Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz.
Detaylı Bilgi

Madde bağımlıları nasıl tedavi olur?

Yapılan araştırmalar sonucu bağımlılığın, psikolojik, fizyolojik ve sosyal boyutları olan bir beyin hastalığı olduğu bilinmektedir. Bağımlılığın tedavi süreci üç ayaklı bir masaya benzetilmektedir. Ayağın biri tıbbi destek diğeri psikolojik destek bir diğer ayak ise sosyal destektir. Bu ayaklardan birinin eksik olması tedavi sürecini zorlaştırmaktadır. Bağımlılık tedavisindeki temel amaç kullanılan maddenin bırakılması ve yeniden kullanmamasına yönelik nüks önleyici çalışmaların yapılmasıdır. Kullanılan maddenin bırakıldığı dönemde kişi 0-1 ay arası yoksunluk belirtileri yaşamaktadır.

Yoksunluk belirtilerinin ortadan kaldırılması ve madde isteğinin azalmasına yönelik arınma (detoksifikasyon) süreci tıbbi destek ile sağlanmaktadır. Yoksunluk belirtileri kullanılan maddenin cinsine ve kişinin eşlik eden psikiyatrik bozukluklarına göre değişebilmektedir. Örneğin yoksunluk döneminde kişi terleme, titreme, eklem ve kas ağrıları, karın ağrısı, gerginlik ve huzursuzluk hissi, uyuyamama gibi sorunlar yaşamaktadır. Bu belirtilerin ortadan kaldırılması için tıbbi destek şarttır. Kişinin kullandığı maddeye göre psikiyatristler tarafından ikame tedavileri de uygulanabilmektedir.

 Tıbbi destek eşliğinde psikolojik ve sosyal destek tedavi sürecini kolaylaştırmaktadır. Bilinmektedir ki madde bağımlılığı ile birlikte birçok psikolojik problem de ortaya çıkmaktadır. Panik bozukluk, dürtüsellik, kendine zarar verme davranışı, intihar ve depresyon bu sorunlar arasında sayılmakta ve bağımlılık süresince eş tanı alınan problemler olarak bilinmektedir. Kişi bağımlılık süresince stres, kaygı ve öfke gibi durumlarla madde kullanarak başa çıkmıştır. Bağımlılıkla ilgili psikolojik destek sürecinde olumlu ve sağlıklı baş etme yöntemleri çalışılmakta, madde isteği ile başa çıkabilmek için nefes egzersizi gibi teknikler ile kişi desteklenmektedir.

Ayrıca bağımlılık tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi ve Motivasyonel Görüşme Tekniklerinin etkin olduğu bilinmektedir. Sosyal destek sürecinde ise olumsuz çevreden uzaklaşma, madde kullanmayan yeni arkadaşlar edinme, işe yerleşme, boş zamanları etkin kullanma, spor gibi sağlıklı alışkanlıklar edinmeye yönelik bağımlı bireyler ile çalışılmaktadır. Çünkü bilinmektedir ki bağımlı bireyin olumsuz çevresi değişmedikçe, kişi olumsuz çevreden uzaklaşmadıkça değişim tam olarak gerçekleşmeyecektir. Bağımlılık kronik bir hastalıktır. Kişinin tıpkı tansiyon ve şeker hastası gibi dikkatli yaşaması gerekmektedir. Tekrar madde kullanımını önlemek için kişinin maddeden uzak durması ve yaşamını düzenli bir şekilde sürdürmesi önerilmektedir. Yapılan çalışmalar tedaviden sonra bırakanların yüzde 30 ile yüzde 50’sinin tekrar madde kullanım sürecine girdiğini göstermektedir.