Tütün Kontolü, Politikaları ve Gençlik - Mayıs-964.Sayı - page 29

sonra yüzlerinde ve sevdiklerinin yüzlerinde daimi olarak
kalmasıdır. Çok şükür ülkemizde sigara yasakları başladı.
Sigara bağımlıları bu yasaklar karşısında, çok konuştular,
çok direndiler. Ama halen daha bağımlılıkları kendilerine
vazgeçilmez bir inat bağışlamış olanlar bu dirençlerine
aynen devam ediyorlar. Aslında bu inatlarını sigara paket-
lerinin ters istikameti yönünde yürümek için gösterseler
tümü sigarayı bırakır ama o istikamete dönmeyi onlar hiç
de kolay görmüyorlar.
Aleni yasak aleni reklamı da ortadan kaldırmıştır.
Türkiye’de sigara yasaklarımız tam da benim istediğim gibi
ama sadece kanunları yaparak yasaklamak pek mümkün
değildir. Toplumun bu kanunları sade vatandaşından yukarı-
daki yöneticilerine kadar benimsemesi gerekir. Örneğin; bir
vali ya da emniyet müdürü kendi makamında her durumda
sigara içiyor ise o şehirde bu yasakların denetimi, sigara
içmeyen bir şehrin yöneticilerinin bulunduğu şehirdeki gibi
değildir. Çünkü balık baştan kokar…
Her şeye rağmen, sigaranın aleni, bağımlılık yapıcı bir madde
olduğu, bizzat bağımlıları da dâhil herkes tarafından kabul
edilmiştir. Ülkemizde de, bu gerçekten hareketle, yasaklar
belli bir seviyeden başlatılarak günümüzdeki son haline ge-
tirilmiştir. Aleni yasak, aleni reklamı da ortadan kaldırmıştır.
Günümüz Türkiye’sinde sigara reklamları artık, televizyon-
larda, radyolarda, reklam panolarında yoktur. Bunların yerini
belki de daha tehlikeli olan sinsi, azgın, şeytana bile pabu-
cunu ters giydirecek reklamlar almıştır. Tam da Şeytan’ın;
“Allah’ım İNSANA uydum beni affet!” diye yapabileceği bir
duanın bile ortaya çıkmasına sebep olabilecek sigara rek-
lamları ile karşı karşıyayız.
Telefonum çalıyor, karşıdaki ses, daha önceki yıllarda birçok
gençle buluştuğum gibi okuduğu okula gittiğimde, kon-
feransımı dinleyen ve devamında uzun yıllardır, yazılarımı
okuyan, çalışmalarımı takip eden, ara ara da görüştüğümüz
çok kıymetli bir kardeşim. Beni aradığı dönemde okuduğu
üniversitenin de son sınıfına gelme başarısını gösteren ve
bugünlerde öğretmen olan ya da olmak üzere olan birisi:
— Ağabey sana bir şey soracağım ama bana kızma!
— Kızacaksam hiç sorma o zaman.
— Yok yok ben sormak istiyorum yoksa içim rahatlamaz.
— Hayırdır kötü bir şey mi var?
— Yok, ama sen dinleyince eminim bunu yapma diyeceksin.
— E o zaman niye vakit kaybediyoruz, sen konuşmadan da
benim ne diyeceğimi biliyorsun.
— Ağabey bak, ben şimdi son sınıfa geldim biliyorsun.
Öğrencilik zor, ailemin durumu da belli, geçen gün benim
yanıma biri geldi. Bana bir teklifte bulundu.
— Ne teklifi, evleniyor musun yoksa?
— Yok, öyle değil, bir nevi iş teklifi.
— Nasıl bir iş?
— Ya senin kesin sevmeyeceğin bir iş.
—Of, başından beri benim ne diyeceğimden o kadar eminsin
ama konuya giremedin bir türlü.
— Tamam, ağabey kızma anlatıyorum. Hatta pat diye
giriyorum konuya. Bu adam yanıma geldi daha doğrusu
bir arkadaşımla aynı mevzuyu daha önce konuşmuş-
lar, adamı yanıma arkadaşım getirdi. Bana çantasından
bir sigara paketi çıkardı, yabancı bir marka. “Biz sana bu
sigaradan haftada bir karton yani 10 paket vereceğiz
hatta istediğinde fazlasını bile verebiliriz, sorun yok.” dedi.
Tabii ben adama şaşkın bir şekilde baktım. Adam devam
etti; “Zaten sigara içiyormuşsunuz, arkadaşınız söyledi,
bundan sonra sadece bu sigarayı içeceksiniz. Arkadaş
ortamlarında herkese ikram edeceksiniz, masanın üstüne
bırakıp herkesin görmesini sağlayacaksınız ve bir de ben
artık sadece bu sigarayı içiyorum, siz de için diyeceksiniz,
bu kadar, ha bir de bunu kabul ederseniz size ayda 700 TL
burs vereceğiz!” Ağabey ne diyorsun bu duruma?
— Ne dememi bekliyorsun kardeşim?
—Olmaz diyorsun yani?
— İnsanları bağımlılığa hem de böyle kirli bir oyunla davet
etmene benden fetva vermemi mi bekliyorsun? En başın-
dan beni ararken bilmiyor muydun benim cevabımı?
— Ya şey biliyordum da, ya ağabey öğrenciyim ben biliyor-
sun.
— Bak güzel kardeşim, hiçbir insan açlıktan hele ki bu ülkede
ölmez ama sigaradan ölür! Beni tanıyorsun ve zaten beni
aramadan dahi ne cevap vereceğimi bilen birisin, cevabım
değişmez-değiştirilemez. Seni vereceğin karar ve vicda-
nınla baş başa bırakıyorum…
İşte bu şekilde sigaranın ve tümbağımlılık yapıcı maddelerin,
insanlar bağımlı olsun diye kurdukları tuzak oyunları aynen
devamediyor. Bize düşen, kendimizi ve sevdiklerimizi kurulan
bu tuzak oyunlarında hangi rollerde görmek istediğimizin
kararını vermek olacaktır. Uyuşturucu satan bir torbacı ile
sigarasını satmak için bir öğrencinin en zayıf noktası olan para
ihtiyacına yönelik bu tuzağı kuran kişinin zihniyeti aynıdır!
Ha torbacı, ha takım elbiseli sigara şirketi çalışanı; biri ya-
sadışı, diğeri yasal bağımlılık pazarlayıcısı. Uyanık olursak
bağımlı olmayız!
yesilay.org.tr
27
YESiLAY
MAYIS
2014
1...,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28 30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,...104
Powered by FlippingBook