Yeşilay Dergisi-Ağustos-955.Sayı-Aile İçi İletişim - page 30

evde mutlu, sağlıklı, kapıda kendisini gülücüklerle
karşılayan bir anne ve baba görmeli. Çocuklar böyle
bir ortamda büyümelidir. Çocuklar sözle eğitilemez-
ler. Hele küçük çocuklar asla sözle eğitilemezler. Dav-
ranışlarla ve hal diliyle eğitilebilirler. Ancak hal diliy-
le görebilirler. Sözler hiçbir zaman çocuk için geçer-
li olmaz. Belki bu ergenlikten sonra değişebilir. Ama
nasihat de işe yaramaz. Yani çocuk sizde görmediği
bir şeyi asla uygulamaz.
Anne, baba neyse çocuk da öyledir diyebilir miyiz?
Evet, söz uçar gider, görüntü kalır. Zaten ilk beş yıl bir
video kamera nasıl bir görüntüyü kaydediyorsa çocuk
da 7/24 her şeyi bilinçaltına alır. Bu sebeple doğru şeyler
söyleyip, doğru davranışlar sergilememiz gerekir. Uyur-
ken, uyuttuktan sonra bile dikkat etmemiz gerekiyor.
Bu durumda en belirleyici role sahip olan kişi kimdir?
Şu soruları sormamız gerekiyor. Kötü bir anneyi çok
iyi bir baba nötrleyebilir mi? Çok kötü bir babayı
çok iyi bir anne nötrleyebilir mi? Merkezde kim var?
Merkezde kadın vardır. Anne mutluysa o evde baba
da, çocuk da mutludur. O evde kadın mutsuzsa eş de
çocuk da mutsuzdur. Ev için, eşlerin ikisi de emek ve-
recek ama hadi bakalım deyip, kaptanlığı yapacak
kişi kadındır, annedir. Erkeğin fıtratı gereği rolü şu
noktadadır; geçim kaynaklarını sağlamak, müdür-
lük yapmak, yönetmek, dış ilişkilerle bağlantı kur-
mak, karar vermek, çocukların eğitimini sağlamak
ve terbiye etmek… Annenin ise bu minvaldeki göre-
vi müdür yardımcılığıdır. Çıkan sorunları müdüre
söylemesi ve onunla birlikte istişareli bir şekilde çö-
zümlemesi gerekir. Evde demokratik bir ortam olma-
lı. Baba doğru kararlar almalı, sonuçta son sözü söy-
leyen erkektir. Ama burada dediğim gibi her şeyi göz-
lemleyebilen, çıkan değil çıkabilecek sorunları öngö-
ren kişi kadındır. Bu görev kadına neden verilmiştir?
Çünkü kadınlar fıtratları gereği duygusal ve sezgisel-
dirler. İlişkiler arasında bağlantı kurabilme yetene-
ği kadında daha fazladır. Ailede anneden olumsuz bir
sinyal geliyorsa bu tüm aileyi çok etkileyecektir. Eğer
babada da olumsuz bir sinyal varsa anne bunu telafi
etme noktasında daha ayağa kalkabilen kişidir, daha
sarıp sarmalayabilendir. Ama kadın düştüğü zaman
çok daha olumsuz şeyler olur. Kadının beslenmesi la-
zım. Ne anlamda beslenmeli? Eşinin ve çocuklarının
sevgisinden ve saygısından beslenmesi lazım. Lazım
ki o alarm verilmesin.
Annelik Okulu kitabınız ve buminvalde yaptığınız çalış-
malardan bahsedebilir misiniz?
Çocuklarla ve ergenlerle çalıştım. Yetişkin eğitimine
başladığım zaman da çocuklar üzerinde dikkatimi en
fazla çeken problem şuydu; sorunların arkasında o so-
runu halleden kişi için birçok kişinin söz sahibi olma-
sı. Türk ailesinin yapısında var bu. Çocuk dünyaya gel-
diği vakit, o çocuk üzerinde hala, teyze, dayı herkes
söz sahibi oluyor. Mesafeler uzak olsa bile telefonla ak-
rabalar çocuğa bir direktif verme ihtiyacındalar. Maa-
lesef çocuklarımızı cümbür cemaat büyütüyoruz. Bu
sefer çocuklarda karar verme yetisini oluşturamıyo-
ruz. Bu konuda anne kimseyi kırmadan, onların des-
teğini bertaraf etmeden ama kendi çocuğunu eşi ile
beraber büyütmelidir.. Annelik okulunda da en büyük
duamız ve umudumuz ailelere dokunabilmekti.
Annelik Okulu’ndaki amaç tamolarak ne idi? Annenin
eğitilmesi mi ya da nasıl davranması gerektiği mi?
Annelik okulundaki en büyük amaç annelere destek
olmaktı aslında. Şehirde de, Anadolu’da da kadın-
lar kendilerini çok yalnız hissediyorlar, yaptıkları-
nın doğru mu, yanlış mı olduğunu bilemiyorlar. Gü-
nümüz kadınları eskisi gibi değil; birçok şeyle baş et-
mek zorunda kalıyorlar. Maruz kaldıkları etkenleri ve
bilgileri seçip ayıklayıp, tartmak günlerini alıyor. Bu
durum çalışan kadın için ikiye katlanıyor. Bu ve buna
benzer birçok sorundan dolayı kadınlarda ve çocuk-
larda bazı hasarlar oluşabiliyor. Bu aileye yansıya-
biliyor. Baba bu durumdan mustarip olup ‘ben gidi-
yorum’ deyip, kapıyı çekip gidebiliyor veya kabuğu-
na çekilebiliyor. Bu sefer anne çocuğa bir yandan da
babalık yapmak zorunda kalıyor. Bu nedenle annelik
okulunda bu ihtiyacı karşılamak, onlara destek ol-
mak, kadına annelik rolünü benimsetmek için eş ola-
AILE IÇIN EŞLERIN IKISI DE EMEK VERECEK AMA HADI
BAKALIM DEYIP, KAPTANLIĞI YAPACAK KIŞI KADINDIR,
ANNEDIR. EŞIMIZDEN, KAYINVALIDEMIZDEN, ÇEVRE-
MIZDEN VEYA ÇOCUĞUMUZDAN ŞIKÂYET EDIYORSAK DE-
ĞIŞIME ÖNCELIKLE KENDIMIZDEN BAŞLAMALIYIZ.
1...,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29 31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,...68
Powered by FlippingBook