

ARALIK 2018 67
imparator, tadını da denemek
ister. İçtiği bitkinin tadını çok
beğenen imparator için çay
vazgeçilmez bir ritüel olur.
Avrupa’nın bu gizemli tat ile
buluşması ise 17. yüzyılda
gerçekleşir. İngilizler, sağlık ve
zindeliğin sunulduğu bu sıcak
içeceği o kadar çok benimserler
ki, bunu bir yaşam tarzı haline
getirirler adeta. 18. yüzyılda da
bugün dünyanın en büyük çay
yetiştirilen bölgesi sayılan Assam
ve Seylan Adası’nda çay bahçeleri
oluştururlar. Üretilen bu çayları
Avrupa’ya hızlı olarak taşımak
için de, süratli yelkenliler yaparlar.
Türkiye’nin çayla tanışması
biraz daha geç, 1787 tarihinde,
Japonya’dan getirilen çay
tohumlarının ekilmesiyle başlar.
Bursa civarında gerçekleşen ilk
ekim çalışmaları iklim şartlarının
olumsuzluğu nedeniyle
başarısızlıkla sonuçlanır. Ancak
1917 yılında, zamanın Halkalı
Ziraat Mektebi Alisi müdür
vekili ve botanikçi olan Ali
Rıza Erten, yapmış olduğu
teknik çalışmalar sonucunda
16.02.1924 tarihinde Rize’de çay
yetiştirilmesi için meclisten onay
alır ve günümüz çay üretiminin
temelleri bu şekilde atılmış olur.
1947’de kurulan ilk fabrika ile
üretim hızlanır. Geç bir buluşma
olmasına karşın, Türk insanı çayı
çok sever, bu sıcak içeceği günün
her saatine, her mekâna, her özel
güne taşır.
İYİ DEMLEMENİNPÜF
NOKTALARI
Çinli bir filozofun da dediği gibi,
“Çay, dünyanın gürültüsünü
unutmak için içilir.”
Çay bedenimizi gevşetir,
ruhumuza iyi gelir. İyi bir çay
içmek için ilk adım, çayı satın
alırken hassas davranmak. Satın
alırken öncelikle iyi korunmuş,
iyi saklanmış çay paketleri tercih
edilmeli. Çeşitli nedenlerle
delinmiş, yırtılmış veya patlamış
bir ambalaj çayınızın tadını
olumsuz etkiler. Doğru reyon
ve sağlam ambalaj içinde alınan
çay, kullanım için açıldığında
hava almayan bir kapta, kuru
ortamda, deterjan - baharat gibi
maddelerden tamamen ayrı bir
yerde muhafaza edilmeli. İyi bir
çay hazırlamak için en önemli
faktör suyun seçimidir. Olanağınız
varsa porselen demlik ve yumuşak
kaynak suyu kullanın. Çay
suyunu uzun süre ve yüksek ateşte
kaynatmayın. Demleme süresini
uzun tutarsanız hem çayınız acılaşır
hem de çaydaki kafein miktarı
yükselir. Aynı zamanda suyun
oksijeni kaybolur ve lezzeti azalır.
Çayın demleme süresi 10-15 dakika
olmalı ve demlenen çay yarım saat
içinde içilmelidir.
DETOKSUNVAZGEÇİLMEZİ:
YEŞİL ÇAY
Vücudumuzu toksinlerden
arındırarak sağlığımızı korumak,
vücudumuzdaki sıvıların
asitleşmesini önlemek olarak
özetleyebileceğimiz detoks, zihinsel,
ruhsal ve bedensel olarak toksin
maddelerden arınma süreci.
Özellikle mevsimdönümlerinde,
vücudumuzu yenilemek, mevsimin
verdiği ruhsal ve bedensel
yorgunluğu üzerimizden atmak
ve yeni mevsime canlı, hafiflemiş
ve enerjik başlamak için detoks
olmazsa olmaz. Antioksidanlar
açısından hayli zengin olan yeşil çay,
detoksun vazgeçilmezleri arasında
yer alıyor.
Çay bedenimizi gevşetir,
ruhumuza iyi gelir. İyi bir
çay içmek için ilk adım,
çayı satın alırken hassas
davranmak.
Geç bir buluşma olmasına karşın,
Türk insanı çayı çok sever, bu
sıcak içeceği günün her saatine,
her mekâna, her özel güne taşır.
Çay en eski çağlardan beri dinlendirici, ruhu ferahlatıcı,
iradeyi canlandırıcı olarak görülüyor.
Özellikle sindirim sisteminde düzenleyici rol almakla birlikte,
zihnin yorgunluğuna da birebir geliyor.
Çinko içeriği ile tadım hücrelerindeki tat alma bozukluklarını
önlüyor.
Susuzluğu gideriyor, karaciğeri temizleyip yenilemeye yardımcı
oluyor.
İçerdiği bileşik şekerlerle kan şekerinin yükselmesini
önlediğinden diyabet hastalarına öneriliyor.
Kuru çay yaprağı, içerdiği polifenoller sayesinde kan
basıncındaki artışları geciktiriyor, gıda alerjisini önlemeye
yardımcı oluyor.
Çay, içeriğinde bulunan kafein ile metabolizmayı ve merkezi
sinir sistemini uyarıyor, konsantrasyon artırıcı etki yapıyor.
Çay banyoları, sıcak çay kompres ve pansumanları göz ve
ciltteki bazı rahatsızlıkları gideriyor, kaşıntı ve egzama ile uzun
dönemde sedef hastalığının tedavisinde iyileştirici rol oynuyor.
ÇAYINYARARLARI