Yeşilay Dergisi-Mart 2014-Yeşilay Haftası Özel Sayı - page 39

Aralık 2003 itibariyle Avrupa Birliği Bakanı ola-
rak siyaset hayatınızda bu yönde hizmet vermeye
başladınız. Siyaset hayatınız oldukça aktif. Tüm bu
yönlerinizle bize kendiniz tanıtabilir misiniz?
Bildiğiniz üzere, 26 Aralık 2013 tarihinde Avrupa Birliği
Bakanı, Başmüzakereci ve Müzakere Heyeti Başkanı
olarak görevlendirildim. AK Parti’nin kurucu üyele-
rinden birisi olarak 2002 yılından bu yana Antalya
milletvekili olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda
2003 yılından beri Avrupa Konseyi Parlamenterler
Meclisi (AKPM) Türk Delegasyonu üyesiyim. Bu süre
zarfında 2006- 2008 yılları arasında Göç, Mülteciler
ve Nüfus Komitesi Başkanlığı, 2007-2010 döneminde
AKPM Türk Delegasyonu Başkanlığı ve 2010-2012
yılları arasında AKPM Başkanlığı görevlerini yürüttüm.
Ayrıca, 2007- 2010 yılları arasında Avrupa Güvenlik ve
Savunma Asamblesi (Batı Avrupa Birliği Asamblesi)
Türk Delegasyonu Başkanlığı görevini de üstlendim.
2003 yılından bu yana Avrupa Demokratlar Grubu
üyesiyim ve 2009-2010 yılları arasında Avrupa De-
mokratlar Grubu İkinci Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü
olarak görev yaptım. Halen Avrupa Konseyi Venedik
Komisyonu üyesiyim ve Hukuk İşleri ve İnsan Hakları
Komitesi, Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi ile Hu-
kukun Üstünlüğü Alt Komitelerinde görev yapıyorum.
Ocak 2013 tarihinde AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu
Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildim. Şubat
2013’den bu yana Türkiye-ABD Parlamentolararası
Dostluk Grubu Başkanlığını sürdürüyorum.
Daha önce iki dönemAvrupa Konseyi Parlamenter
Meclis Başkanlığı yaptınız, şimdi de Hükümette Avru-
pa Birliği Bakanı olarak görev yapıyorsunuz. Avrupa
Birliğine girme konusu 1950’li yıllardan beri ülke
gündeminde. ABsSürecinde Türkiye’yi nerede görü-
yorsunuz? AB Bakanı olarak bu süreci hangi aşamaya
taşımayı hedefliyorsunuz?
İktidara geldiğimiz günden bu yana, AB ile ilişkilerimiz
açısından çok önemli aşamalar kaydettik. Her ne kadar
müzakere sürecimiz bugün arzuladığımız düzeyde
ilerlemese de, sürecin sonuçtan daha önemli olduğu
gerçeği AB’ye uyumkonusundamotivasyonumuzu
muhafaza etmemize neden olmaktadır. Nitekimbu
süreçte, hepimizin günlük hayatını doğrudan etkile-
yen, sosyal yaşantımızın her alanında karşımıza çıkan
önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Öncelikle AB’ye
uyumkonusunda çalışmalarımızın tümhızıyla devam
edeceğini belirtmemgerekir. Bu noktada, AB sürecinde
Türkiye’yi nerede görüyorsunuz sorunuza AB’ye uyum
konusunda Türkiye’nin üye devletlerin bir kısmından
dahi daha ileride olduğu cevabını rahatlıkla verebilirim.
"Teknik olarak hazırız, fakat engeller var"
Diğer taraftanmüzakerelerinmevcut durumu ile ilgili
olarak şunu söyleyebilirimki, yaklaşık üç buçuk yıl aradan
sonra Bölgesel Politika veYapısal AraçlarınKoordinasyo-
nu başlıklı 22. Faslınmüzakerelere açılması AB ile ilişkile-
rimizde önemli birmilat oldu. Bu faslınmüzakere açılmış
olması özü itibariyle Türkiye’ninmüzakere sürecinin de
bir özeti mahiyetindedir. Daha açık bir ifadeyle belirtmem
gerekirse, Türkiye’ninmüzakere sürecinin önündeki bu
gibi yapay engeller kaldırıldığı takdirde, Türkiye’nin diğer
fasılları da açabilecek seviyede hazır olduğu görüle-
cektir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’yi AB’ye üyelik
konusunda teknik olarak hazır ama buna rağmen siyasi
olarak engellenen bir ülke olarak görüyorum. Bu noktada
Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik tekrar başlayan
müzakerelerin gidişatı ve Türkiye’nin üyeliği konusunda
AB’nin yaklaşımı, müzakere sürecinin geleceği açısından
belirleyici olacaktır. BenimAvrupa Birliği Bakanı veBaş-
müzakereci olarak hedefim ise Türkiye’ninmaruz kaldığı
haksız uygulamaları bertaraf etmek adına öncelikle
blokaj altında bulunan diğer fasıllar üzerindeki engelle-
rin kaldırılması ve bir an önce bu fasıllarınmüzakerelere
açılmasının sağlanmasıdır. Diğer taraftanAB’ye üyelik
meselesi sadecemüzakerelerin başarıyla tamamlan-
masına bağlı tek boyutlu bir konu değildir. Türkiye’nin
üyeliğinin tamamlanması hemülkemizde hemdeABüye
devletlerinde referandumu gerekli kılabileceğinden, yarın
referandumolacakmış gibi kamuoyu çalışması yapmayı
da görevlerimarasında görmekteyim.
Gençlerimiz için önemli bir tehlike arz eden sigara,
alkol, uyuşturucu gibi bağımlılıklar konusunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Gerek benim gerek hükümetimizin bu konudaki
düşüncesi gayet açıktır. Bizler gençlerimizi geleceği-
Gençlerimizin bilim, eğitim, sanat, spor gibi
alanlardaki başarılarıyla gurur duyacakken onların
bağımlılıklarla hayatlarını heba etmelerini kabul
edemeyiz.
Bağımlılık yapanmaddelerle mücadele bizim gelece-
ğimiz için bir mücadele olduğu kadar, anayasal da bir
sorumluluğumuzdur.
yesilay.org.tr
YESiLAY
Mart
2014
37
1...,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38 40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,...80
Powered by FlippingBook