Küçümsenen Büyük Tehlike: Kumar ve Şans Oyunları - page 33

Kumar bağımlılığını nasıl tanımlıyorsunuz? Kumarı
diğer bağımlılık t rlerinden ayıran özellikleri neler?
Kumar bağımlılığını kişinin adeta kaybettiği bir şeyi
kazanmak veya eksikliğini duyduğu bir şeyi telafi et-
mek istercesine kumar oyunlarına müptela olması ve
kendini bir türlü kumar oyunlarından alamaması olarak
tanımlayabiliriz. Oluşma şekli bakımından kumar ba-
ğımlılığının diğer bağımlılıklardan pek farkı yok. Bütün
bağımlıklar insan beyninin dürtü kontrolü ve iradeyle
ilgili alanlarının kimyasal veya yapısal bozukluğuyla
oluşmaktadır. Kumar bağımlılığında da alkol ve madde
bağımlılığındaki gibi bir patolojik süreç söz konusu.
O yüzden biz bütün bu bağımlılıkları dürtü kontrol
bozuklukları ya da eski tabirle “iradi kusurlar” olarak
da adlandırıyoruz. Yani kişi bir konuda iradesine hâkim
olamıyor, iradesini kullanamıyor, arzu etmediği halde
iradesi dışında hareket ediyor. Kumar oyunlarını iste-
mediği halde; para, itibar, moral kaybetmesine rağmen
oynamaktan kendini alamıyor. Sürekli zihninde kumar
oynama ile ilgili düşünceler dönüp duruyor. Bunun
neticesinde eline fırsat geçtiğinde yani bunun anlamı
cebinde parası veya kredi kartında limiti bulunduğunda
iradesine hâkim olamayıp kumar oynuyor. Kumarı
oynayana ve cebindeki parayı bitirene kadar büyük
bir haz alıyor, ama sonrasında derin bir pişmanlık ve
suçluluk duygusu yaşıyor. Bu süreç defalarca ve aynı
şekilde tekrar ederek yaşanıyor. Beyindeki şu veya
bu sebeple bozulan irade mekanizması kişiyi böyle bir
kısır döngünün içine sürüklüyor ve sonuçta bağımlılık
dediğimiz durum gelişiyor.
Patolojik kumar bağımlılığı nedir?
Kumar oyunları eğlence maksatlı oynanabiliyor. Ayda
yılda bir, zevkine at yarışı, iddaa, poker gibi oyunları
oynayan insanlar var, ancak bu hayatında herhangi
bir değişim yaratmıyor. Her şeyden önce bu insanların
beyinlerinde bağımlılığa ilişkin bozukluklar söz konusu
olmuyor. Patolojik kumarda ise hem beyinde bağım-
lılığa yönelik bozukluklar hem de hayatının bütününü
etkileyen bir hastalıklı tablo söz konusu oluyor. Kişinin
zihni sürekli kumarla meşgul oluyor, bu durum iş, aile
ve evlilik ilişkilerini bozuyor.
O halde kumarı tehlikeli ve tehlikesiz diye ikiye ayıra-
biliyoruz?
Bana sorarsanız kumarın tehlikelisi tehlikesizi ol-
maz. Kumar oynamak ateşle oynamak gibidir. Daha
doğrusu bağımlılık yaratan unsurlarla yakın temas her
zaman bir riski de beraberinde getirir. Şükürler olsun
ki kumar bağımlılığı kumarla temas edildiği oranda
gelişmiyor. Bu meyanda “kumar oyunlarını oyna-
ma” ile “kumar bağımlılığını” birbirinden ayırt etmek
gerekir. Kumar oyunlarını oynama konusunda daha
çok kültürel, ahlaki ve dini bakış açıları etken oluyor.
Mesela İslam dini kumarı hiçbir şekilde tasvip etmez.
Bunlardan şiddetle kaçınılmasını emreder. Çünkü fıkhi
esaslar korunmak amacıyla şaibeli ve riskli şeylerden
kaçınılması prensibine dayanır. Bu manada dini inanç
koruyucu olabiliyor mu diye bir soru akla gelebilir.
Evet, kuşkusuz uzak durmak koruyucu olabiliyor ama
yüzde yüz korumuyor. Bugün hacca gitmiş, dini bütün,
ahlaklı, iyi bir aile ve sosyal hayata sahip bireylerde bile
biz kumar bağımlılığını görebiliyoruz. O zaman “kumar
oyunlarını oynamayı” ahlaki, dini, sosyal ve kültürel
zeminde, “kumar bağımlılığını” ise hastalık zemininde
değerlendirmek çok daha doğru olur. Eğlence amaçlı
kumar oynamayı kumar bağımlılığından ayıran en
önemli unsur kumarın kişinin bütün hayatını etkile-
yecek hale gelmesidir. Tavla, kâğıt, poker, bilgisayarla
oynanan oyunlar vs. insanların hayatında belli düzey-
lerde var. Hastalık sınırını belirleyen ise bu oyunlarla
meşguliyetin kişinin işlevselliğini bozacak bir seviyeye
gelip gelmemesidir. İşlevselliği bozuyorsa hastalıktır.
K lt r n kumar bağımlılığına etkisi nedir?
Dünyanın uzun yıllardır bir kültür emperyalizminin et-
kisi altında olduğunu biliyoruz. Bu emperyalist anlayış
bir “kültür endüstrisini” de beraberinde getirdi. Bu
kültür endüstrisinin teknolojinin ve internetin de geliş-
mesiyle toplumda yaygınlaştırdığı bir kumar kültürü
de var. Daha önceleri kumarhanelerde ve kahvehane-
lerde oynanan kumar oyunları internetle evlerin içine
kadar girmiştir. Bu yüzden eskiden sadece erişkinleri
etkileyen kumar illeti bu yolla çocuk ve ergenlere de
Sistem bize “hayatını kontrol altına al,
geleceğini kontrol altına al, açlıktan ölürsün,
yalnız kalırsın” diyor. Aslında bu, kapitalist
düzenin insanlara bir provokasyonudur.
Paylaşımın, komşuluğun, aile bağlarının ve
maneviyatın güçlü olduğu toplumlarda boşluğun
olması imkânsız.
yesilay.org.tr
31
YEŞiLAY
AĞUSTOS 2014
1...,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32 34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,...100
Powered by FlippingBook