Sabit Kalfagil, Ergun Çağatay,
Şemsi Güner, Sami Güner gibi…
Peşimizden çok başarılı kişiler
geliyor. Faruk Akbaş, Oktay
Çolak, Özel Kamburoğlu, Muhsin
Divan. Daha gençlerden aklıma
gelenler bunlar! İfsak başlı başına
iyi fotoğrafçı yetiştiren bir dernek.
Ayrıca İstanbul dışından çok
başarılı isimler var. Türkiye fotoğraf
bakımından çok zengin bir ülke!
"B zlerAra
Güler’ n
ekolünden
gelenk ş ler z.
Ben myaşıtlarım
arasındaçokk ş
var tab k ."
ŞUBAT 2019 45