Küçümsenen Büyük Tehlike: Kumar ve Şans Oyunları - page 34

sirayet etmiş oldu. Kültür endüstrisi insani bir payla-
şım unsuru olan yarışma ve ödül anlayışını yıkıp yerine
hayvani dürtüleri harekete geçiren kumar oyunlarını
ve para kazanma hırsını dayatmıştır. Bu durum şüp-
hesiz kumar bağımlılığının artmasında etken olmuştur.
Kumardasınırdanbahsettiniz. Busınır ve sıklığı somut-
laştırabilirmisiniz?Nekadar sıklıkbir bağımlılıkoluşturur?
Kumar müptelası olanların çoğu parası ve kredi kartı
limiti bitene kadar oynar. Kumarbazın cebinde para
kredi kartında limit durmaz. Eline geçen ilk fırsatta
doğruca kumara yönelir. Bunlar bittiğinde de borç
alıp oynamaya devam eder. Borç stoku bittiğinde
artık oynayamaz hale gelir. Öyle bir illettir ki bu kişiyi
hep “elime bir para geçsin bu sefer tüm kaybet-
tiklerimi kurtaracağım, üzerine de ilave edeceğim”
aldatmacasının içine hapseder. Hâlbuki bunun sonu
hiçbir zaman gelmez. Her defasında büyük bir hüzün
ve hüsran yaşanır
Sebebi nedir bunun?
Bağımlılık söz konusu olduğunda travma kavramı-
nı mutlaka düşünmemiz gerekir. Sebepler kişinin
geçmişinde gizlidir. Yani beyninin içindeki travmatik
kayıtlarda. Çünkü insanın anıları canlıdır ve gündelik
algılarını direkt olarak etkiler. Kumar bağımlısı olan
kişilerin geçmiş profilleri incelendiğinde kayıplarının,
ayrılıklarının, başarısızlıklarının olduğunu görürsünüz.
Çok küçük yaşlarda ebeveyn kaybı, aşk acısı, sev-
diğinden ayrılma, çok baskıcı bir ortamda büyüme,
engellenmişlik düşünceleri içinde bir hayat sürme gibi
birçok travmadan bahsetmek mümkün.
Peki ya başından travmatik bir olay geçmeyenler?
Travmatik olmayan ya da travmatik değilmiş gibi gö-
rünen yaşantılar için de aynı şey geçerli. Öğrendiğimiz,
deneyimlediğimiz sıradan şeyler de aktif ve canlıdır.
Ne demek canlı olması? Bizim algılarımıza ve olayları
değerlendirmemize etki ederler. Hatta belirleyici
olurlar. Travmayı biyolojik ve kimyasal etkinin dışında
bir hadiseymiş gibi algılamamalı. Her bir işlenmemiş
travmatik kayıt insan beyninde elektrokimyasal bir
bozukluk ve işlevsel blokaj yaratır. Bu, fonksiyonal be-
yin görüntüleme teknikleriyle gösterilmiştir. Travma-
ya maruz kalan bireylerde beynin duygusal alanlarıyla
dürtü kontrol alanları arasında bir irtibat bozukluğu
oluşur. İşte bu blokaj ödül ceza sistemini etkilediğin-
de kumar bağımlılığı oluşuyor. Bu travmalar ölüm
tehlikesi geçirilen büyük olaylar olduğu gibi şiddetli
ana-baba kavgalarına maruz kalma, fiziksel şiddet
görme, okulda, ailede veya mahallede dışlanmışlık
yaşama, sevmediği bir okula gönderilme, bir sınavda
veya yarışta başarısız olma gibi sıradan görünen hayat
olayları da olabilmektedir. Sonuç olarak travmalar
veya beyindeki kimyasal bozukluklar irade alanları ile
duygusal alanlar arasındaki koordinasyonu bozar ve
kumar bağımlılığı oluşur.
“Kumar dipsiz bir kuyu”
Travmatik kayıtlar insanların kendilik algılarını da
bozar. Normal ve sağlıklı bir beyinde aktif olmayan
bazı düşünce kalıplarını devreye sokar. Nedir bunlar?
Değersizlik, yetersizlik, güçsüzlük, acizlik, çaresizlik,
güvensizlik, yalnızlık, mağduriyet, haksızlığa uğrama,
kendini güvende hissedememe, kendine güvenmeme
vb. düşünceler. Bizim duygusal boşluk ya da boşluk
duygusu olarak tanımladığımız şey bu düşünce kalıp-
DOSYA
Travmatik olaylar, beyinde işlenmemiş,
çözümlenmemiş bir şekilde kaldıkları müddetçe,
bize bir takım bozuklukları ve negatif düşünceleri
dikte ederler.
Bir insanın duyguları ile dürtüleri arasındaki
koordinasyon bozulursa, bu insanda dürtü kontrol
sorunu ortaya çıkar, iradesini kullanamaz hale
gelir.
yesilay.org.tr
32
YEŞiLAY
AĞUSTOS 2014
1...,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33 35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,...100
Powered by FlippingBook