

ARALIK 2018 69
boğa kurban etme kabartması
bulunuyor. Dülük çevresindeki
kaya mezarları ise antik Yunan
kültüründen izler taşıyor.
Karkamış ve Yesemek:
Anadolu’da gelişmiş en önemli
medeniyetlerden biri olan Hititler
döneminde bu bölgenin yine
önem taşıdığını görüyoruz.
Tarihi 8 bin yıl öncesine
dayanan Karkamış, yıldızı geç
Hitit döneminde yükselen bir
antik yerleşim yerlerinden
biri. Türkiye-Suriye sınırında
ve Fırat kıyısında yer alan bu
şehirde yapılan kazılar, kale,
dini ve sivil yapılardan oluşan
büyük bir yerleşimin izlerini
ortaya çıkardı. Hitit sanatının
en güzel örneklerini oluşturan
Karkamış kaya rölyefleri
günümüzde Ankara’daki Anadolu
Medeniyetleri Müzesi’nde
sergileniyor. Hitit döneminden
bahsetmişken Gaziantep’in
UNESCO Dünya Kültür Mirası
Listesi’nde dahil edilmesi
için başvuruda bulunduğu
Yesemek’i anmamak olmaz.
Yesemek Taş Ocağı ve Heykel
Atölyesi olarak bilinen alan,
Hitit İmparatorluğu’nun dört
bir yanına yerleştirilmek üzere
heykellerin yontulduğu yerdi.
Burada çeşitli Hitit şehirlerinin
kale kapılarını, tapınaklarını ve
saraylarını süsleyecek olan aslan,
insan başlı kanatlı aslan (sfenks)
ve rölyeflerin temel yontuları
yapılıyor, gidecekleri yere taşıma
işlemi bittikten sonra ince işleri
tamamlanıyordu. Yesemek bugün
kurulmuş olan Belkıs (Zeugma)
ise ticaretin canlı olması
nedeniyle kısa zamanda büyüdü
ve zenginleşti. Latince geçiş
ya da köprü anlamına gelen
Zeugma sözcüğü, muhteşem
mozaikler ve duvar resimleriyle
bezeli pek çok villanın niçin bu
şehirde yer aldığını açıklıyor. MS
256 yılındaki Sasani istilasına
kadar en parlak dönemini
bir açık hava müzesi olarak
ziyaret edilebiliyor.
Belkıs (Zeugma):
Fırat nehri
Romalılar döneminde uzun
yıllar Doğu sınırı olarak
kabul edildi. Milattan önce 64
yılından itibaren Anadolu’nun
güney doğusunda hakimiyet
kuran Romalılar, sınır boyunca
kritik noktalara lejyonlarını
yerleştirdiler. MÖ 300’lerde
Zeugma Mozaik Müzesi,
toplamı 1.500 metrekareyi
bulan 51 adet mozaiğe ev
sahipliği yapıyor.
Günümüzde Belkıs köyü
olarak bilinen bölgede
bulunan Zeugma antik
kentinden çıkarılan
mozaikler, bölgenin en
parlak dönemini yaşadığı
MS 2. ve 3. yüzyıldaki
yaşamı ile erken
Hıristiyanlık sanatına ışık
tutuyor.
Zeugma Mozaik
Müzesi
Zeugmaantikkentindebulunan
kimi bütün, kimi parçalar
halinde pek çok mozaik,
Zeugma Moziak Müzesi’nde
sergileniyor.Müzede sergilenen
mozaiklerden biri hüzünlü
bakışları nedeniyle antikdönem
Mona Lisası olarak anılıyor.
İlk bulunduğunda dağınık saçları ve çekingen bakışları nedeniyle
Çingene Kızı olarak adlandırılan mozaik, bütün dünyada büyük
ilgi gördü ve sembol haline geldi. Gaziantep’e ait pek çok hediyelik
eşyanın üzerinde yer alan bu mozaik deseni artık doğrudan şehri
çağrıştırıyor. Bazı bilim insanları, mozaiğin devamındaki bitkisel
figürlerdendolayı bu suretinyer tanrıçası Gaia olduğunu savunuyor,
bazıları ise başka bir mitolojik karakter olduğunu. Bu figürün bir
kadın değil, Büyük İskender tasviri olduğunu ileri sürenler de var.
Kimin tasviri olursa olsun, sanat tarihinde “üç çeyrek bakış” olarak
adlandırılan, bakışıyla izleyeni takip ediyormuş gibi görünen,
etkileyici bir eser.
GAZİANTEP’İNYENİ SEMBOLÜ
Tarih öncesi çağdan
günümüze önemli
bir yerleşim yeri olan
Gaziantep, Mezopotamya
ile Akdeniz’in kesişim noktasında yer
alıyor. Bu nedenle tarih boyunca kültürler
arası alışverişin uğrak noktalarından biri
olagelmiş.