Yeşilay Dergisi-Ağustos-955.Sayı-Aile İçi İletişim - page 17

rıca korku, boyun eğme, itaat etme davranışı ya-
ratabilir ya da “deneme” isteğini tetikleyebilir. Gü-
cenme, kızgınlık, öfke ve düşmanlık duygularının
oluşmasına neden olabilir.
Sürekli Öğüt Verme, ÇözümÖnerileri Getirme;
“Senin yerinde olsamplan yaparak çalışırdım”, “sü-
tünü bitirdiğinde boyun uzayacak”,”bak sana bir
öneri vereyim” gibi cümleler kurabiliriz ve bu konuş-
ma biçiminin çok yararlı yapıcı olduğuna inanırız.
Öncelikle düşünmemiz gereken söylediğimiz şeylere
acaba benimmi ihtiyacımvar sorusunu cevaplamak,
sonra da istenmeden verilen öğütlerin, yardımın ya-
rarlı olmadığını gözlemleyebilmektir. Aksi takdirde
bu yaklaşım anneye babaya bağımlı çocuklar yara-
tabilmektedir. Ayrıca kendi çözüm yollarını oluştur-
masına katkı sağlamayacaktır.
Sıklıkla Yargılamak, Eleştirmek;
“Sen zaten tembelin tekisin”, “zaten başarsaydın şa-
şardım”, “yine mi bitiremedin” gibi cümleler kurmak
yetersiz, aptal hissetme duygularına neden olabilir.
Çocuğun olumsuz bir yargıya hedef olma ya da azar-
lanma korkusuyla iletişimi kesmesine yol açabilir ya
da çocuk yargı ve eleştirileri gerçek olarak algılaya-
bilir. (Ben kötüyüm!) ya da karşılık verebilir (Siz de
daha mükemmel değilsiniz!). Bu iletiler çocuk üze-
rinde diğerlerinden daha fazla olumsuz etki yapar.
Bu değerlendirmeler çocuğun benlik saygısını düşü-
rür. Çocuklar hakkında yapılan olumsuz değerlen-
dirmeler çocuğun kendisini değersiz, yetersiz gör-
mesine neden olur.
Çocuğu Sürekli Övmek
İstendik davranışı yapması durumunda çocuk yerli
yersiz her ortamda övülebilir. “Çok güzel........”, “Ben-
ce harika bir iş yapıyorsun.....”Bu durumda çocuk ai-
lesinin beklentilerinin çok yüksek olduğunu düşü-
nebilir ya da kaygı hissedebilir. Genel inanç olarak
bu durumun çocuğa zarar vereceği hiç düşünülmez.
Çocuğun kendilik algısına uymayan değerlendirme-
lerin yapılması çocukta kızgınlık yaratır. Çocuklar
bu iletileri anne babanın kendilerini yönlendirme ve
isteğini yaptırma girişimi için kurnazlık olarak yo-
rumlarlar. “Siz böyle söyleyince sanki ben daha çok
mu çalışacağım?” gibi düşünebilirler. Ayrıca övgü
başkalarının yanında yapılıyorsa çocuğu utandıra-
bilir ya da aşırı övgü sonucunda çocuk buna alışır ve
övülmeye gereksinimduymaya başlar.
Ad takmak, alay etmek:
“Koca bebek....”, “Hadi bakalım Süpermen”, “Geri
zekalı”, “Hadi sen de sulu göz”, gibi cümleler kur-
mak çocuğun gelişiminde değerli hissetmesine yol
açmaz. Sevilmediği kanısının oluşmasına yol aça-
bilir, kendilik gelişiminde olumsuz etkileri olabilir.
“Aşkım, Sevgilim” gibi sevgiliye söylenecek sözlerin
söylenmesi anne ya da babayla ilişkisinin sınırlarını
belirlemesinde, cinsel normlarının oluşumunda sı-
kıntılar yaşamasına neden olabilir.
Öneriler
1. Çocuğunuza zaman ayırın. Çocuğunuzla geç-
miş zaman asla boşa geçmiş zaman değildir. Çocu-
ğu sevmek, ona bolca ve pahalı oyuncak almak de-
ğil onunla ortak faaliyetleri paylaşmak, ona zaman
ayırmak, onunla oyun oynamaktır. Çocuğu sevmek
sözle sevgiyi ifade etmenin ötesinde, eylemle bu
duyguyu ona yaşatmaktır.
2. Çocuğunuzla birlikte olduğunuz zaman tüm dik-
katinizi ona yoğunlaştırın. Bu nedenle de, başka bir
işle meşgulken değil, kendinizi rahat hissettiğiniz-
de çocuğunuzla ilgilenerek, anne ya da baba olma-
nın keyfini çıkarın.
3. Aşağılamak, suçlamak, çocuk adına karar ver-
mek yerine, çocuğu dinleyin.
4. Dinlendiğini düşünen çocuk kabul edildiğini,
dolayısıyla sevildiğini düşünen çocuktur.
5. Göz kontağı kurarak, gülümseyerek kabul belir-
tisini beden diliyle pekiştirin. Böylelikle çocuk “ki-
şiliğine saygı duyulduğunu” düşünerek iletişimi-
ni sürdürür.
6. Anne ve babasının kendisini dinlediğini gören
çocuk duygularını ifade etme olanağı bulur. Aldı-
ğı tepkilerle “anlaşıldım” duygusunu yaşar. Böyle-
likle rahatlar.
7. Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun.
Kendi içinizde çelişkili davranışlarda bulunmanız ya
da anne ve babanın birbiriyle çelişen biçimde davran-
ması, çocuğu “doğruyu bulma” konusunda zorlar.
AILE IÇINDEKI BIREYLERIN KIŞILIK YAPISI ÇO-
CUĞUN KIŞILIĞINI ŞEKILLENDIRIR. YANI AILE
ILETIŞIM BECERILERINI KULLANAMIYORSA ÇO-
CUK DA ILETIŞIM BECERILERINI KULLANAMAZ.
15
1...,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16 18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,...68
Powered by FlippingBook