Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  64 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 64 / 84 Next Page
Page Background

“Bizler çok aydınlık bir

ülkede yaşıyoruz, ama

maalesef çocuklarımızı

karanlık bir dünyada

yetiştiriyoruz!”

kültür

Yeşilay

64

Dijital bağımlılık konusunda ne

düşünüyorsunuz? İnsanlara nasıl

tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Dijital bağımlılık inanılmaz bir şey.

Cep telefonu bağımlılığı var. Mesela

bir kameraman arkadaşım var, cep

telefonunu araba kullanırken bile

bacak arasına koyuyor ve dakika

başı bakıyor. Yoğun olan, ünlü

olan, devamlı mesajlar gelen ve

cevaplar vermesi gereken benim,

ama ben onun kadar bakmıyorum

telefonuma, genelde torpidoya

atıyorum. Onda bağımlılık olmuş,

neye baktığı önemli değil, eline

alıp bakacak. Hayattan kopuyorlar

bir kere. Gençler çok güzel bir

ortamdan geçiyorlar benmanzarayı

kaçırmamaya çalışıyorum onların

hepsi cep telefonunda. Bu çok kötü

bir alışkanlık ve insanları yaşadıkları

çevreden kopartıyor, farklı sanal

bir dünyaya hapis oluyorlar.

Beyin gelişimi açısından sanal

ortam çok tehlikeli. Bir arkadaşım

bana ben Kaş’ı hiç görmedim,

dedi. Yolumu değiştirdimKaş’a

geldik, cep telefonuna bakıyor.

Bir arkadaşının bir sorununu

çözmeye çalışıyormuş! Yahu

zaten yarım saat kalacağız, tadını

çıkarsana! Bilgi için kullanılırsa

güzel, çünkü istediğiniz her bilgiye

rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Sadece

eğlenmek için kullanıyoruz ve bu

da bağımlılık yapıyor. Geçen gün

bir restoranda ağlayan çocuğa çizgi

film izletiyorlar... Anne yemek yiyor,

çocuk cep telefonundan çizgi film

izliyor. Annesi senmisin, çizgi film

mi? Bir müddet sonra o çocukta

sorunlar başlıyor ve “Çocuğuma her

şeyi verdim, niye sorunlu?” diyorlar.

Çocuk sussun diye cep telefonuna

yönlendiriyor. Eşim çocuğunu kendi

yetiştirmek için işini bıraktı, çünkü

çocuğumuzu bakıcılar nasıl büyütür,

eğitir bilemedik. Biraz zora girdik

ve kendi çocuğumuzu kendimiz

yetiştirdik. Artık çok fazla kişi kendi

çocuğunu kendi yetiştirmiyor.

Akşamdan akşama görüyorlar, o da

çok yorgun oldukları için kısıtlı bir

zamanda…

var. Halen gelenekleriyle yaşayan,

bozulmamış insanlar diyebilirim,

çünkü şehir o kadar yozlaşmış

ki insan davranışları değişmeye

başlamış. Düşünün birinin yüzüne

bakıyorsunuz selam vermek için,

yüzünü çeviriyor. Kendi binamızda

bile bazı arkadaşlarımız selam

vermemek için yüzünü çeviriyor,

kafasını eğip geçiyor, ama

Anadolu’da öyle değil! Bunları

görmek güzel; halen bir şeylerin

yaşadığını, doğanın canlı olduğunu

görmek güzel. Halen kaybolmamış

değerlerimizin olduğunu görmek

güzel ama kaybolanları görmek

de bir o kadar kötü! Programda

sorunu işliyoruz bazen üst üste

çekimler yapıp yayınlıyoruz,

ama bakıyoruz ki değişen hiçbir

şey yok. Hatta bazen karşı

taraf inadına yaptığının doğru

olduğunu savunuyor, aradan yıllar

geçiyor bir bakmışsınız haklı olan

biziz! Devamlı haklı çıkmaktan

dolayı da çok üzülüyorum.

Keşke haksız çıksam! Ancak bazı

durumlarda da siz sorunu ekrana

taşıdığınızda karşı taraf; yetkililer o

sorunu inceleyip, düzelttiklerinde

de çok hoşunuza gidiyor. Örneğin;

Yedi Göller’de insanların duman

altında olduğumangal haberi

yapmıştık, yayın sonrası mangal

yasaklandı. Salda Gölü’nde 30

bin kişilik bir festival yapılacaktı.

Burada festival yapılmaması

konusunda hemprogram yaptık

hemde sosyal medya üzerinden

yüklendik ve festivali iptal

ettiler. Değiştirebildiğiniz zaman

hoşunuza gidiyor. Bazen de tüm

çabalara rağmen olmuyor, o

zamanlarda da çok üzülüyoruz.

Yeşilay çok uzun zamandır

başta gençler olmak üzere

birçok insanın hayatına

olumlu olarak dokunuyor.

Yeşilay’ın çalışmalarını nasıl

buluyorsunuz?

Ben içki, sigara kullanmıyorum,

Yeşilaycıyım… Çevremde çok

içen insan olduğu halde hiç elim

gitmedi. Arabada sigara içirtmem,

çok içerlerse müdahale ederim.