Karışık ve rekabet içerisinde olan bir dünyanın
insanıyız. Daha doğrusu rekabeti biz çıkarıyoruz.
Öyle ki zamana karşı yarışmak, üretmek ve daha
çok tüketmek istiyoruz. Nitelik ve nicelik peşinde
koştuğumuz bu dünyada “bilgiyi daha fazla nasıl
elde edebiliriz, nasıl yayabiliriz, daha fazla nasıl hızlı
yaşayabiliriz, hayatımızı nasıl kolaylaştırabiliriz”in
peşinde belki de çoğu zaman değerleri yok ederek
sürüklenip gidiyoruz. Sürüklenme diyorum zira bilgi
çağının gereği olan teknolojiyi aslında yine zarar
veren boyuta biz getiriyoruz. Hızla gelişen tekno-
lojik araçların getirdiği olumsuz sonuçları biraz da
ülfetten kaynaklanan bir tutumla maalesef göz ardı
ediyoruz. Bilinçlenmeye kapalıyız. Çünkü karşı-
mızda cazibesi yüksek, her işimizi kolaylaştıran
araçlar bulunmakta. Ülkemizde teknolojik aletlerin
elektromanyetik kirliliğini minimize etmeye ve halkı
bilinçlendirmeye çalışan bir kuruluş mevcut: Elekt-
romanyetik Kirliliği Önleme, Ölçme, Araştırma ve
Eğitim Derneği (TEMKODER). Bizler de TEMKODER
Başkanı Sayın Mehmet Bayramoğlu ile kullandı-
ğımız teknolojik aletlerin kirliliğine dikkat çekerek
nasıl korunabileceğimizi, baz istasyonlarının işlevini
ve derneğin çalışmalarını konuştuk.
Teknolojinin gelişmesi ve artık kablolu araçlardan
ziyade kablosuz bir teknolojiyle yaşamamız, bu
araçların yaydığı zararlı dalgalar ve bir manyetik
alana daha fazla maruziyetimizi doğurdu. Öncelikle
sizlerden teknolojik aletlerden elektromanyetik
dalgaların nasıl yayıldığını öğrenmek isteriz.
Elektromanyetik alanlar daha çok vericilerin, cep
telefonların, dizüstü bilgisayarlar ile tablet bilgisa-
yarların antenlerinden yayılmaktadır. Elektroman-
yetik alanlar gözle görülemediği için kullandığımız
cihazlar hakkında bilgi sahibi olunarak, kullanımda
dikkatli olmalıyız. Özellikle günümüzde herkesi
elinden düşürmediği teknolojik cihazları dikkatli
kullanmalıyız. Elektromanyetik alanlar antenlerden
çıktıktan sonra sönümlü hareket ederler. Yani fre-
kansına bağlı olarak antenlerden itibaren azalarak
belirli mesafelerde söner.
Bu bağlamda bu dalgaların bir kirlilik oluşturduğu da
bilinen bir gerçek. Bu kirlilik durumunu nasıl değer-
lendiriyorsunuz?
Ben elektromanyetik kirliliği teknoloji hakkında
bilinçsizliğimize bağlıyorum. Bilinçsizce kullandığımız
teknolojik cihazların etkisini hiç önemsemiyoruz.
Evimizde, işimizde ve yanımızda taşıdığımız cihaz-
ları alırken ve kullanırken dikkat etmemiz gereken
kuralları öğrenmeliyiz. En önemlisi öğrendiğimiz bu
kuralları hayatımıza uygulamalıyız. “Adam sen de”
dememeliyiz.
Derneğiniz bu noktada ne gibi çalışmalar yapıyor?
Derneğimiz bu noktada bilinçlendirme faaliyetleri
olarak farkındalık seminerleri vermektedir. Toplam
113 adet seminer verdik. Bu seminerlerde 15.000
öğrenciye ulaşma imkânımız oldu. 5.000 öğrenci-
ye ise anket uygulayarak bir araştırma da yaptık.
Derneğimiz bilimsel çalışmalar yaparak halkımıza
ve kamuoyunu bilgilendirmek maksatlı çalıştay-
lar düzenlemektedir. Bir başka faaliyet olarak da
ölçümler yapmaktayız. Elektromanyetik alanların
yoğun bulunduğu yerlerde zaman zaman ölçümler
yaparak durum tespiti yapıyoruz. Limit değer-
lerinin üzerinde bulunan yerleri basınla ve ilgili
kurumlarla paylaşıyoruz.
Hangi teknolojik aletlerden daha çok tehdit almak-
tayız? Bilhassa cep telefonu alırken dikkat etmemiz
gereken bir orandan, SAR’dan bahsetmekteyiz.
Nedir SAR, nasıl bir tehlike oluşturuyor?
Açıkçası 24saat yanımızdanayırmadığımız cep telefonları
ve tabletlerimizdikkat etmemizgerekencihazlarınbaşın-
dagelmektedir. SAR İngilizceSpesificAbsorbtionRate,
Türkçesi “Özgül SoğurmaOranı” dır. SARdeğeri yüksek
olan telefonlar etrafınadahaçokelektromanyetikalan
yaymaktadır. Bunedenlecep telefonualırkendüşükSAR
değerli telefonları tercihetmemizdeyarar vardır.
SAR değeri yüksek olan telefonlar etrafına daha çok
elektromanyetik alan yaymaktadır. Bu nedenle cep
telefonu alırken düşük SAR değerli telefonları tercih
etmeliyiz.
Cep telefonlarının çekimi düştüğünde de etrafına
yaymış olduğu elektromanyetik alan şiddeti artar. Yani
baz istasyonundan uzaklaştıkça çekimmiktarı azalır.
Dikkat!
yesilay.org.tr
43
YEŞiLAY
•
TEMMUZ 2014
