Sosyal medyanın “sosyal” sorunları! - page 77

İznikve KütahyaÇinileri
Osmanlı çiniciliğinin iki önemli merkezi İznik veKütah-
ya’dır. Osmanlı sanatının erken ve klasik dönemlerinde
İznik çiniciliği hakimken 18. yüzyıldan itibarenKütahya,
çiniciliğinmerkezi haline gelmiştir. Geometrik desenlerin
ağırlıklı olduğu; mavi, turkuaz, lacivert ve siyah renklerin
kullanıldığı erken dönem İznik çinileri sırlı boyama tekniği
ile üretilmiştir. 16. yüzyıla gelindiğinde ise İznik çinileri ile
birlikteOsmanlı çiniciliği en parlak dönemini yaşamıştır.
Teknik anlamdaki başarılar ve desenlerde çeşitlilik öne
çıkar. Sır altı boyama tekniği geliştirilmiş, mercan kırmızısı,
yeşil, mavi, turkuaz ve lacivert renkler hakimhale gelmiş-
tir. Saray nakkaşlarının geliştirdiği motifler arasında, yara-
tıcı ve natüralist bir anlayışla çizilmiş lale, sümbül, karanfil,
gül gibi çeşitli çiçekler, üzümsalkımları, bahar dalları, servi
gibi bitkisel motiflerin yanı sıra kuş figürleri ve bazen de
efsane hayvan figürleri vardır.
17. yüzyıldan itibaren çinicilik alanında İznik’in yerini Kü-
tahya almaya başlamıştır. Dönemin yapılarında kullanılan
(Üsküdar Çinili Cami, İstanbul Yeni Cami veKülliyesi gibi)
çiniler Kütahya çiniciliğinin gelişen başarısını gösterir.
Gelenekselleşen desenler kullanılmaya devamederken
yeşil, firuze ve lacivert renkler görülür. 18. yüzyıl başla-
rında İznik çiniciliği tamamen son bulur. İstanbul Tekfur
Sarayı’nda, İznik’ten getirilen ustalar yeni bir imalathane
kurulur, ancak bu deneme de uzun ömürlü olmaz. Kütah-
ya, 18. yüzyıldan itibaren tek çini merkezi olarak etkinliğini
sürdürmüştür. İstanbul ve çevresi ile dışmerkezlerden
gelen siparişler burada üretilmiştir. Üsküdar Yeni Valide
Camii ve Topkapı Sarayı’nın çeşitli yerlerinde bulunan
çiniler, bu dönemin özelliklerini yansıtırlar. Yeni geliştirilen
motifler arasında çiçek buketleri ve rozetler ile bordür ve
dolgumotifleri görülür ve sarı rengin kullanımı ağırlık ka-
zanmıştır. Kütahya çiniciliğinde, seramiklerdeki biçimve
süsleme çeşitliliğinin yanı sıra kapların çeşitliliğindeki artış
da dikkati çeker. Osmanlı çini sanatının örnekleri Neokla-
sik üslubun egemen olduğu 20. yüzyıl başlarında yeniden
yaşatılmaya çalışılmıştır. Kütahya çiniciliği günümüzde,
Türk çini sanatının parlak geçmişini anımsatan örneklerle
varlığını sürdürmektedir.
kazısının bulgularının yanı sıra, İznik Çini Fırınları kazılarından
elde edilenler, müze koleksiyonun önemli parçalarını oluştu-
ruyor. İstanbul Üniversitesi tarafından 1964 yılından bu yana
sürdürülen çini fırınları kazısı, Osmanlı çini sanatı için ufuk
açıcı veriler sağlıyor. Bir kültür mirası olarak korunması gere-
ken kentlerden olan İznik’te başarılı uygulamalar yapılsa da,
zaman zaman şansızlık yaşamış yapılar ya da tarihi kalıntılar
olmuş. Yine de son yıllarda birçok kentte tarihin tahribata
uğraması sorununun İznik’te yaşanmaması için henüz vakit
var diye düşünüyorum. İznik yalnızca mevcut sakinleri açı-
sından değil, dünya nezdinde de önemli olduğundan, tarihi ve
kültürel varlıklarının korunması ve yaşatılması için İzniklilerin
gayret etmesi çok değerli.
yesilay.org.tr
73
YEŞiLAY
OCAK 2015
1...,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76 78,79,80,81,82,83,84,85,86,87,...88
Powered by FlippingBook