Yeşilay Dergisi-Mart 2014-Yeşilay Haftası Özel Sayı - page 29

Uzun yıllar Yeşilay’da yer aldınız. Yeşilay Gençlik
Kolları, Yeşilay Dergisi’nde öncülük ettiğiniz birçok
çalışmanız mevcut. Tüm bunların yanı sıra 1962
yılında Genel Başkanlık yaptınız. Yeşilay’la tanış-
manız ilk nasıl gerçekleşti?
Yeşilay ile
Vecihi Divitçi
* vasıtası ile tanıştım. Bizler
bir gençlik teşkilatlanması yapacaktık. Yeşilay’ı da
davet ettik ilk toplantıya, Yeşilay’ın gençleriyle ta-
nışmak istedik. Vecihi Bey de bizim bu çalışmamızla
alakadardı. “Evvela sen Yeşilay’a üye oldun mu?”
diye sordu bana. Ben de derhâl üye oldum. Üye
olmamla birlikte aktif olarak Yeşilay’da yer almaya
başladım. 1949 yılında Yeşilay’a girdim.
Fahrettin
Kerim Gökay*
ile tanıştık o ara.
Yeşilay gençlik kollarında aktif bir isimdiniz. Bu kol
nasıl kuruldu, ne faaliyetler yaptı?
Yeşilay’a üye çok genç vardı. Ama onları bir araya
getirecek bir faaliyet yoktu. Gençler henüz orga-
nize olmamıştı. Yeşilay’a katıldığım zaman ben de
öğrenciydim. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
öğrencisiydim. Yeşilay’da bir gençlik teşkilatlanması
kurdum. Amacım onlara özel programlar yapacak,
onları faaliyetlere dahil edecek etkinlikler yapalım ki
zararlı maddelerden uzak kalsınlar. Biz bir gün okula
gidip eğitim veriyorsak, o öğrenciler her gün okulda
arkadaşlarıyla birlikte. O zaman biz bu gençleri ken-
dimize çekeceğiz ki onlar da arkadaşlarını eğitsin,
Yeşilay’a çeksin. Anadolu’da çok yaygın veya faal
değildik. Öncelikle merkezi yani İstanbul’u güçlendi-
relim dedik. Okullara eğitim vermeye giderdik. Öğ-
renci buluşmaları yapardık. Toplantılar, çay partileri
öğrencileri bir araya getirip Yeşilay’la tanıştırmak
adına bizler için bir fırsattı.
Yeşilay’ın yurtdışındaki birçok çalışmasına dâhil
oldunuz. Yeşilay’ı yurtdışında temsil ettiniz. Bu gibi
çalışmaların Yeşilay’a ne gibi katkıları oldu?
Yurtdışında anti-alkolizm olarak kurulan kurumlar
bir araya geliyordu. Türkiye’den de bizler Yeşilay’ı
temsil ediyorduk. Kendi misyonumuz ve vizyonu-
muz ile ilgili mesajlar veriyorduk, yaptığımız çalış-
malar hakkında bilgilendirme yapıyorduk. Netice
itibarıyla bütün mesele Türk Yeşilay’ının orda bulun-
ması ve tanıtılması ve Türkiye’deki faaliyetlerinin,
başarılarının, yapmış olduğu aktivitelerinin dünyaya
duyurulmasıydı. Bu anti-alkolizm kurumlarını
Türkiye’de de
25. Uluslararası Anti-Alkolizm Kong-
resi
yaparak buluşturduk. Bu kongrenin İstanbul’da
yapılması da tamamen Fahrettin Kerim Gökay’ın bir
başarısıdır. Onun Vali görevini ifa ettiği döneminde,
sağladığı imkânlarla gerçekleşti bu. Nihayetinde
bizim bütçemiz sınırlıydı. Onun verdiği ve sağladığı
imkanlarla büyük bir hadise oldu. Çok memnun
ayrıldı misafirlerimiz ve bu kongre Türk Yeşilayı’nın
tanıtımıyla birlikte Türkiye’nin tanıtımına da büyük
katkısı oldu.
Yurtdışıda yapılan toplantılarda Yeşilay’ı temsil
ediyorduk. Peki, diğer kuruluşlara kıyasen konu-
mumuz nasıldı?
Yeşilay’ın konumu çok iyiydi. Çünkü Türkiye’yi yarı
doğu ülkesi gördükleri için böyle bir olay beklemi-
yorlardı bizden. Halen daha bizleri fesli zannedenler
vardı. Herkesin içkiye düşkün olduğu bir ülke olarak
hayal ediyorlardı. Bizler gibi aydın gençlerin böyle
bir mücadelede görev almış olmaları şüphesiz ki
dünyada çok iyi yankı uyandırıyor, ilgi uyandırıyor
ve saygı uyandırıyordu.
“Bizleri yarı doğu ülkesi gibi görüyorlar, ama bir
taraftan da alkolü çok fazla kullandığımızı zanne-
diyorlar” dediniz. Ülkemizde böyle bir sorun, bir
çelişki mi vardı?
Bizleri dini bilgiler dışında alkolün sağlık ve içtimaı
hayat yönünden zararlarını bilmeyen bir topluluk
olarak görüyorlardı. Bunu bilgisizliğe ve kültürsüz-
lüğe bağlayan bir görüş olduğunu zannediyorum.
Ama bizler faaliyetlerimiz anlatınca durumu anlıyor-
lardı. İlgi uyandırıyor mu diye soruyorlardı. “Tabi” di-
yorduk, “büyük bir ilgi duyuluyor, konferanslarımız,
okullardaki faaliyetlerimiz, şube ve temsilcilerimiz
yaptığı faaliyetler büyük ilgi uyandırıyor ve farkın-
dalık oluşturuyor” diyorduk. Türkiye’de öyle fazla
bir alkol bağımlılığı yok. Ama gençler yanlış yola
gitmesin diye bizler de mevcut alkolizmi yok etmek
üzere değil, bir alkolizm olayı olmaması için gençleri
uyarma görevi yapıyorduk.
Alkole karşı gençlerde nasıl bir algı vardı? Bir tep-
kiyle karşılaşıyor muydunuz?
“Bundan bize bir şey olmaz ki, bugün içiyoruz yarın
düzeliyoruz.” diyorlardı. Ama bunun sonuçları öyle
Biz bir gün okula gidip eğitim veriyorsak, o öğrenciler
her gün okulda arkadaşlarıyla birlikte. O zaman biz bu
gençleri kendimize çekeceğiz ki onlar da arkadaşlarını
eğitsin, Yeşilay’a çeksin.
yesilay.org.tr
YESiLAY
Mart
2014
27
1...,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28 30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,...80
Powered by FlippingBook