

B
ir evlat sahibi olmak, kişinin
dünyada yaşayabileceği
en güzel ve en anlamlı
duygulardan bir tanesi. Bir bireyin
gözlerinizin önünde büyümesine
tanıklık etmek ve onu yetiştirmek
ise kuşkusuz ki bir o kadar değerli
ancak zor bir görev. Anne-baba
olmak dünyanın en güzel duygusu
olmasının yanı sıra büyük bir
sorumluluk da gerektiriyor. Anne-
babalar, çocuklarını büyütürken
bazı durumlarda nasıl davranmaları
gerektiğini bilemeyip endişeye
kapılabiliyor. Bu durumlardan bir
tanesi de çocukta gerçekle hayal
arasındaki sınırın tam olarak
belirgin olmadığı erken çocukluk
döneminde görülüyor. Özellikle 3-5
yaş döneminde sıkça karşılaşılan
“hayali arkadaş” kavramı, dışarıdan
bakıldığında endişe verici bir
durum gibi görünse de, uzmanlar
bunun normal bir süreç olduğunu
vurguluyor. Çocuğun yalnız
olmasına karşın oyun oynarken
odasından gelen konuşma sesleri,
yemek yerken- uykuya dalmadan
önce veya televizyon izlerken
ona eşlik eden biri varmışçasına
yaptığı gülüşme ve konuşmalar,
anne-babaları endişelendirebiliyor.
Çocukların yanlarında olduğuna
inandıkları minik hayali arkadaşları
kimi zaman oyuncaklar, kimi zaman
ise zihinlerinde canlandırdıkları
çeşitli figürler olabiliyor.
Çocukların normal gelişimlerinin
bir parçası olan hayali arkadaş
kavramıyla karşılaşan aileler, bu
durum karşısında nasıl tepki
verecekleri konusunda kararsız
%MPIRMR pSGYĴE HIZEQPØ SPEVEO pSGYĴYR LE]EPM
EVOEHEĽØ]PE EPEOEPØ WSVYPEV WSVQEWØ pSGYĴYR
LE]EPM EVOEHEĽØRØ WEOPEQE]E ZI OIRHMRM WSW]EP
SVXEQHER HELE JE^PE M^SPI IXQI]I pEPØĽQEWØRE
WIFIT SPEGEOXØV &Y RIHIRPI EMPI pSGYĴYR ^IVMRI KMXQIQIPM ZI
HYVYQYR HSĴEWØRØ ERPEQE]E pEPØĽQEPØHØV
EYVAH!
ÇOCUĞUMUN
ARKADAŞI VAR
HAYALİ BİR
VÕ>Àh i` `ØÞ>>Àh`> Þ>À>ÌÌhœh
º >Þ> >À>`>Ů>À»] >iL>L>>Àh
i`Ůii`ÀiLÞÀ° Õ >ÛÀ>h `œ>]
>ÌÌ> }iŮiÀi >Ìh Ã>œ>Þ> LÀ
`ÕÀÕ `ÕœÕÕ LiÀÌi 1â>
*Ã} > &âXi] >iL>L>>Àh
XVÕ>Àh> >Ãh Þ>>Ů>Ãh }iÀiÌœ
>h`> Ì>ÛÃÞiiÀ`i LÕÕ`Õ°
Klinik Psikolog Dila Özçelik
ZBĆBN
Yeşilay
46