65 / 84
"Ben kapısından içeri
girmedim ama, beni
görünce Yeşilaycı geldi
diye sesleniyorlar. Dijital
bağımlılık üzerine
çalışmaları bilmiyordum,
ama özellikle uyuşturucu
konusunda yapılan
çalışmaları takdir
ediyordum."
Sigara, alkol ve madde bağımlılığı
konusunda gençlere bir mesaj
vermek ister misiniz?
Günde iki - üç paket sigara içenler
var. Bir kere ekonomik olarak da
zararlı! Alkol de aynı şekilde. Bir de
neden vücudunuza bu kadar zarar
veriyorsunuz? Hepimiz SGK’ya
prim ödüyoruz; biri kendine
çok iyi bakıyor, biri bakmıyor.
İkimiz de aynı primi ödüyoruz,
ama vakti geldiği zaman kendine
sağlıklı bakan daha fazla prim
ödemek zorunda kalıyor, onun
hastalık masraflarına katlanmak
zorunda. Dünya Sağlık Örgütü bile
açıklama yaptı. Sağlık giderlerinize
dikkat edin; Türkiye’nin sağlık
giderlerinin % 1200 artacağı
öngörülüyor. Siz sağlıksız bir
toplum yetiştirirseniz elbette sağlık
masraflarınız da artar. Bir adam
kendine iyi bakmadı diye bütün
ülke ona bakacağız. Çocukları
iyi beslemeliyiz, her küçük çocuk
iyi beslenmeli. Gerekirse süt gibi
önemli besinler ücretsiz verilmeli.
Bakamayacaklarsa 4, 5, 6 çocuk
yapmamalılar. Dünyaya getirip
eğitemezseniz eninde sonunda
sigaraya, uyuşturucuya bulaşıyorlar,
başka yollara gidiyorlar. Hepsi de bu
ülke için yük ve bu yükü de ne yazık
ki kaldıramayacak duruma geldik.
Sigara o yüzden yasaklanmalı.
Yasaklanmıyorsa da azaltılmalı.
Ben yıllarca sigara yasağı olmadan
önce toplantı masasında içilen
sigaralar nedeniyle sandalyemi
odanın dışına çıkartıp oradan
izlerdim. Bütün arkadaşlarım sigara
içerdi ve kimsenin kimseye saygısı
yoktu. Yılarca sigaradan dumandan
kaçmaya çalıştım. Dumansız hava
sahasıyla sadece bizler değil aslında
onlar da rahat ettiler. Dışarda iç
kendini zehirle, ama başkasını
zehirlemeye hakkın yok! Bence
bu ortamda kendini zehirlemeye
de hakkı yok. Kanser ilaçları
pahalı, sigara içmiyorum ama
hava kirliliğinden zehirleniyorum.
Tüm doğa için temizlenmeli.
Ormanlara gidip oksijen almaya
çalışıyoruz. Halbuki ormanda
da % 21 oksijen var. Şehirde
ARALIK 2018 65
kalitesiz ormanda kaliteli oksijen
alıyorsunuz! Sadece benim değil
bütün çocuklarımızın sağlıklı
yetişmesi için aslında bunların
hepsini engellememiz gerek. O
nedenle Yeşilay’ın yaptığı her şey
çok kıymetli. Ben kapısından
içeri girmedim ama, beni
görünce Yeşilaycı geldi diye
sesleniyorlar. Dijital bağımlılık
üzerine çalışmaları bilmiyordum,
ama özellikle uyuşturucu
konusunda yapılan çalışmaları
takdir ediyordum. Dünyada
hapishanelerde insanların açık
havaya çıkma izinleri günde 1
saat. Bizim çocuklarımızın açık
havada geçirdikleri zaman bir
saatten az.
Verdiğiniz konferanslardan
aklınızda kalan bir anınız var mı?
Evet, bir gün çocuklara yaptığım
konferanslardan birinde onlara
Batman filmlerindeki uzay
araçlarının uçtuğu bir fotoğrafı
bir de 2017 yılında en çevreci
ülke seçilen İzlanda’dan bir
doğa fotoğrafı gösterdim ve
hangisini tercih edeceklerini
sordum. Batman diye çığlık attılar.
Seçimlerini gökdelenler, havada
uçan arabalar, simsiyah bir şehir,
güneşin görünmediği fotoğraftan
kullandılar. Seçimleri karanlık
bir dünya, çünkü çocuklarımıza
çizdiğimiz gelecek bu! Her şeyden
önce onlara karanlık bir dünya ile
aydınlık dünya arasındaki farkı
anlatmamız gerekiyor. Karanlık
dünyada ilaçla, enerji ile ayakta
kalırsınız! Bu dünyayı anlatmak
gerek ancak tüketim sektörü
de ne yazık ki karanlık dünyayı
istiyor. Çocukları bu dünyaya
sıkıştırırsanız her şeyde size
bağımlı olurlar. Aydınlık dünyanın
çocuklarını kontrol altında
tutamazsınız, her şeyi sorgularlar. O
nedenle Avrupa’ya gittiğiniz zaman
görürsünüz; çocukları da her şeyi
de daha farklıdır. Çünkü onlar
aydınlık dünya ile karanlık dünya
arasındaki farkın farkındalar. Çok
aydınlık bir ülkede yaşıyoruz ama
maalesef çocuklarımızı karanlık bir
dünyada yetiştiriyoruz. Bizler de
elimizden geldiğince o çocuklara
aydınlık, güneşi olan bir dünya
göstermeye çalışıyoruz.
Günde iki - üç paket sigara içenler var. Bir
kere ekonomik olarak da zararlı! Alkol de aynı
şekilde. Bir de neden vücudunuza bu kadar zarar
veriyorsunuz? Hepimiz SGK’ya prim ödüyoruz;
biri kendine çok iyi bakıyor, biri bakmıyor.