realite yok, süper ego baskısı yok, etik yok, inanç yok,
hiçbir baskı yok, dolayısıyla her türlü ahlaksızlığı yapa-
biliyor. Özetlersek, bir maddeyi alıp almadığını tespit
için vücudun analizinde, birincisi; maddenin saptan-
ması önemli. İkincisi; saptandıysa vücutta ne miktarda
olduğunun tespiti önemli. Üçüncüsü ise; hangi biyolojik
örnekte saptandığı önemli.
Yakalanan bir maddenin içeriği analiz ediliyor. Ama bu
defa üretici ve tacirler yeni içerikle yeni bir uyuştu-
rucu madde piyasaya sürüyor. İçerisine konulacak
maddeler öncesinden tahmin edilerek gerekli önlem-
ler alınmıyor mu-alınamaz mı?
Uyuşturucu tacirlerinin son on yıldaki oyunu bu ve asıl
problem de bu. Eskiden bildiğimiz aşağı yukarı yirmi
tane anlı şanlı uyuşturucu vardı piyasada. Herkes
bunları bilirdi. Şimdi işin içerisinde olan bizlerin bile yeni
piyasaya çıkan uyuşturucu özellikteki maddelerin adı-
nı bir çırpıda sayma şansımız yok. Çünkü 300-350 çe-
şide çıktı bu maddeler. Uyuşturucu üreticileri eskiden
bilinen bazı kimyasal maddelerin içerisindeki kimyasal
yapının küçük bir bölümünde, değişiklikler yaparak
yeni adlarla pek çok maddeyi piyasaya sürüyor. Bunu
yapmalarındaki amaç şu: Ceza hukukunda evren-
sel bir norm, tüm hukuk devletlerinde genel kabul
görmüş bir ilke vardır. Buna göre “hiç kimse eylemini
gerçekleştirdiği sırada, mevcut olan ülke yasalarında
suç sayılmayan bir şeyden dolayı cezalandırılamaz”.
Diyelim ki, “X” denilen bir madde uyuşturucu pazarına
çıktı. Omadde henüz 2313 sayılı yasanın 19. maddesi
gereğince izlenecek süreç sonrasında Bakanlar Kurulu
Kararı ile uyuşturucu madde kapsamına alınıp bu karar
Resmi Gazetede yayınlanmadıysa o maddeyi satan
da, üreten de, kullanan da hiçbir yasal müeyyideye
maruz kalmıyor.
İçinde yasak olan maddeler bulunsa bile mi?
Yakalanan madde hali hazırda yasak maddeler
arasında yer alıp da Resmi Gazetede yayınlanmışsa
onun kurtuluşu yok. Ama uyuşturucu tacirleri Resmi
Gazeteyi ve tüm süreci yakından takip ediyorlar; bir
madde yasak kapsamına alınmışsa onu derhal bırakıp,
kapsam dışında olan başka birini piyasaya sürüyor-
Uyuşturucu üreticileri eskiden bilinen bazı
kimyasal maddelerin içerisindeki kimyasal yapının
küçük bir bölümünde, değişiklikler yaparak
yeni adlarla pek çokmaddeyi piyasaya sürüyor.
Erken uyarı sistemiyle; Türkiye’ye girmiş ve
yakalanmış bir maddenin içeriğinde Türkiye’de yasak
kapsamında olmayan bir madde var ise derhal bu
madde Avrupa Birliği ülkelerinden birinde yakalanmış
mı ve uyuşturucumadde olarak yasak kapsamına
alınmış mı diye bakılıyor. Buna göre de omadde illegal
madde kapsamına alınıp gerekli yasal düzenlemeler
yapılıyor.
farklı. Dolayısıyla o kişinin kaza sırasında uyuşturucu
kullanıp kullanmadığının tespiti bizim için çok önemli.
Ozaman kişiden kan alıyoruz. Kanda saptanması çok
önemli, çünkü kaza sırasında ya da öncesinde uyuşturu-
cu etkisindeyken kaza yaptığı tespit edilirse çok ceza alır.
Ama idrarında ya da saçında saptanması o andamad-
denin etkisi altında olduğu anlamına gelmez. Evet, içmiş
ama bir hafta öncemi, 10gün öncemi içmiş? Bu yüzden
maddenin vücutta olup olmadığına bakıyoruz. Var ise
hangi biyolojik örneğinde var olduğuna bakıyoruz. Ve o
biyolojik örnekteki maddenin farmakolojisine bakıyoruz.
Ağızdan ya da damardan alındıktan sonra vücuda ne za-
man girer, ne kadar sonra kana karışır, ne zaman vücudu
terk eder, biz tıp hekimleri bunu bildiğimiz için diyoruz
ki, kanında saptandığına göre bu kişi şu kadar önce bu
maddeyi almış olabilir. Sadecemadde saptandı demek
önemli değil, saptananmaddeninmiktarını da söylüyo-
ruz. Maddeninmiktarı kullanan bireyin ölümüne yol açıp
açmayacağı açısından önemli, ayrıca alınanmiktara göre
vücuttaki olası etkileri ve bireyin davranışlarındaki deği-
şiklikleri söyleyebiliyoruz. Örneğin, birmarketten aldığı
malın parasını ödemeden çıkan bir birey bunu kullandığı
maddeye ve/veya ilaca bağlayabiliyor. Bu durumda söz
konusumaddenin unutkanlık, dalgınlık yapıp yapmaya-
cağını söylememiz adli tahkikatın sonucunu belirliyor.
Uyuşturucu kişinin suça bulaşmasını
kolaylaştırıyor.
Bazen ceset geliyor, ölüm sonrası kan alıyoruz
(postmortem), bir bakıyoruz uyuşturucu çıkıyor.
Uyuşturucu miktarının tayini orada çok önemli. Ölüme
yol açacak başka bir neden yok ise ve vücudunda
öldürecek miktarda madde çıkmışsa, uyuşturucu-
dan ölmüştür diyoruz. Uyuşturucunun bizzat kendisi
ölüme yol açabildiği gibi birçok vakada uyuşturucu
kullanımı kişinin adli olaylara bulaşmasını da kolaylaş-
tırıyor. Birçok hırsız uyuşturucu tesiri altında hırsızlık
yapıyor mesela. Bizim korkarak yapamayacağımız
şeyleri onlar gözü kara bir şekilde yapıyorlar. Çünkü
uyuşturucu onu gerçek hayattan uzaklaştırıyor. Hiçbir
yesilay.org.tr
29
YEŞiLAY
•
KASIM 2014
