DOSYA
Okul çağındaki olumlu akran ilişkileri ise bazı problemleri
(saldırganlık, zorbalık vb.) azaltabilmekte ve süreç içinde
çocuk aslında problemçözme becerilerini öğrenmekte,
sosyal gelişimi için önemli sayılabilecek ilk adımları bu
yıllarda atmaktadır. Bu gibi nedenlerden dolayı akran
ilişkileri, olumlu ve olumsuz davranış örneklerini barındıran
çok yönlü bir ilişki biçimidir.
KREŞE BAŞLAMA YAŞI ÜÇ
Çocuğun sağlıklı arkadaşlık kurabilmesi için okul yıllarında
bazı sosyal becerileri kazanmış olması gerekir. Ortaklaşa
oyun kurabilme, paylaşma, kendi isteklerini kontrol
edebilme, sırasını bekleyebilme gibi sosyal becerileri
kazanmış bir çocuk; arkadaşlık ilişkilerini idare etmeyi,
onlarla iyi geçinmeyi öğrenecek ve her zaman kendi
isteklerinin olamayacağını fark edecektir. Tümbunların
gelişebilmesi için de belli bir süreç vardır. Örneğin, iki yaş
civarı akranları ile yan yana, yani paralel oyun oynayan
çocuk, üç yaşında karşılıklı oyun oynamaya başlar. Bu
dönem, kreşe başlamak için en uygun zaman kabul edilir.
Çocuk bu yaşlarda ne kadar çok sosyal ortama girer ve
ne kadar çok akranlarıyla bir arada bulunursa sağlıklı
ilişki kurma konusunda o kadar beceri kazanır. İlkokul
dönemindeyse kendi cinsiyetinden olan ya da karşı
cinsten olan çocuklarla oyunlar kurmakta, hayal gücünü
genişletmekte, problemve çatışma çözümü hakkında fikir
sahibi olmaktadır.
Çocuk nasıl arkadaş edinileceğini bilmiyor olabilir. Yeni
bir ortama girdiğinde, orada karşılaşacağı kimseler onu
ürkütebilir. Bu noktada anne babaya düşen, çok ısrarcı
olmayan bir tavırla yeni ortamın özellikleri hakkında bilgi
vererek onu ortama alıştırmaktır. Bazı istisnai durumlarda,
özellikle gelişimdönemlerinden kaynaklanan gerilimler
sebebiyle çocuklar arkadaş ortamlarından uzak kalabilir.
Bu gibi dönemlerde de anne-babaların, çocuklarının içinde
bulunduğu dönemlerin özelliklerine göre davranmaları
yeterli olacaktır.
SAĞLIKLI SOSYAL GELİŞİM İÇİN DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER
Her çocuk çok girişken olacak, çocuğun çok sayıda arkadaşı
olacak diye bir şey yoktur. Bazı çocuklar diğerine göre
yapısal olarak daha girişken veya daha içe dönük olabilir.
Çocuktan beklentilerinizin gerçekçi olması gerekmektedir.
Çocuğu belli bir karakter özelliğini kazanması için zorlamak,
çocuğun kendini geliştirmesi yönünde tümmotivasyonunu
düşürecek, olumsuz deneyimler yaşadığında kendine
güveni daha da azalacaktır.
HER ÇOCUĞUN DENEYİMLEMESİ GEREKEN
İKİ SOSYAL İLİŞKİ TÜRÜ VARDIR:
1)
Dikey İlişkiler: Çocuktan daha çok bilgiye ve
güce sahip bir kişinin etkisinin olduğu, genellikle
çocuktan daha büyük kişiler (öğretmen, ebeveyn
gibi) ile olan ilişki türüdür. Yetişkin kişi kontrol
ederken, çocuk kabul edici konumdadır. Genellikle
çocuk yardım ister durumdadır, yetişkin ise yardım
eden durumda. Bu sosyal ilişki çocuğa güven
hissettirir ve çocuk yeni bilgi-beceri kazanır.
2)
Yatay İlişkiler: Çocuk ile aynı sosyal güce sahip bir
kişi ile kurulan ilişkidir. Bu sosyal ilişki tamamlayıcı
olmak yerine karşılıklıdır (çocukların birlikte oyun
oynamaları). Bu sosyal ilişkideki roller karşılıklı
değiştirilebilir çünkü partnerler benzer becerilere
sahiptir. Çocuk sadece bazı sosyal becerileri,
akranları ile etkileşimde kazanır. Her küçük grubun
kendi kuralları olması rağmen her grup kendi içinde
sadakatin, işbirliğinin ve uyumluluğun olmasını
bunun için gerekli becerilerin kazanılmasını
ister. Dikey ilişkide tatmin edilemeyen işlevleri
yatay ilişkiler tamamlar. Çocuğun benmerkezci
yapısı akranları ile olan ilişkisi yardımıyla düşüş
gösterebilir, çocuklar birbirlerinin sosyalleşmesine
yardımcı olurlar. Bu nedenle akran ilişkileri çocuk
için hemkarşılıklı hemde tamamlayıcı bir ilişki
niteliğindedir.
yesilay.org.tr
26
YEŞiLAY
•
AĞUSTOS 2015