Modern bir hastalık: Tüketime Bağımlılık - page 31

Hayatımızı kolaylaştıran teknoloji ve hız bize mut-
suzluk getirdi o halde…
Bu çağda her şeyi kolay elde eder olduk ama sıh-
hatimiz bozuldu. Daha çok paramız var ama daha
da mutsuzuz. Bir yere daha hızlı varıyoruz ama bu
bedenimizi, beynimizi ve bilincimizi nasıl etkiliyor,
zararları nasıl yok edilebilir meselesi pek kimseyi ilgi-
lendirmiyor. Mesela pek çok kişi gibi ben de 11 yaşında
köyden kocaman bir şehre okumaya geldim. Kimsem
yoktu ve ailemi onlar ziyaretime gelirse ya da yarı-
yıl ve yaz tatillerinde görebiliyordum. Bizden önceki
neslin durumu daha zordu. Daha öncekilerin ki daha da
zor. Şimdi servisle okula gidip gelen bir çocukta cep
telefonu, tablet ve internet var. Ama biz ortaokulda
kitap okuma yarışı yapardık, şimdi kaç çocuk okuyor?
Cep telefonunun çocuğun fiziksel ve beyinsel gelişi-
mini etkilediği kaç ebeveynin umurunda? Oysa zorluk
arttıkça insan irade ve gayreti de artar.
Zannımca biz eğitimi ezberletme, not/puan alma ve bir
üniversite ve işe yerleş(tir)me aracı olarak görüyoruz.
Eğitim bu ise ben ümmi kalmayı yeğleyenlerdenim.
Okul zoraki gidilip gelinen bir yer olduğu müddetçe çok
diplomalı yetiştirebilirsiniz ama asla âlim/ilim adamı
yetiştiremezsiniz! Günümüz ders kitapları bana çok
karmaşık ve hatta komik geliyor. Dolayısıyla da eğitim
de. Bu nedenle beklentim çok alt düzeylerde…
En pahalı olan ürünü değil, ihtiyacımız olan ürünü
tercih etmemiz gerektiği her zaman söylenir. Buna
göre sağlıklı ekonominin de temeli olan bilinçli alış-
veriş nedir?
İhtiyacınız daha doğru ifadeyle zarurilerimiz nedir diye
bir soru sorsak en fakirin listesini okumak bile günleri-
mizi alabilir. Oysa bunlar ihtiyaç değil arzudur. Geliş-
mişlik Gayri Safi Milli Hasılatın büyüklüğüyle ölçülme-
ye devam ettiği sürece (ki bunun sona ereceğine dair
hiçbir emare yok) bu ‘at yarışı’ hem üretimde hem de
tüketimde her zaman devam edecektir. Bu nereye
kadar sürecek? Kaldı ki kapitalizmin varlığı amansız
üretim ve tüketime bağlı. Buna ket vurmadan neyin
gerçek, neyin gerçek olmadığını anlayamayız.
Bir cep telefonu almak için en az bir ay çalışmak
zorunda kalanlarımızın sayısı hayli çok. Demek
ki hızlanmak zaman tasarrufu sağlamıyor.
yesilay.org.tr
29
YEŞiLAY
EKİM 2014
1...,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30 32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,...88
Powered by FlippingBook