Yeşilay Dergisi-Ağustos-955.Sayı-Aile İçi İletişim - page 16

baskıcı davranmamalıdır. Unutmayalım özgürlük
sınırsızlık demek değildir. Çocuk aileyi yansıtır. Aile
içindeki bireylerin kişilik yapısı çocuğun kişiliğini
şekillendirir. Yani aile iletişim becerilerini kullana-
mıyorsa çocukta iletişim becerilerini kullanamaz.
Dolayısıyla çocuk hem ailede hem de sosyal çevre-
de sürekli çatışma içine girer. Anne babasının ken-
disini dinlediğini gören çocuk önce, kendisine de-
ğer ve önem verildiğini, kabul edildiğini, buna bağlı
olarak da sevildiğini düşünür. Aynı zamanda çocuk
duygularını ifade etme olanağı bulduğundan “an-
laşıldım” duygusunu yaşar ve rahatlar. Bu durum,
hem benlik saygısının artmasına, hem de kendisini
dinleyen kişiye yakınlık duymasına neden olur. Bu
sağlıklı mesaj akışı çocuğun ailesiyle bağını güç-
lendirir ve iletişimin devamını sağlar.
Etkin dinlemede ebeveyn çocuğun kendi başı-
na düşünmesine yardım eden kişi rolündedir. So-
rumluluk çocuğa bırakılmıştır. Ebeveyn sadece çö-
züm bulma konusunda ona yardım eder. Çocuklar
dinlenmemeleri ve ciddiye alınmamaları konusun-
da aşırı duyarlıdırlar. Dinlenmediklerini hemen fark
ederler. Uzun süre dinlenmeyen çocuklar savunma-
ya geçebilirler, işbirliğine yatkın olmazlar ve içlerine
çekilebilirler. Israrlarına rağmen annesinin kendisi-
ni dinlememesi üzerine ellerini ısıran çocuk örneği
vardır. Çocuklar çoğunlukla dinlenmeme nedeniyle
çalma, saldırganlık, kendine zarar verme davranış-
larıyla “Lütfen beni dinle. Duygusal bir kırıklık yaşı-
yorum, dikkatini bana ver” mesajını iletmektedirler.
İletişimEngelleri Nelerdir?
Çocuklarla ebeveynlerin kurmuş oldukları iletişim
bazen sağlıklı iletişimi zorlayan engellerle dolu olabil-
mektedir. Bazı örnekler verecek olursak;
Sıklıkla Emir Cümleleri Kurmak;
Yaşantımızı gözden geçirerek kurduğumuz emir
cümlelerini yakalamaya çalışalım. “Kalk, yüzünü
yıka, sütünü bitir, dişlerini fırçala, ağzın doluyken ko-
nuşma, ödevini bitir, televizyonu kapa, büyüklerinle
konuşurken sesini yükseltme, öğretmenini dinle…….”
gibi uzayan emir sözcüklerini yakalamamız zor olma-
yacaktır. Adeta askerlik eğitiminin hepimizin bildi-
ği “yat!-kalk!-sürün!” kalıbı gibi sürekli emir veren in-
sanlar haline gelebiliriz. Oysa askerlikteki itaat haya-
ti önem taşıdığı için asker ‘yat’ emrinden sonra ‘kalk’
emri gelene kadar başka bir davranıma geçmemek
durumundadır. Peki, acaba bizim istediğimiz şey evi-
mizi asker ocağına çevirip, nizami askerler yaratmak
mıdır? Tabiî ki değil. Çocuklarımızın korkudan söyle-
neni yapmasını değil kendisi için gerekli olanı düşün-
mesine ve bulmasına yardımcı olmalıyız.
Gözdağı Vererek Konuşma Biçimi;
“Okulunu bitirmezsen sana para mara yok”, “Ödevi-
ni bitiremezsen televizyonu unut”, “sütünü içmezsen
cüce kalırsın”, “terliksiz dolaşırsan hastalanırsın” gibi.
Bazen işimizi kolaylaştırmak için bir davranışı bitir-
mesini koşula bağlayabilir ya da gözdağı vererek kor-
kutarak istediğimiz davranışı yapmasını sağlayabi-
liriz. Televizyon izlemesini istemediğimiz halde onu
şarta bağlayarak daha da çekici hale getirebiliriz. Ay-
1...,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15 17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,...68
Powered by FlippingBook